11. Hukuk Dairesi 2016/12731 E. , 2017/7317 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 17/11/2015 tarih ve 2015/1220-2015/382 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, 12.06.2004 tarihinde meydana gelen olay nedeniyle müvekkili aleyhine açılan tazminat davasının kabulü ve kararın kesinleşmesi üzerine müvekkilince 05.07.2010 tarihinde dava dışı hak sahiplerine 9.345,59 TL ödendiğini, taraflar arasında düzenlenen 24.07.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin 7.4 ve 7.6 maddeleri uyarınca sorumluluğun davalıya ait olduğunu ileri sürerek 9.345,59 TL"nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, davacı şirketin özelleştirilmesinin hisse satışı suretiyle gerçekleştirildiğini, İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi, İhale Şartnamesi ve Hisse Satış Sözleşmesinin bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğini, tüm bu düzenlemeler uyarınca davacının müvekkilinden talepte bulunulamayacağını, dava konusu ödemenin de zaten davacı şirketin tüm hisselerinin kamuya ait olduğu önemde yapıldığını, tekrar müvekkilinden tahsilinin mükerrer ödemeye sebebiyet vereceğini, devre esas bilanço ile geçmişe yönelik borç ve alacak işlemlerinin kesinleştirildiğini, olay tarihinde ayrı tüzel kişiliği haiz Elektrik Dağıtım Müsesselerinin sorumlu olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davaya esas tazminat talebine konu olayın, devir sözleşmesinden önce dağıtım faaliyetlerinin davalı tarafından yürütüldüğü dönemde meydana geldiği, İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin 7.4 ve 7.6 maddeleri uyarınca bu zararın davalı tarafından karşılanması gerektiği, davacı tarafından, dava dışı şahıslar adına icra dosyasına yapılan ödemenin Bismil Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/562 Esas 2008/443 Karar sayılı dosyasında hüküm altına alınan alacak ve ferilere ilişkin olduğu, icra masrafının bulunmadığı, davalının davadan önce temerrüde düşürüldüğüne ilişkin belge sunulmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile, 9.345,59 TL"nin 26.06.2015 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili temyiz etmiştir.
1-) Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
2-) Davacı vekilinin temyiz itirazların gelince, dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir. Rücu hakkı, başkasına ait bir borcu yerine getiren kişinin malvarlığında meydana gelen kaybı gidermeye yönelen tazminat niteliğinde bir talep hakkıdır. Davacının mal varlığındaki eksilme, ödeme tarihinde gerçekleştiğinden ödeme gününden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmekteyse de söz konusu yanlışlık yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının hüküm fıkrasının ikinci paragrafındaki "26.06.2015 tarihinden" ibaresinin silinerek, yerine "ödeme tarihi olan 05.07.2010 tarihinden" ibaresinin yazılmasına, kararın bu şekilde davacı yararına DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 478,75 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 18/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.