10. Hukuk Dairesi 2015/18459 E. , 2018/975 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, iş kazası nedeniyle gerçekleşen meslekte kazanma güç kaybı oranının tespiti ile tespit edilen orana göre iş göremezlik gelirinin bağlanması ve aksine Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı 08.11.2005 tarihinde geçirdiği iş kazası nedeniyle sürekli iş göremezlik oranının tespitini ve tespit edilen oran üzerinden gelir bağlanması gerektiğinin tespitini talep etmiş, mahkemece, işverene husumet yöneltilmesi sağlanmadan ve alınan raporlar arasındaki çelişkilerin giderilmesi amacıyla Adli Tıp Genel Kurulu yerine .... Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığına dosyanın gönderilmesi sonucu %27 oranının tespit edilmesi neticesinde davanın kabulü ile davacının 08/11/2005 tarihinde geçirmiş olduğu iş kazası neticesinde oluşan maluliyetinin %27 olarak TESPİTİNE karar verilmiştir.
1-Husumet konusu, davanın her aşamasında ileri sürülebilir. Taraflarca ileri sürülmese dahi gerek mahkemece, gerekse Yargıtay’ca tarafların bu yönde bir savunmasının olup olmadığına bakılmaksızın kendiliğinden göz önünde tutulur.
İş kazası nedeniyle gerçek meslekte kazanma güç kaybı oranının tespiti ile tespit edilen orana göre iş göremezlik gelirinin bağlanması istemine ilişkin iş bu davada alınacak karar ile, iş kazası sonucu bağlanan gelirin miktarında değişiklik meydana gelebilecek, işverenin kusurlu olması halinde Kurumca işverene rücu edilecek olması, davanın işverenin de hak alanını ilgilendirmesi nedeniyle, 6100 Hukuk Muhakemeleri Kanununun 124. maddesinde “…maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir. Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir…” hükmü
uyarınca, işveren/işverenlere usulüne uygun şekilde husumet yöneltilmeli, göstereceği bütün deliller toplandıktan sonra, tüm deliller birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
2-Sürekli iş göremezlik ve malullük halinin belirlenmesinde izlenecek yol; 5510 sayılı Kanunun “Sağlık Raporlarının Usul ve Esasları”na dair 95. maddesinde ( 506 sayılı Kanunun 109. maddesinde) hükme bağlanmıştır. Buna göre, kurum sağlık tesisleri tarafından raporlara dayanılarak verilen kararlara karşı ilgililerin S.S. Yüksek Sağlık Kurulu"na itiraz hakları mevcuttur. Söz konusu kurulun raporlarının Kurumu bağlayacağı diğer ilgililer yönünden bağlayıcı olmayıp, Adli Tıp Başkanlığı veya Tıp Fakültelerinin ilgili ana bilim dalı konseylerinden Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü çerçevesinde inceleme ve araştırma yapılmasını isteyebilecekleri 28.06.1976 tarih ve 6/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararının gereğidir. Öte yandan; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 17.02.2010 gün ve 2010/21-60 Esas, 2010/90 Karar sayılı ilamı ile 06.10.2010 gün ve 2010/10-390 Esas, 2010/448 Karar sayılı ilamların da belirtildiği üzere Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’nın ilgili ihtisas kurulu ile üniversitelerin tıp fakülteleri ilgili bilim dalı başkanlıklarınca ya da S.S. Yüksek Sağlık Kurulu"nca düzenlenen raporlar arasında çelişkinin mevcut olması halinde, çelişkinin Adlî Tıp Kurumu Başkanlığı Adli Tıp Genel Kurulu tarafından giderilerek, sigortalının sürekli iş göremezlik oranının kesin olarak karara bağlanması da zorunludur.
Mahkemece, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki ilkeler çerçevesinde, davacının yasal hasım olan işverene karşı dava açmasını sağlamalı ve daha önce düzenlenen raporlar ile karara esas alınan üniversite raporunun da eklenerek Adlî Tıp Kurumu Başkanlığı Adli Tıp Genel Kurulu’ndan tekrar ek rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmelidir.
Yukarıda belirtilen maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 13.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.