Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2015/11483 Esas 2016/1070 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/11483
Karar No: 2016/1070

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2015/11483 Esas 2016/1070 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2015/11483 E.  ,  2016/1070 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Boşanma

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından kusur belirlemesi, hükmolunan tazminat ve nafaka miktarları ile kişisel ilişki yönünden; davalı erkek tarafından ise kusur belirlemesi ve davacı kadın yararına hükmolunan tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
    2-Velayeti anneye verilen 09.09.2011 doğumlu küçük... ile davalı baba arasında kurulan kişisel ilişkinin 4 yaşın bitimine kadar ve 4 yaşından sonraki sonraki dönem için kademeli olarak kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Müşterek çocuk ile davalı baba arasında 4 yaş tamamlandıktan sonra her ayın 1. ve 3.hafta sonları Cuma günü akşam 18:00 de alınarak Pazar akşamı saat 18.00"e kadar kurulan kişisel ilişki davacı annenin velayet görevini gereği gibi yerine getirmesine de engel olacağından, daha uygun sürelerle kişisel ilişki tesisi gerekir. Ayrıca yarı yıl döneminde kurulan kişisel ilişkinin başlangıç ve bitiş saatlerinin gösterilmemesi de doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
    3-Boşanmanın eki niteliğindeki manevi tazminata hükmedilebilmesi için boşanmaya sebep olan olayların tazminat talep eden tarafın kişilik haklarına saldırı teşkil edecek nitelikte olması gerekir (TMK m. 174/2). Yapılan yargılama ve toplanan delillerden davalı erkeğin habersizce eşyaları alarak müşterek konuttan ayrıldığı ve birlik görevlerini yerine getirmekten kaçındığı anlaşılmaktadır. Davalı erkeğin bu nitelikteki kusurlu davranışı davalı kadının kişilik haklarına saldırı oluşturmaz. Başkaca bir olayın varlığı da kanıtlanabilmiş değildir. O halde davacı kadının manevi tazminat isteğinin reddi gerekirken, yazılı şekilde kabulü doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir
    SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.20.01.2016 (Çrş.)

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.