Trafik güvenliğini tehlikeye sokma - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2017/4900 Esas 2018/1727 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/4900
Karar No: 2018/1727
Karar Tarihi: 19.02.2018

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2017/4900 Esas 2018/1727 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanık trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan mahkum edildi. Ancak dosya incelendiğinde, hüküm ve kararlarda başvurulacak yasa yolu, süresi, başvuru yapılacak merci ile başvuru şeklinin anlaşılabilir nitelikte açıkça gösterilmesi gerektiği halde, sanığın tayin edilen adli para cezasının hapis cezasından çevrilmiş olması sebebiyle temyize tabi olduğu gözetilmeden, mahkemece dosyanın esası hakkında karar verildiği, hükmün yasa yolu kısmında cezanın miktarı itibariyle kesin olduğu belirtilerek yasa yolunun yanlış gösterilmesi suretiyle sanığın yanıltıldığı görüldü. Ayrıca sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmasına yönelik talebi bulunmasına rağmen, CMK'nın 231. maddesinin sanık hakkında uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması ve daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş sanık hakkında tayin edilen 25 gün hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilirken, 5237 sayılı TCK'nın 50/3. maddesi delaletiyle 50/1-a maddesinin dayanak gösterilmesi gerektiği halde gözetilmediği tespit edildi. Bu nedenlerle mahalli cumhuriyet savcısının temyiz itirazları yerinde görüldü ve h
12. Ceza Dairesi         2017/4900 E.  ,  2018/1727 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
    Hüküm : TCK"nın 179/3-2,62, 50/1, 52/2 maddeleri uyarınca mahkumiyet

    Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, mahalli cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre mahalli cumhuriyet savcısınının sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 13.03.2012 gün, 6-386; 30.11.2010 gün, 5-237; 29.05.2007 gün, 114-113; 26.05.2009 gün ve 50-130 sayılı ve benzer kararlarında vurgulandığı üzere; 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 40/2, 5271 sayılı CMK"nın 34/2, 231/3, 232/6. maddeleri gereğince, hüküm ve kararlarda, başvurulacak yasa yolu, süresi, başvuru yapılacak merci ile başvuru şeklinin anlaşılabilir nitelikte açıkça gösterilmesi zorunluluğuna rağmen, sanık hakkında tayin edilen adli para cezasının hapis cezasından çevrilmiş olması sebebiyle temyize tabi olduğu gözetilmeden, Mahkemece dosyanın esası hakkında karar verildikten sonra, hükmün yasa yolu kısmında cezanın miktarı itibariyle kesin olduğu belirtilerek yasa yolunun yanlış gösterilmesi suretiyle sanığın yanıltılması,
    2-Sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmasına yönelik talebi bulunmasına rağmen, CMK"nın 230/1-d. maddesine aykırı olarak, CMK’nın 231. maddesinin sanık hakkında uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
    3-Daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş bulunan sanık hakkında tayin edilen 25 gün hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilirken, 5237 sayılı TCK"nın 50/3. maddesi delaletiyle 50/1-a maddesinin dayanak gösterilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı olup, mahalli cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 19.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.