Abaküs Yazılım
İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2021/835
Karar No: 2022/669
Karar Tarihi: 13.09.2022

BAM Hukuk Mahkemeleri İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/835 Esas 2022/669 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/835
KARAR NO : 2022/669

DAVA : Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 02/12/2021
KARAR TARİHİ : 13/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı bankanın ... şubesi tarafından 16.04.2019 tarihinde ...'ya kredi kullandırıldığını, işbu kredinin ... Emeklilik A.Ş. (Daha sonra ... A.Ş ye devrolmuştur) tarafından sigorta ettirildiğini, borçlu tarafından kredinin 19.07.2019 ve 19.08.2019 tarihli taksitlerinin ödenmediğini, yapılan araştırmada ...'nın 22.05.2019 tarihinde vefat ettiğinin anlaşıldığını,mirasçıların, müvekkil bankaya herhangi bir ödemede bulunmadığını, sigorta şirketinin de işbu kredi borcundan sorumlu olması nedeniyle davacı banka tarafından 17.09.2019 tarihinde sigorta şirketine başvuru yapıldığını, fakat sigorta şirketinin 04.10.2019 tarihinde ''Tazminat değerlendirme işlemlerinin sonucunda sigortalımız müteveffa ...'nın ... numaralı poliçesinin başlangıç tarihi 16.04.2019 tarihinden önce Siroz hastalığının mevcut olduğu tespit edilmiştir" şeklinde cevap verdiğini, sigorta şirketinden olumsuz cevap alan müvekkilinin ihtarname yoluyla da murisin mirasçılarından alacağını tahsil edemediğini, bu nedenle borçlular(mirasçılar) aleyhine 09/12/2019 tarihinde Karşıyaka ... İcra Müdürlüğünün .../... E. Dosyası ile icra takibi başlatıldığını, işbu takibe ... ve ... tarafından süresinde itiraz edildiğini belirterek müvekkil bankanın ... şubesinin muris ...'ya kullandırdığı ... numaralı poliçe kapsamındaki tüketici kredisindeki 52.536,54 borcun yasal ferileri ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsili amacıyla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla;... numaralı poliçe kapsamında 01.12.2021 tarihi itibariyle toplam 82.108,28 TL olan borcun ödeme tarihine kadar olan % 24,02 gecikme faizi, %5 BSMV ve tüm ferileri ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsili ile müvekkili bankaya ödenmesine karar verilmesi talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; muris ... ... AŞ' den kullanmış olduğu dava konusu kredi sonrasında sigorta kapsamına dahil edilmiş olup sigortalının vefat tarihi itibariyle şirketleri nezdinde ... numaralı sigorta poliçesi bulunduğunu, sigortalının, sigorta öncesinden gelen siroz hastalığını şirketlerine bildirmeyerek beyan yükümlülüğüne aykırı davrandığını, şirketlerinin tazminat ödeme borcunun bulunmadığını, şirketlerinin sorumluluğunun poliçe teminatı ile sınırlı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava dilekçesi içeriğinden anlaşıldığı üzere, dava konusu uyuşmazlık davacı banka ile dava dışı müteveffa ... arasında imzalanan kredi sözleşmesine yönelik olarak gerçekleştirilen bankacılık işleminden kaynaklanmaktadır.
Mahkememizce 02/12/2022 tarihinde açılan işbu davanın yargılamasına başlanmış ve her ne kadar duruşması 08/12/2022 tarihine bırakılmış ise de
Mahkemenin, davanın esası hakkında yargılama yapabilmesi (davayı esastan inceleyebilmesi) için varlığı veya yokluğu gerekli olan haller, dava (yargılama) şartlarıdır. Davanın esası hakkında inceleme yapılabilmesi için varlığı gerekli hallere, olumlu dava şartları (görev, hukuki yarar gibi); yokluğu gerekli hallere ise olumsuz dava şartları denilmektedir (kesin hüküm gibi). Dava şartları, dava açılabilmesi için değil, mahkemenin davanın esası hakkında inceleme yapabilmesi (davanın esasına girebilmesi) için gerekli olan da denir.
Dava şartlarından biri olmadan açılan dava da açılmış (var) sayılır, yani derdesttir. Ancak mahkeme, dava şartlarından birinin bulunmadığını tespit edince, davanın esası hakkında inceleme yapamaz; davayı dava şartı yokluğundan (usulden) reddetmekle yükümlüdür. Dava şartlarının bulunup bulunmadığı davada hakim tarafından kendiliğinden (re’sen) gözetilir; taraflar bir dava şartının noksan olduğu davanın görülmesine (esastan karara bağlanmasına) muvafakat etseler bile, hakim davayı usulden reddetmekle yükümlüdür.
Esasa ilişkin nihai karar ile taraflar arasındaki uyuşmazlık (esastan) sona erer ve hüküm kesinleşince (kesin hüküm ortaya çıkınca), artık o uyuşmazlık (dava konusu) hakkında, aynı taraflar arasında, aynı dava sebebine dayanarak yeni bir dava açılamaz; açılırsa, kesin hükümden dolayı reddedilir (HMK m.303) (Kuru, Baki: Hukuk Muhakemeleri Usulü, İstanbul 2001, Cilt:3, s.3005).
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114/1-c. maddesinde; ''Mahkemenin görevli olması'' hükmüne yer verilmiş olup, davanın görevli mahkemede açılması dava şartları arasında sayılmıştır.
Yine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 115. maddesinde ise; ''Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.'' hükmü yer almaktadır.
İzmir Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu Başkanlığının 2021/5828 Muh sayılı 06/12/2021 tarihli yazısı ekinde gönderilen 25/11/2021 tarihli 1232 numaralı Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi Kararı uyarınca;
"Kanuni düzenlemelerden ya da Hâkimler ve Savcılar Kurulunun kararlarından kaynaklı olarak, asliye ticaret mahkemesinin hangi dairelerinin iflâs ve konkordato, deniz ticareti ve deniz sigortaları gibi davalar dolayısıyla gelecek işlere ilişkin ihtisas mahkemesi sıfatıyla bakacağı gözetilerek, aynı dairelerde iş yoğunluğu oluşmaması bakımından finans davalarına olabildiğince farklı dairelerde bakılmak üzere ihtisas mahkemeleri belirlenmiştir.
Bu itibarla;
1) 13.01.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinden,
2) 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969. maddelerinden,
3) 19.10.2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'ndan (142. Maddesinde düzenlenenler hariç),
4) 23.02.2006 tarihli ve 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu'ndan,
5) 21.11.2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu'ndan,
6) 06.12.2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu'ndan,
7) 20.06.2013 tarihli ve 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri,
Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun'dan, kaynaklanan ve asliye ticaret mahkemesinin görev alanına giren ticari davalara ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı kapsamında gelecek işlere;
a) İki veya üç asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 2 numaralı,
b) Dört veya beş asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 4 numaralı,
c) Altı veya daha fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 6 numaralı,
d) On veya daha fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 6 ve 7 numaralı,
e) On dört veya daha fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 6, 7 ve 8 numaralı,
f) Yirmi veya daha fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 6, 7, 8 ve 9 numaralı asliye ticaret mahkemelerinin bakmasına," karar verildiği aşikardır.
Yukarıda yer verilen karar kapsamında, dava konusu alacak talebinin davacı banka ile ... arasında imzalanan ve davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan kredi sözleşmesinden kaynaklandığı, alacağın temelini dava dışı müteveffa ...'ya kullandırılan kredi bedelinin oluşturduğu, davacı bankanın dava dışı müteveffa ... ile davalı sigorta şirketi arasında tanzim olunan sigorta poliçesinin tarafı olmadığı, davacı bankanın yalnızca dain-i mürtein sıfatına dayanarak kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili talep ettiği, davalı sigorta şirketi ile dava dışı müteveffa ... mirasçıları arasında davacı bankaya yapılma ihtimali bulunan ödemeler açısından halefiyet ilişkisi bulunduğu, davaya konu alacağın kredi sözleşmesinden kaynaklandığı, talebe konu uyuşmazlık açısından İzmir ilinde İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli kılındığı anlaşılmakla, yargılamanın daha fazla sürüncemede kalmaması amacıyla duruşma günü beklenmeksizin dosyanın, ihtisas mahkemesi olarak belirlenen İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın USULDEN REDDİ İLE, davaya konu uyuşmazlığın İzmir Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu Başkanlığının 2021/5828 Muh sayılı 06/12/2021 tarihli yazısı ekinde gönderilen 25/11/2021 tarihli 1232 numaralı Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi Kararı uyarınca İzmir İli açısından İhtisas Mahkemesinin İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi olarak belirlendiği anlaşılmakla, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114/1-c. maddesi atfıyla aynı Kanun'un 115/2. maddesi gereğince mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 20. maddesi gereğince, tarafların görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep edebileceklerinin, aksi takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
3-Tarafların görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmeleri durumunda dosyanın görevli İZMİR 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
4-Yargılama giderlerinin görevli mahkemece dikkate alınmasına,
Dair, tarafların yokluklarında dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.13/09/2022

Katip ...
e-imza


Hakim ...
e-imza




Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi