
Esas No: 2017/3356
Karar No: 2018/3828
Karar Tarihi: 04.04.2018
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2017/3356 Esas 2018/3828 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bölge Adliye Mahkemesi
Taraflar arasındaki maddi tazminat davasından dolayı ... 3. Tüketici Mahkemesi"nce verilen 06/10/2016 tarih ve 2014/3119 Esas 2016/1366 Karar sayılı karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nce verilen 11/04/2017 tarih ve 2017/173 Esas 2017/349 Karar sayılı kararının Yargıtayca incelenmesi süresi içinde davalı vekili tarafından istenmiş olmakla dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davacıya ait ve davalı şirket tarafından kasko sigorta poliçesiyle teminat altına alınan aracın 23.03.2014 tarihinde park halinde bulunduğu yerde motor kısmında bulunan elektrik aksamında oluşan kısa devre nedeniyle tamamen yanarak kullanılmaz hale geldiğini, meydana gelen yangının davalıya ihbar edildiğini, davalı şirket tarafından hasarın beyan edildiği şekilde olmadığından bahisle hasarın tazmin edilmeyeceğinin bildirildiğini,yangının ne şekilde meydana geldiğinin itfaiye raporu ile sabit olup ispat külfetinin davalıda olduğunu, aracın tamamen yanmış olup yeniden onarılması ve kullanılmasının mümkün olmadığını ileri sürerek, araçta oluşan hasar bedeline mahsuben 10.000,00.-TL"nin 02.06.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında davacı ..., alacağını ..."ya temlik etmiş, ıslah dilekçesiyle talebini 65.000,00 TL"ye artırmıştır.
Davalı vekili, hasarın teminat dışı olduğu ve talep edilen tazminatın fahiş olduğundan bahisle davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine, karar verilmiştir.
Karara karşı,davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
... Bölge Adliye Mahkemesi"nce, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile 63.881,50 TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 02.06.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava niteliği itibarıyla kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davacı taraf, sigorta poliçesiyle teminat altına alınan aracın 23.03.2014 tarihinde park halinde bulunduğu yerde motor kısmında bulunan elektrik aksamında oluşan kısa devre nedeniyle tamamen yanarak kullanılmaz hale geldiğini iddia etmektedir. Soruşturma aşamasında ve mahkemece dinlenen tanıklar meydana gelen yangından önce dava konusu aracın branda örtülü vaziyette park halinde olduğunu, brandadan görünen kısımdan aracın hasarlı olduğunun göründüğünü beyan etmişlerdir. 23.03.2013 tarihli olay yeri inceleme tutanağında; çevrede yapılan araştırmada aracın daha önce o bölgeye başka bir araçla getirilmiş ve üzerine gri bir branda örtülmüş olduğunun öğrenildiğini, görgü tanıklarına göre aracın getirildiğinde hasarlı olduğunun beyan edildiği tutanak altına alınmıştır. Mahkemece alınan 23.03.2016 havale tarihli otomotiv öğretim görevlisi, yangın uzmanı ve hesap bilirkişisi heyet raporunda; aracın alt takım ön rotlarında kırılma veya kopma olduğunun belirtildiği görülmüştür. 28.06.2016 havale tarihli yangın uzmanlarından oluşan heyet bilirkişi raporunda; Yanmanın aracın sağ tarafından (kaporta, sağ ön çamurluk, sağ iki kapı)harici bir ısı kaynağı veya hızlandırıcı vasıtasıyla oluşan ateş kaynağı ile başladığı kanaatini bildirmiştir. İlk Derece Mahkemesince; mevcut delillere göre ispat külfetinin yer değiştirerek sigortacıya geçtiği sigortalının iyiniyet kurallarına uygun bildirimde bulunmadığı ve rizikonun teminat içinde kaldığını ispat edemediğinden davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, ispat yükü kendisinde olan sigorta şirketi tarafından rizikonun ihbar edilenden farklı şekilde gerçekleştiği ve teminat dışı olduğu somut delillerle
kanıtlanamadığından İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK"nın HMK 190-191. Maddeleri ve TTK"nın 1405. (TTK 1299) vd. maddeleri ispat hukukuna ilişkin düzenlemelerdir. Bölge Adliye Mahkemesi"nce ispat hukukuna ilişkin kuralların somut olaya uygulanması hatalı olmuştur. Kasko Sigortası Genel Şartlarının B.1.5. maddesi ve Türk Ticaret Kanunu’nun 1292/3. maddesi uyarınca rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar mükellefiyeti kasten yerine getirilmez veya iyi niyet kurallarına açıkça aykırı şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususun sanki bu oluşan riziko teminat içinde kalmış gibi ihbar edildiği somut delillerle kanıtlanırsa, ispat külfeti yer değiştirip sigortalıya geçer.(HGK 10.12.1997 gün ve 1997/11-772-1043; HGK 16.12.1998 gün ve 1998/11-872-905; HGK 22.12.2010 gün ve 2010/17-655-688 sayılı ilamları) Soruşturma aşamasında düzenlenen olay yeri inceleme tutanağı, bilirkişi raporları ve tanık beyanları ile aracın hasarlı olarak yangının meydana geldiği yere bırakıldığı sabit olduğuna göre davacı sigortalının doğru ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediği anlaşılmakla somut olayda ispat yükünün yer değiştirdiğinin kabulü ile rizikonun teminat içinde kaldığının ispat yükü davacıda olduğundan davacının davasının ispat edilemediğinden reddine karar verilmesi dolayısıyla istinaf mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmesi gerekirken İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmesi isabetli görülmemiş, HMK"nın 371/1-a maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi Kararının BOZULMASINA; 6100 sayılı HMK"nın 373/2.maddesi uyarınca dosyanın karar veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 04.04.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.