MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı, 26.01.2010 havale tarihli dava dilekçesiyle, Yusufeli İlçesi, ... ... ada 3 sayılı parsel içerisinde yer alan ve kendisinin yer göstermesi ile ölçülecek yaklaşık 4000 m2 yüzölçümlü kısımda zilyet olduğunu taşınmazın imar ve ihyasının yapıldığını, tarım arazisi haline getirildiğini malik sıfatı ile kullanıldığı iddiasıyla taşınmazın tapu kaydının iptaliyle adına tesciline karar verilmesi talebiyle dava açmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davacının açmış olduğu davasını ispat edemediğinden davasının esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik 4. maddesine göre yapılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, mahkemece 23.09.2011 ile 04.07.2014 tarihinde yapılan keşifte yer alan mahalli bilirkişilerin benzer beyanları doğrultusunda davacının çekişmeli taşınmazda 20 yıldan fazla zilyetlik süresini doldurmadığı ve çekişmeli taşınmazın adına tescil talebinde bulunan kişi yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluşmadığı belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 06/11/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.