Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/16990 Esas 2011/1878 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/16990
Karar No: 2011/1878

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/16990 Esas 2011/1878 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2010/16990 E.  ,  2011/1878 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Antalya 3. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 20/04/2010
    NUMARASI : 2009/1073-2010/510

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    Alacaklı F.D vekili tarafından 01.07.2006 tanzim tarihli ve 15.06.2008 ödeme günlü bonoya dayalı olarak borçlular aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, adı geçenlerin örnek 10 numaralı ödeme emri tebliği üzerine yasal sürede icra mahkemesine yaptıkları başvuruda, takip dayanağı bononun teminat olarak verildiğini, borcun ödendiğini, borçları olmadığını ve vade tarihinde tahrifat olduğunu ileri sürerek takibin iptalini istedikleri anlaşılmıştır.
    Mahkemece yapılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda takip dayanağı senedin ödeme tarihinin 15.06.2006 iken tahrifatla 15.06.2008 tarihine dönüştürüldüğü ifade edilmiştir. Düzeltmede keşidecinin paraf imzası da bulunmamaktadır. Bu durumda senedin vade tarihi 15.06.2006 olup, tanzim tarihinden önceye ait bulunduğundan, TTK. nun 688.maddesi anlamında bono vasfında değildir. Buna göre takibin İİK. nun 170/a maddesi uyarınca iptali gerekir ise de borçlular icra mahkemesine başvurularında borcu kabul ederek ödediklerini ileri sürdüklerinden, İİK.nun 170/a-son maddesi hükmü gereğince senedin kambiyo senedi vasfında olmadığı gerekçesiyle İİK.nun 170/a maddesine dayalı olarak takibin iptaline karar verilemeyeceğinden şikayetin reddi gerekir.
    Ancak, mahkemece senedin gerçek vade tarihinden itibaren 3 yıllık zamanaşımı süresinin geçmesi nedeniyle borçlu şirket yönünden İİK. nun 169/a-4 maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verildiği görülmektedir.
    Öncelikle takibin kesinleşmesinden önceki dönemde senedin zamanaşımına uğradığı iddiası İİK. nun 169/a maddesi kapsamında borca itiraz olup İİK. nun 168/5.maddesi uyarınca ödeme emri tebliği üzerine yasal 5 günlük sürede ileri sürülmelidir. Mahkemece re’sen nazara alınamaz.
    Öte yandan takip dayanağı belge bono vasfında olmadığından Borçlar Kanunu’nun 125. maddesine göre 10 yıllık zamanaşımına tabidir ve takip tarihi itibariyle bu süre dolmamıştır.
    O halde mahkemece açıklanan nedenlerle her iki borçlunun da borca itiraz ve şikayetlerinin reddi gerekirken borçlu şirket yönünden zamanaşımı nedeniyle takibin
    durdurulmasına karar verilmesi bozmayı gerektirir ise de aleyhe bozma yasağı nedeniyle bu husus bozma nedeni yapılamamıştır.
    Borçlu K.A yönünden verilen ret kararı ise yukarıda açıklanan nedenlerle sonucu itibari ile doğru olduğundan kararın onanması gerekmiştir.
    SONUÇ : Borçlular vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile yukarıda açıklanan nedenlerle sonucu doğru mahkeme kararının İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), 17.15 Tl onama harcının mahsubuna bakiye 1.25 Tl harcın temyiz edenden alınmasına, 24.02.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.