10. Hukuk Dairesi 2017/6120 E. , 2018/986 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, 1479 sayılı Kanun kapsamında Bağ-Kur sigortalılığının ve yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemlerine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Mahkemece uyulan bozma ilamında "Dosya kapsamındaki Bakkallar ve Bayiler Odası kayıtlarından; her ne karar davacının oda üyeliğine kabulüne ilişkin yönetim kurulu kararı yoksa da, kayıtta herhangi bir kazıntı ve silinti bulunmadığı, davacının kaydının kendisinden önceki ve sonraki kaytılarla gerek numara gerekse kayıt tarihi itibariyle teselsül eder nitelikte olduğu, söz konusu kayda itibar edilmemesini gerektirecek sahtecilik iddia ve delilinin de bulunmadığı....Öte yandan; 6552 sayılı Kanunun 58"inci maddesi ile 5510 sayılı Kanuna eklenen Geçici 54"üncü maddede “Mülga 4355 sayılı Ticaret ve Sanayi Odaları, Esnaf Odaları ve Ticaret Borsaları Kanunu, mülga 5373 sayılı Esnaf Dernekleri ve Esnaf Dernekleri Birlikleri Kanunu ve mülga 507 sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkârlar Kanununa göre; esnaf ve sanatkâr siciline veya odasına ya da her ikisine birden kayıtları bulunmakla birlikte üye kayıtlarının mevzuata uygun olarak yapılmadığının tespit edilmesi üzerine, Kuruma kayıt ve tescili yapılmakla birlikte, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılık süreleri geçersiz sayılarak iptal edilen sigortalılardan 22.03.1985 tarihinden sonraki sürelere ait prim, gecikme zammı ve gecikme cezalarının 31.12.2013 tarihine kadar ödenmiş olması şartıyla 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılıkları başlangıç tarihinden itibaren geçerli sayılır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Söz konusu hükmün davacı yönünden uygulanmasına engel bir husus bulunmadığından, oda kaydında usulsüzlük bulunduğundan bahisle davacının sigortalılığının iptali mümkün değildir. Ayrıca; davacının sigortalılığın iptaline konu Bakkallar ve Bayiler Odası kaydı dışında Fırıncılar Odası vergi ve oda kayıtlarının da bulunduğu nazara alınarak sigortalılığın başladığı tarihteki mevzuat ve sigortalılık şartları ile davacının istemi de nazara alınarak sigortalılık süresi yeniden belirlenmeli ve buna bağlı olarak yaşlılık aylığı tahsis koşulları değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi" gerektiği belirtilmiştir.
Davacının; 23.01.1985 – 30.05.1991 tarihleri arasında kesintili olmakla birlikte giriş çıkış tarihleri tam olarak belirlenemeyen 506 sayılı Kanun kapsamında 969 gün sigortalılığı olduğu belirtilmektedir. 01.07.1979 – 31.12.1980 ve 15.10.1984 – 24.10.1984 tarihleri
arasında fırıncılık işinden ve 23.12.1981 – 01.06.1982 tarihleri arasında bakkallık işinden vergi kaydı, 15.01.1980 – 24.03.2006 tarihleri arasında Fırıncılar ve 27.01.1982 – 23.03.2011 tarihleri arasında Bakkallar ve Bayiler Odası kayıtları bulunmaktadır. Kendi nam ve hesabına bağımsız çalışmasına istinaden, 15.01.1980 tarihinde davalı Kurum kayıtlarına intikal eden bildirge ile aynı tarih itibariyle davacının, 1479 sayılı Kanun kapsamında Bağ-Kur tescili yapılmıştır. 5362 sayılı Kanunun yürürlüğü üzerine sigortalılığının devamı istemli dilekçesi de bulunan davacının 15.01.1980 – 01.06.1982, 15.10.1984 – 24.10.1984 arasında vergi kaydı bulunan sürelere hasredilen sigortalılığı taraflar arasında uyuşmazlık konusu bulunmamaktadır. Ancak 08.05.2006 tarihi itibariyle 22.03.1985 tarihinden itibaren kesintisiz biçimde sigortalı kabul edilirken davalı Kurum tarafından Bakkallar ve Bayiler Odası kaytıları üzerinde yapılan denetim sonucunda; davacının oda üyeliğine kabulü sırasında yönetim kurulu kararı alındığına dair kayıt, genel kurul hazirun cetvellerinde adının ve Esnaf Sicil kaydının bulunmadığı belirlenerek tutanak altına alınmış ve sigortalılığı davalı Kurum tarafından yeniden düzenlenerek, ödediği primlerin karşıladığı süre olduğundan bahisle 25.06.2009 – 30.06.2009 tarihleri arasına hasredilmiştir.
Davacı 27.01.1982 – 23.03.2011 tarihleri arasındaki sürenin tamamında 1479 sayılı Kanun kapsamında Bağ-Kur sigortalısı olduğunun ve bağlı olarak yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiş, Mahkemece, bozma ilamı doğrultusunda alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma gereği yerine getirilmeksizin eksik inceleme sonucu karar verildiği anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş, Mahkemece öncelikle, sigortalının anılan yasal düzenlemeden yararlandırılıp-yararlandırılmayacağı, yararlandırma hususunun kurumun kabulünde olup olmadığı konusunda davacıya verilecek mehille kuruma başvurusu sağlanmalı ve varılacak sonuca göre değerlendirme yapılmalıdır. Şayet sigortalı anılan yasal düzenlemeden kurumca yararlandırılmaz ise, bu halde 6552 sayılı Kanunun 58"inci maddesi ile 5510 sayılı Kanuna eklenen Geçici 54"üncü maddede hükmüne göre 22.03.1985 tarihinden sonraki sürelere ait prim, gecikme zammı ve gecikme cezalarının 31.12.2013 tarihine kadar ödenmiş olması şartının yerine getirip getirmediğinin, sigortalılığının kabulu durumunda prim borcunun bulunup bulunmadığı davalı Kurumdan sorularak, önceki bozma kapsamında vergi ve oda kayıtları nazara alınarak sigortalılığın başladığı tarihteki mevzuat ve sigortalılık şartları ile davacının istemi de nazara alınarak sigortalılık süresi yeniden belirlenerek karar verilmelidir.
Mahkemenin yukarıda açıklanan maddi ve hukuki esaslar doğrultusunda yargılama yaparak elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 15.2.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.