9. Ceza Dairesi 2021/13084 E. , 2021/9041 K.
"İçtihat Metni" Sanıklar ... ile ... haklarında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan gerçekleştirilen yargılama sonunda atılı suçtan mahkûmiyetlerine dair Mustafakemalpaşa 1. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 04.12.2012 gün ve 2010/705 Esas, 2012/936 Karar sayılı hükümlerin sanıklar ile sanık ... müdafisince temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay kapatılan 14. Ceza Dairesinin 17.04.2017 gün ve 2014/7230 Esas, 2017/2101 Karar sayılı onama ve düzeltilerek onama yönündeki kararına Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 09.06.2017 günlü, 2013/23584 sayılı itiraznamesiyle 6352 sayılı Kanunun 99. maddesi ile eklenen 5271 sayılı CMK"nın 308. maddesinin iki ve üçüncü fıkraları gereğince itiraz etmesi üzerine Yargıtay kapatılan 14. Ceza Dairesinin 27.11.2017 gün ve 2017/3297 Esas, 2017/5962 sayılı Kararıyla itirazın yerinde görülmeyerek reddiyle, bu hususta karar verilmek üzere dosyanın gönderildiği Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 21.03.2019 gün ve 2018/14-2 Esas, 2019/236 Karar sayılı ilamıyla 20.03.2012 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun 20/2. maddesi gereğince Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının gerekli görmesi halinde kadın, çocuk ve aile bireylerine yönelik olarak uygulanan şiddet veya şiddet tehlikesi dolayısıyla açılan idari, cezai, hukuki her tür davaya ve çekişmesiz yargıya katılma hakkının bulunması nedeniyle anılan madde uyarınca bu husustaki takdir hakkının kullanılabilmesi için yokluğunda verilen mahkeme kararlarının Bakanlığa tebliğinin zorunlu olması nedeniyle itiraz konusu dosyadan haberi olmadığı anlaşılan Bakanlığa mahkemenin gerekçeli kararı tebliğ edilerek temyiz ettiği takdirde bu hususta gözetilip Dairesince yeniden değerlendirme yapılarak karar verilmesi için itirazın değişik gerekçeyle kabulü ile Yargıtay kapatılan 14. Ceza Dairesinin 17.04.2017 günlü 2014/7230 Esas, 2017/2101 sayılı ilamının kaldırılmasına dair verilen kararla birlikte Dairesine gönderilen dosyayla ilgili verilen 24.12.2019 gün ve 2019/6404 Esas, 2019/13570 sayılı tevdi kararına istinaden ilk derece mahkemesince yapılan tebligat üzerine Bakanlık vekili tarafından hükümler temyiz edilmekle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen ek tebliğnameyle birlikte Dairemize gönderilen dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
Bakanlık vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun 20/2. maddesi uyarınca davaya katılma hakkı bulunan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına yokluğunda yapılan yargılamaya ilişkin olarak mahkemelerce re"sen ihbarda bulunulmasının zorunlu olup olmadığı hususunda Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunca yapılan toplantı sonucunda verilen 13.12.2019 gün ve 2019/6 Esas, 2019/7 sayılı içtihadı birleştirme kararı ile Bakanlığa bildirimde bulunulmasının zorunlu olmadığının kabul edilmesi ve 5271 sayılı CMK"nın 237/2. maddesine göre kanun yolu muhakemesinde davaya katılma talebinde bulunulamayacağının anlaşılması karşısında, Bakanlık vekilinin davaya katılma ve hükümleri temyize hakkı bulunmadığından, vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,
Sanıklar ile sanık ... müdafisinin temyiz istemlerinin incelenmesine gelince;
Sanık ...’in aşamalarda mağdurenin kendisine on yedi yaşında olduğunu söylediğini, esasen aynı fabrikada çalışmaları nedeniyle de on beş yaşından küçük olacağını düşünmediği yönündeki savunmaları, mağdure ifadeleri ve tüm dosya içeriği nazara alındığında, iştirak halinde atılı suçu işleyen sanıklar açısından olayda 5237 sayılı TCK"nın 30. maddesinde düzenlenen hata hükümlerinin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı tartışıldıktan sonra hükme varılması gerekirken bu konuda herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın eksik gerekçe ile yazılı şekilde mahkumiyet kararları verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK"nın 230. maddesine muhalefet edilmesi,
Kanuna aykırı, sanıklar ile sanık ... müdafisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 09.11.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.