Esas No: 2021/44
Karar No: 2022/752
Karar Tarihi: 13.09.2022
BAM Hukuk Mahkemeleri İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/44 Esas 2022/752 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/44
KARAR NO : 2022/752
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/11/2019
________________________________________________________
BİRLEŞEN DAVA DOSYASINDA
_________________________________________________________
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/12/2019
KARAR TARİHİ : 13/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVA DOSYASINDA:
DAVA :
Davacı vekili, dava dilekçesi ve duruşmalarda özetle; müvekkilinin vergi mükellefi olarak ... unvanı adı altında imalat işi ile iştigal ettiğini, davacıların murisi müteveffa ... ile müvekkil 15.10.2018 tarihinde bir sonraki 2019 yılı sezonu için işlenmiş zik deri alım satımı konusunda anlaştıklarını, zik derilerin 2019 yılının ikinci veya üçüncü ayının başında müvekkile teslim edileceğini, bunun karşılığında bedelleri de 30.06.2019 tarihinde 3.000,00 USD , 30.07.2019 tarihinde 4.000,00 USD, 30.08.2019 tarihinde 4.000,00 USD, 30.09.20019 tarihinde 4.000,00 USD olarak ödenecek şekilde anlaştıklarını, bu bedellerin karşılığı olarak da 15.10.2018 düzenleme tarihli yukarıda belirtilen vade tarihleri ve miktarları içerecek şekilde bonolar tanzim edilerek müteveffa ...'na teslim edildiğini, davacıların murisi ... 17.01.2019 tarihinde, anlaşmaya varılan derileri müvekkile teslim etmeden vefat ettiğini, müteveffa ...'nun mirasçıları olan davalıların işbu senetlerden 15.10.2018 tanzim tarihli, 30.06.2019 vade tarihli 3.000,00 USD tutarındaki senedi İzmir 14. İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyasıyla 03.09.2019 tarihinde Kambiyo Senetlerine Mahsus Takip Yolu ile icraya koyduklarını ve dava tarihi itibari ile icra takibin kesinleştiğini, dava konusu olan henüz icraya konulmamış bonoların lehtar kısmında Avcıoğlu Ticaret ... yazıldığını, müvekkil ile davacıların murisi arasındaki sözlü anlaşmaya dayalı olarak verilen siparişler müvekkile teslim edilmediğini, işbu bono tutarlarına konu deri ham maddesinin müvekkile teslim edildiğine dair herhangi bir fatura veya sevk irsaliyesi de mevcut olmadığını, var ise de müteveffanın ölümünden önce veya sonra bu malların teslim edildiğine ilişkin fatura veya sevk irsaliyelerinin davalı yanca ibraz edilmek suretiyle ispat edilmesi gerektiğini, müvekkil tarafından kesinleşen takip kapsamında takip dosyasına borcun kısmen veya tamamen ödenmek zorunda kalınması halinde İİK'nın 72/5 maddesi uyarınca ödenen kısım yönünden davaya istirdat davası olarak devam olunmasına, açıklanan nedenlerle davalılarca İzmir 14. İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyası ile icra takibine konu edilen 15.10.2018 tanzim tarihli, 30.06.2019 vade tarihli 3.000,00 USD tutarındaki senetten dolayı müvekkilin borçlu olmadığının tespitine, dava sonuçlanıncaya kadar icra takibinin durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davalıların haksız ve kötü niyetli olarak icra takibi yaptıklarından İİK madde 72/4 uyarınca takipte talep olunan yabancı para cinsinden alacağın karar tarihindeki TCMB tarafından açıklanan döviz satış kuru karşılığının %20'sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yapılacak yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalılar miras bırakan ...'nun vefatından sonra miras bırakan tarafından satışı yapılan ancak bedeli tahsil edilemeyen işlerle ilgilendiklerini, davacının iddiasının mal teslim edilmeden bonoların teslim edildiği yönünde olduğunu, bunun da hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, söz konusu olayda tarafların alış verişi üzerine vadeli sıralı bonolar tanzim edildiğini, Miras bırakanın vefatını fırsat bilen karşı yan davalıların işten anlamadığı saikiyle hareket ettiğini ve davalıları defalarca oyaladığını, telefon ile yapılan görüşmeler netice vermeyince de davalı tarafa icra takibine girişildiğini, bu sebeplerle
davanın reddine karar verilmesini, takip tutarının %20'sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER :Davacı iddiasını ispata yönelik olarak; İzmir 14.İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı icra dosyası ve takip dayanağı bono aslı, müvekkilinin muhasebe defter ve kayıtları, davalıların murisine ait muhasebe defter ve kayıtları, taraflara ait muhasebe defter ve belgeleri üzerinde yaptırılacak bilirkişi incelemesi, tanık, takip konusu edilmeyen 30.07.2019-30.08.2019-30.09.2019 vede tarihli bonoların fotokopileri delillerine dayandığı görülmüştür.
Davalı vekili savunmasını ve iddialarını ispat yönünde; İcra takip dosyası, ticari defter ve belgeler, tanık anlatımı, bilirkişi incelemesi delillerine dayandığı görülmüştür.
BİRLEŞEN DAVA DOSYASINDA( İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ... E. - ...... K. Sayılı Dosyasında)
DAVA : Birleşen dosya davacısı vekilinin dava dilekçesi ve duruşmalarda özetle; Müvekkilin ... unvanı adı altında imalat işi yaptığını, deri konfeksiyon imalatı sektöründe sezonun, her yılın Mart - Nisan aylarında başladığı, Ekim ayına kadar devam ettiğini, müvekkilinin imalat işi yaptığı ... ünvanlı işyeri için davalıların murisi ... ile 15.10.2018 tarihinde işlenmiş zik deri alım satımı konusunda anlaştıklarını, anlaşma gereği düzenlenen 30.06.2019 tarihinde 3.000,00 USD , 30.07.2019 tarihinde 4.000,00 USD, 30.08.2019 tarihinde 4.000,00 USD, 30.09.20019 tarihinde 4.000,00 USD olarak ödenecek bonoların davalı murisine teslim edildiğini, ancak murisin anlaşmaya varılan derileri teslim edemeden 17.01.2019 tarihinde vefat ettiğini, müteveffa ... 'nun mirasçıları iş bu senetlerden 15.10.2018 tanzim tarihli, 30.06.2019 vade tarihli 3.000,00 USD tutarındaki senedi İzmir 14. İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyasıyla 03.09.2019 tarihinde Kambiyo Senetlerine Mahsus Takip Yolu ile icraya koyduklarını ve iş bu takibe yönelik olarak da İzmir 18. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin ....... Esas sayılı dosyası ile menfi tespit davası açıldığını, bu davada davalıların davaya cevap dilekçelerinde iş bu senetlerin murisleri tarafından satım sözleşmesi sebebiyle alındığını kabul ve ikrar ettiklerini, davalılarca iş bu menfi tespit davasına konu kalan diğer senetlerin de İzmir 14. İcra Müdürlüğü'nün...... Esas sayılı dosyası ile 04.12.2019 tarihinde icra takibine konulduğunu, davalıların iş bu satım sözleşmesinden kaynaklı malların satışına ilişkin fatura, sevk irsaliyesi vs. gibi belgelerle satışı ispat etmeleri gerektiğini, iş bu menfi tespit davasında müvekkilinin bonoların verildiğini, ancak malların teslim edilmediğini iddia ettiğini, bononun üzerinde malen ibaresi bulunduğunu, davalıların ise (senette lehdar/alacaklı) iş bu senedin bir satım sözleşmesine dayandığını ikrar ettiklerini, bu durumda senet üzerindeki malen ibaresi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmadığını, bu durumda ispat yükünün davalı alacaklıya düştüğünü, bu nedenle icra takibine konu edilen bonolar bedelsiz kalmış olup müvekkiline iade edilmesi gerektiğini, açıklanan nedenlerle davalılarca İzmir 14. İcra Müdürlüğü'nün ...... Esas sayılı dosyası ile icra takibine konu edilen 15.10.2018 tanzim, 30.07.2019 vade tarihli 4.000,00 USD; 30.08.2019 vade tarihli 4.000,00 USD; 30.09.2019 vade tarihli 4.000,00 USD miktarlı bonodan dolayı borçlu olmadığının müvekkilin borçlu olmadığının tespitine, dava sonuçlanıncaya kadar icra takibinin durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davalıların haksız ve kötü niyetli olarak icra takibi yaptıkları sabit olduğundan İİK madde 72/4 uyarınca takipte talep olunan yabancı para cinsinden alacağın karar tarihindeki TCMB tarafından açıklanan döviz satış kuru karşılığının %20'sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yapılacak yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep ettiği görülmüştür.
CEVAP : Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle ; Müvekkillerin miras bırakanı ...'nun deri alım satım işiyle ilgilendiğini, vefatı üzerine eşi ve oğlu işlerin tasfiyesi ve takibini yapmaya başladıklarını, bu bağlamda miras bırakan tarafından satışı yapılan ancak bedeli tahsil edilemeyen işlerle ilgilendiklerini, dericilik sektörü yapılan işlerde vadenin bir yılı dahi aştığını, davacının iddiasının mal teslim edilmeden bonoların teslim edildiği yönün olduğunu, bu hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, tarafların alış verişi üzerine vadeli sıralı bonolar tanzim edildiğini, miras bırakanın vefatını fırsat bilen karşı tarafın müvekkillerinin işten anlamadığı saikiyle hareket ederek müvekkilleri defalarca oyaladıklarını, telefon ile yapılan görüşmeler netice vermeyince de taraflarınca icra takibine girişildiğini, davacının borçlu olmadığı iddiasında ise bunu eşdeğer belge ile ispat etmesi gerektiğini, açıklanan nedenlerle davanın reddine, davacı haksız ve kötü niyetli olduğu için takip tutarının % 20'sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ile avukatlık ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verildiği görülmüştür.
DELİLLER :Davacı iddiasını ispata yönelik olarak; İzmir 14.İcra Müdürlüğü'nün .......Esas sayılı icra dosyası ve takip dayanağı bono asılları, müvekkilinin muhasebe defter ve kayıtları, tahsilat fişi, davalıların murisine ait muhasebe defter ve kayıtları, taraflara ait muhasebe defter ve belgeleri üzerinde yaptırılacak bilirkişi incelemesi , tanık , dilekçede bahsi geçen 19.10.2018 tarih....makbuz sıra numaralı davalıların murisi ... imzasını taşıyan Tahsilat Fişi başlıklı belge fotokopisi delillerine dayandığı görülmüştür.
Davalı vekili savunmasını ve iddialarını ispat yönünde; İcra takip dosyası, ticari defter ve belgeler, tanık anlatımı, bilirkişi incelemesi delillerine dayandığı görülmüştür.
İzmir 14. İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyası incelendiğinde ; alacaklılar ... ve ... tarafından borçlu ... aleyhine 15.10.2018 tanzim tarihli 30.06.2019 vadeli 3.000-USD tutarındaki bonoya dayalı olarak 3000-USD asıl alacak, 20,03-USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.020,03-USD'nin tahsili için 03.09.2019 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığı görülmüştür.
İzmir 14. İcra Müdürlüğü'nün...... Esas sayılı dosyası incelendiğinde ; alacaklılar ... ve ... tarafından borçlu ... aleyhine 15.10.2018 düzenlenme tarihli 30.07.2019 vadeli 4.000-USD bedelli,15.10.2018 düzenlenme tarihli 30.08.2019 vadeli 4.000-USD bedelli ve 15.10.2018 düzenlenme tarihli 30.09.2019 vadeli 4.000-USD bedelli üç adet bonoya dayalı olarak 12.000-USD asıl alacak, 102,36-USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 12.102,36-USD tahsili için 04.12.2019 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığı görülmüştür.
Tarafların dosyaya celbini talep ettiği belge ve kayıtların dosyaya teminine müteakiben tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda, tarafların defterlerinin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulup tutulmadığı, açılış ve kapanış onayları yaptırılıp yaptırılmadığı, defter kayıtlarının ve bu kayıtlara dayanak belgelerin birbirini doğrulayıp doğrulmadığı, asıl dosya ve birleşen dosya kapsamında taraflar arasında ticari ilişki olup olmadığı, var ise bu ilişki kapsamında davacının davalıların murisinden mal alıp almadığı, mal almış ise malların davacıya teslim edilip edilmediği, davacı tarafça ödeme yapılıp yapılmadığı, takip konusu bonolar nedeniyle davacının icra takip tarihi itibariyle davalılara borçlu olup olmadığı hususlarında dava dosyası kapsamına uygun ve denetime elverişli rapor alınması hususunda dosya konusunda uzman SMMM bilirkişisi ...'e tevdii edilmiş, bilirkişi tarafından 01/10/2021 tarihli düzenlenen raporda ; Davalılar murisi ...'nun yasal defterlerinin Manisa'da olduğu beyan edildiğinden yapılan incelemeler dava dosyası, birleşen dava dosyası, İzmir 14.İcra Müdürlüğü'nün ....... E. sayılı dosyası, İzmir 14.İcra Müdürlüğü'nün ...... E. sayılı dosyanın uyap çıktısı, davacının 2017-2018-2019 yılı yasal defterleri ile sınırlı kalmıştır. Yapılan incelemeler sonucunda işbu raporun inceleme, değerlendirme ve tespitler bölümünde ayrıntısı ile belirtildiği üzere, davacı ...'in 2017-2018 yılları yasal defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, muhasebe kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, yevmiye defteri kayıtları ile kebir defterlerinin birbiri ile uyumlu olduğu, davacı ...'in 01.01.2019 tarihinden itibaren İşletme Hesabı Esasına Göre Defter tuttuğu, 486 Seri Nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'ne Defter Beyan Sistemine tabi olması sebebi ile 2019 yılı İşletme Defterinin elektronik ortamda tuttuğu, buna göre 2019 yılı İşletme Defterinin açılış onayının yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, gelir ve gider kayıtlarının işletme defterine elektronik ortamda intikal ettirilmiş olduğu, 6102 sayılı T.T.K'nun 64/3.maddesine istinaden dönem sonu kapanış onayına tabi olmadığı, davacı ... ile davalılar murisi ... arasında Toptan Deri Alım Satım İşi ile ilgili yazılı olmayan ticari bir ilişki kurulduğu, işbu ticari ilişkinin davalılar murisi ... tarafından düzenlenen 11.08.2017 tarih ........ no.lu 12.700-TL tutarındaki fatura ile başladığı, davacı yanca nakit olarak yapılan 31.12.2018 tarihli 2.750-TL tutarındaki ödeme ile sona erdiği, işbu ticari ilişkiye istinaden davalılar murisi ... tarafından 2017-2018 yılında çeşitli tarihlerde kdv dahil 90.691,71-TL tutarında toplam dört adet fatura düzenlendiği, davalılar murisinin yasal defterlerinin incelenmemiş olması sebebi ile işbu faturalar dışında yasal defterinde kayıtlı başkaca bir fatura olup olmadığı konusunda herhangi bir tespit yapılamadığı, işbu faturalara istinaden davacı ... tarafından gerek nakit gerek şirket ortağı gerekse vadeli senet aracılığı ile toplam 51.502,51-TL tutarında ödeme yapıldığı, davalılar murisinin yasal defterlerinin incelenmemiş olması sebebi ile işbu ödemelerin yasal defterlerinde kayıtlı olup olmadığı konusunda herhangi bir tespit yapılamadığı, davacı yanca 15.10.2018 tarihinde düzenlenen ve gerek asıl davaya gerekse birleşen davaya konu 15.000-USD tutarındaki dört adet senedin davacı ...'in 2018 yılı yasal defterlerinde kayıt altına alınmadığı, davalılar murisinin yasal defterlerinin incelenmemiş olması sebebi ile işbu senetlerin yasal defterlerinde kayıtlı olup olmadığı konusunda herhangi bir tespit yapılamadığı, davacı yasal defterlerine göre, davalılar murisi ...'nun 31.12.2018 tarihi itibari ile 39.190-TL tutarında alacaklı olduğu, ancak davacının 2019 yılından itibaren iş! a göre deftere tabi olması sebebi ile davacının yasal defterleri üzerinden gerek 06.11.2019 dava tarihi gerekse 25.12.2019 birleşen dava tarihi itibari ile davalılar murisi ...'nun borç/alacak bakiyesinin teknik olarak tespitinin mümkün olmadığı, davacının elektronik ortamda tutulan 2019 yılı işletme defterinde davalılar murisi ... tarafından düzenlenmiş bulunan herhangi bir deri faturasına rastlanmadığı, hukuki ve nihai yorumun takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere davacı yanca 15.10.2018 tarihinde düzenlenmiş bulunan gerek işbu davaya gerek birleşen davaya konu 15.000-Usd tutarındaki dört adet senet üzerinde MALEN ibaresinin bulunduğu, işbu davaya esas İzmir 14.İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı icra takibine konu edilen 30.06.2019 vadeli 3.000-USD tutarındaki senedin davacı yasal defterlerinde kayıtlı olmadığı, davacının yasal defterlerine göre işbu senedin düzenlenme tarihi olan 15.10.2018 tarihinden sonra davalılar murisi ...”ndan alınmış bir mal kaydına rastlanmadığı, birleşen davaya esas İzmir 14.İcra Müdürlüğü'nün ...... Esas sayılı icra takibine konu edilen 30.07.2019, 30.08.2019 ve 30.09.2019 vadeli 12.000-Usd tutarındaki üç adet senedin davacı yasal defterlerinde kayıtlı olmadığı, davacının yasal defterlerine göre işbu üç adet senedin düzenlenme tarihi olan 15.10.2018 tarihinden sonra ...'ndan alınmış bir mal kaydına rastlanmadığı tespit edilmiş olup, davalılar vekilince 11.06.2021 tarihli beyan dilekçesinde davalılar murisi ...'nun yasal defterlerinin İzmir ilinde olmadığı beyan edildiğinden Sayın Mahkemece davalı defterlerinin dosyaya sunulmasının sağlanması halinde işbu defter üzerinde de bir inceleme yapılabileceği rapor edilmiştir.
Davalılara ait defterler üzerinde inceleme yapılarak, tarafların defterlerinin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulup tutulmadığı, açılış ve kapanış onayları yaptırılıp yaptırılmadığı, defter kayıtlarının ve bu kayıtlara dayanak belgelerin birbirini doğrulayıp doğrulmadığı, asıl dosya ve birleşen dosya kapsamında taraflar arasında ticari ilişki olup olmadığı, var ise bu ilişki kapsamında davacının davalıların murisinden mal alıp almadığı, mal almış ise malların davacıya teslim edilip edilmediği, davacı tarafça ödeme yapılıp yapılmadığı, takip konusu bonolar nedeniyle davacının icra takip tarihi itibariyle davalılara borçlu olup olmadığı hususlarında rapor düzenlenmesi için dosyanın önceki SMMM bilirkişisi ...'e dosya tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından 21/10/2021 tarihli düzenlenen ek raporda ; Davacı ...'in 2017-2018 yılları yasal defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, muhasebe kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, yevmiye defteri kayıtları ile kebir defterlerinin birbiri ile uyumlu olduğu, -Davacı ...'in 01.01.2019 tarihinden itibaren İşletme Hesabı Esasına Göre Defter tuttuğu, 486 Seri Nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'ne Defter Beyan Sistemine tabi olması sebebi ile 2019 yılı İşletme Defterinin elektronik ortamda tuttuğu, -Davacının 2019 yılına ait İşletme Defterinin açılış onayının yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, gelir ve gider kayıtlarının işletme defterine elektronik ortamda intikal ettirilmiş olduğu, işbu defterin 6102 sayılı T.T.K'nun 64/3.maddesine istinaden dönem sonu kapanış onayına tabi olmadığı, davalılar murisi ...'nun 2017 yılına ait yasal defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, muhasebe kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, kebir defterinin fiş yekünlü çekilmiş olması sebebi ile yevmiye defteri kayıtları ile kebir defterinin uyumlu olup olmadığının tespit edilemediği, davalılar murisi ...'nun 2018-2019 yılı yasal defterlerinin açılış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, kapanış onaylarının bulunmadığı, muhasebe kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, kebir defterlerinin fiş yekünlü çekilmiş olması sebebi ile yevmiye defteri kayıtları ile kebir defterlerinin uyumlu olup olmadığının tespit edilemediği, davacı ... ile davalılar murisi ... arasında Toptan Deri Alım Satım İşi ile ilgili yazılı olmayan ticari bir ilişki kurulduğu, işbu ticari ilişkinin davalılar murisi ... tarafından düzenlenen 11.08.2017 tarih 35964 no.lu 12.700-TL tutarındaki fatura ile başladığı, kök raporda ayrıntısı ile belirtildiği üzere davacının 2019 yılı İşletme Defterinden gerek 06.11.2019 asıl dava tarihi gerekse 25.12.2019 birleşen dava tarihi itibari ile davalılar murisi ...'nun borç yada alacak bakiyesinin teknik olarak tespitinin mümkün olmadığı, kök raporda ayrıntısı ile belirtildiği üzere davacı yasal defterlerine göre, davalılar murisi ...'nun 31.12.2018 tarihi itibari ile 39.190-TL alacaklı olduğu, davalılar murisinin yasal defterlerine göre davacı ...'in 06.11.2019 asıl dava tarihi gerekse 25.12.2019 birleşen dava tarihi itibari ile herhangi bir borç/alacak bakiyesi bulunmadığı, tarafların yasal defterleri arasındaki farkın işbu ek raporun Tarafların Yasal Defterleri Arasındaki Farklar başlıklı D bölümünde fatura ve ödeme bazında ayrıntısı ile açıklanmaya çalışıldığı, işbu bölümde ayrıntısı ile açıklanan bilgiler ışığında aşağıdaki tespit ve sonuçlara varılabileceği, davalılar murisi ... tarafından 2017-2018 yılında çeşitli tarihlerde kdv dahil 92.431,70-TL tutarında toplam dört adet fatura düzenlendiği, işbu faturaların tamamının davacı yasal defterlerinde kayıt altına alındığı, işbu faturalara istinaden davacı ... tarafından 23.960-Usd tutarındaki yedi adet vadeli senet aracılığı 114.198,42-TL tutarında ödeme yapmış olduğunun kabul edilebileceği, davacı yanca 15.10.2018 tarihinde düzenlenen ve gerek asıl davaya gerekse birleşen davaya konu 15.000-USD tutarındaki dört adet senedin davacı ...'in 2018 yılı yasal defterlerinde kayıt altına alınmadığı ancak davalılar murisinin yasal defterlerinde kayıt altına alındığı, işbu raporun Tarafların Yasal Defterleri Arasındaki Farklar başlıklı D bölümünde ayrıntısı ile açıklanmaya çalışıldığı üzere hukuki ve nihai yorumun takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere davalılar mur yasal defterlerinde kayıtlı olmayan 20.750-TL tutarındaki nakit ödemeye ait belgelerin ibrazı halinde işbu ödemelerin davacı ödemesi olarak kabul edilebileceği, tarafların yasal defterlerindeki muhasebe kayıtları dikkate alındığında davalılar murisi ...'nun 31.12.2018 tarihi itibari ile 21.766,72-TL borçlu olduğunun kabul edilebileceği, tarafların 2019 yılı yasal defterleri üzerinde yapılan incelemelerde davalılar murisi ... tarafından düzenlenmiş bulunan herhangi bir deri faturasına rastlanmadığı, tarafların yasal defterlerine göre davacı yanca kümülatif cari hesaba ilişkin kısmi ödemeler yapılmış olduğu, döviz üzerinden düzenlenen işbu senetlerin üzerinde “Malen” ibaresi dışında hangi fatura istinaden ödeme yapıldığının yazılı olmadığı, yine davalılar murisi ... tarafından düzenlenen faturaların Türk Lirası cinsinden düzenlenmiş olduğu ve üzerlerinde herhangi bir döviz karşılığının belirtilmediği, tarafımca davacı yanca döviz üzerinden düzenlenerek davalılar murisine verilen gerek dava konusu gerekse diğer senetlere istinaden ...tarafından hangi faturaların düzenlenmiş olduğunun somut olarak tespitinin mümkün olmadığı, dava dosyası kapsamında yapılan incelemelerde taraflar arasında düzenlenmiş bulunan yazılı bir sözleşmenin bulunmaması sebebi ile taraflar arasındaki ticari ilişkinin döviz üzerinden kurulup kurulmadığı, bu ticari ilişki kapsamında davacının ödeyeceği tutar ile davalılar murisinin bu ödeme karşılığında teslim edeceği mal tutarının gerek döviz gerek Türk Lirası cinsinden tespit edilebilmesinin dava dosyası kapsamında mümkün olmadığı, nitekim davacının yasal defterlerinde kayıtlı olan 20.750-TL tutarındaki nakit ödemelerin varlığı ispat edilse bile bu ödemelerin döviz karşılıklarının bilinemediği, bu durumda yasal defterlere göre davacının alacağının bu miktarda artacağı ancak bu alacağın hangi senetlerden kaynaklandığı konusunda bir tespit yapılmasının mümkün olmayacağı, bu sebeple dava dosyası kapsamında ve tarafların yasal defterleri üzerinde karşılıklı yapılan incelemeler sonucunda asıl dosya ve birleşen dosya kapsamında davacının takip konusu senetlerden dolayı davalıya borçlu olup olmadığı, borçlu ise tutarının ne olduğu konusunda tarafımca somut bir tespit yapılamadığı, belirttiğim tespitlerin dava dosyasına taraflarca sunulmasına müteakip davacının dava konusu yaptığı senetlerle ilgili olarak alacak tespitinin yapılabileceği rapor edilmiştir.
Temin edilen davacı ve davalıların murisi ...'na ait BA ve BS formları değerlendirilmek suretiyle ek rapor düzenlenmesi için dosya kök ve ek raporu düzenleyen bilirkişi ... 'e yeniden tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından 13/07/2022 tarihli düzenlenen 2.ek raporda; Mahkemenin 19.04.2022 tarihli görevlendirmesi çerçevesinde tarafların dava dosyasına yeni temin edilen BA-BS formları da dikkate alınarak dava dosyası üzerinde yapılan ek incelemeler sonucunda gerek kök gerekse bir önceki ek raporda ayrıntısı ile belirtildiği üzere, davalılar murisi ... tarafından 2017-2018 yılında çeşitli tarihlerde kdv dahil 92.431,70-TL tutarında toplam 4 adet fatura düzenlendiği, işbu faturaların davacı yasal defterlerinde sehven 90.691,71-TL olarak kayıt altına alındığı görülmüştür. Davalılar murisi tarafından düzenlenmiş bulunan işbu dört adet faturanın kdv hariç tutarının 85.584,91-TL olduğu ve taraflarca ilgili dönem B formları ile işbu faturaların 85.584-TL tutarında tam ve eksiksiz bir şekilde beyan edilmiş olduğu tespit edilmiştir. Bu sebeple 21.10.2021 tarihli ek raporda da açıkça belirtildiği üzere davacının kabulünde olan ve davalılar murisi tarafından düzenlenen fatura toplamının 92.431,70-TL olarak kabul edilebileceği değerlendirilmiştir. Dava dosyasına sunulan başkaca bir bilgi ve belgenin de söz konusu olmaması sebebi ile işbu raporun ek inceleme, değerlendirme ve tespitler bölümünde ayrıntısı ile belirtilen tüm bilgi ve belgeler ışığında gerek 01.10.2021 tarihli kök gerekse 21.10.2021 tarihli ek raporda değişikliği gerektirecek herhangi bir hususa rastlanmadığı rapor edilmiştir.
DEĞERLENDİRME: Yapılan yargılama, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Asıl dava ve birleşen dava, bedelsizlik nedeniyle senetlerden dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Hukukumuzdaki ispat kuralları gereği çekin veya senetten ötürü borçlu bulunmadığının iddiasının kabul edilebilir olması için, öncelikle bu konudaki ispat yükümlülüğünün yerine getirilmesi gerekmektedir. Diğer bir deyişle, çek veya senetten ötürü borçlu olmadığını iddia eden kişi, açacağı menfi tespit davasında bu iddiasını yazılı delil ile ispat ile mükelleftir. (İşçi-işveren ilişkisinden kaynaklanan ilişkilerdeki tanık ile ispata ilişkin uygulamalar saklıdır.)
Çek ve senedin aralarında bulunduğu kambiyo senetleri, “soyut borç ikrarını içeren senet” niteliğindedir. Hukuk düzenimizde soyut borç ikrarı kural olarak geçerli olup, soyut borç ikrarında bulunan borçlu karşısında alacaklının alacağın sebebini ispat etmesi kural olarak zorunluluk arz etmez. Bu aşamada senet alacaklısı, senetten ötürü alacaklı olduğunu ispat bakımından ayrıca bir ispat vasıtasına gerek duymaz.
Çek ve senet ile borç altına giren kimse, borçlu olmadığını iddia ediyor ise bu hususu ispat etmek yükümlülüğü altına girmektedir. Çek veya senedin bedelsiz olduğu iddia edilmesi sureti ile açılan menfi tespit davasında ispat külfeti davacı borçluya düşmektedir. Yüksek Mahkeme’nin yerleşik içtihadı ve öğretideki görüşler de bu yöndedir. (Bkz. Yarg. HGK. 29.09.1976, 11/497-2564; Yarg. TD. 23.11.1970, 2787/4659; Yarg. 11. HD. 30.04.1984, 2460/2584; B. KURU, Hukuku Muhakemeleri Usulü, C.2, s. 367, UYAR, Olumsuz Tespit Davaları, s. 560, B. UMAR/E. YILMAZ, İspat Yükü, s. 132; Yarg. 19. HD. 22.09.1992; 8658/4353; YKD. Mart 1993, C. 19, S.3, s. 415 vd; E. ERTEKİN/İ. KARATAŞ, Uygulamada Ticari Senetler, s. 707).
Nihayetinde borçlunun senedinin bedelsizliğine ilişkin olarak; önce borcun sebebini, daha sonra da bu sebebin gerçekleşmediğini yahut geçersizliğini veya sebebe bağlı olarak ödeme gibi borcu sona erdiren bir olguyu ispat ile yükümlüdür. Eğer bu ispat gerçekleşmemiş ise borçluya alacaklıya yemin teklif edebileceği hatırlatılarak buna göre karar verilmesi gerektiği Yargıtay kararlarında sıklıkla ifade olunmaktadır.
Asıl dosya ve birleşen dosyada davacı taraf, davalıların murisi ile olan ticari ilişkileri kapsamında deri alımı yaptığını ve karşılığında dava ve takibe konu "malen kaydı" bulunan senetleri (bonoları) verdiğini, ancak davalıların murisinin deri teslimini yapmadığından senetlerin bedelsiz kaldığını iddia ederek açtığı menfi tespit davasında, ispat külfetinin davacı borçluya düştüğü, davacının bu iddiasını yazılı delille ispatlaması gerektiği, davacı ve davalıların murisi ...'na ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde yapılan denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi kök ve ek raporlarına göre, davalıların murisi tarafından 2017-2018 yıllarında 4 adet fatura düzenlendiği, bu faturaların davalıların murisine ait ticari defterlerde 92.431,70 TL bedelli olarak , davacıya ait ticari defterlerde ise 90.691,71 TL bedelli olarak kayıtlı olduğu, defterler arasındaki 1.739,99 TL tutarında fark bulunduğu, bu farkın 11.03.2018 tarih 11516 nolu 19.790,90 TL'lik faturanın davacı defterlerinde 18.051,71 TL olarak kayıt altına alınmasından kaynaklandığı, ayrıca davacının davalıların murisi ...'ndan 2017 yılında 1 adet fatura karşılığı KDV hariç 11.760,00 TL tutarında mal/hizmet alımı, 2018 yılında ise üç adet fatura karşılığı KDV hariç 73.824 TL tutarında mal/ hizmet alımı yaptığını Kemeraltı VD'ne bildirdiği, bu durumun davacının davalıların murisinden malı teslim aldığına karine teşkil ettiği, davacının senetlerin karşılığında malın teslim edilmediği iddiasını yazılı delillerle ispatlaması gerektiği ancak buna ilişkin davacının yazılı delil sunamadığı gibi asıl dosyada ve birleşen dosyada yemin deliline dayanmadığından davalılara yemin teklif edebileceğinin de hatırlatılamadığı, böylece tüm dosya kapsamından davacının davasını ispatlayamadığı anlaşılmakla davacının asıl dosya ve birleşen dosyadaki davasının reddine karar verilmiş, asıl dava dosyasında Mahkemece İzmir 14. İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyasındaki takipte icra veznesine girecek paranın alacaklıya ödenmemesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verildiği, davalı alacaklının alacağına geç kavuşması söz konusu olduğundan, takip konusu asıl alacak miktarı üzerinden hesaplanacak %20 oranındaki tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş, birleşen dosya kapsamında ise, davalının verilmiş bir tedbir kararı bulunmadığından ve alacağına geç kavuşması söz konusu olmadığından tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur
HÜKÜM: Gerekçesi HMK 294/4 mad. gereğince bir ay içinde açıklandığı üzere;
1-Asıl Dava Dosyasında,
Davacı tarafından açılan menfi tespit davasının REDDİNE,
Davalının, Mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararı nedeniyle alacağına geç kavuşması söz konusu olduğundan, takip konusu asıl alacak miktarı üzerinden hesaplanacak %20 oranındaki tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
2-Birleşen Dava Dosyasında,
Davacı tarafından açılan menfi tespit davasının REDDİNE,
Davalının, verilmiş bir tedbir kararı bulunmadığından ve alacağına geç kavuşması söz konusu olmadığından tazminat talebinin REDDİNE,
3-Asıl davada; alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcının davacı tarafça peşin yatırılan 296,99- TL'den mahsubu ile bakiye 216,29-TL 'nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
4-Birleşen davada; alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcının davacı tarafça peşin yatırılan 1.226,93- TL'den mahsubu ile bakiye 1.146,23TL 'nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
5-Asıl davada ve birleşen davada; davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Asıl davada; davalılar tarafından yapılan 35,00 TL yargılama giderinin, davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-Birleşen davada; davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Asıl davada ; dava reddolduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap edilen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
9-Birleşen davada; dava reddolduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap edilen 11.495,11-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
10-Asıl davada, arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun 18/A-13 maddesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00- TL'nin davacıdan alınarak Hazine'ye gelir kaydına,
11-Birleşen davada arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun 18/A-13 maddesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00- TL'nin davacıdan alınarak Hazine'ye gelir kaydına,
12-HMK.nun 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.13/09/2022
Katip ...
e-imza
Hakim ...
e-imza
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.