5. Hukuk Dairesi 2017/18487 E. , 2019/599 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davacılar ile davalı ... ........ Başkanlığı vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Dava ve birleşen dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacılar ile davalı ... ........ Başkanlığı vekillerince temyiz edilmiştir.
Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor ve yapılan inceleme hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki,
1-Dava konusu ........ mahallesi 297 parsel sayılı taşınmaz arsa niteliğindedir. Kamulaştırma Kanunu"nun kıymet takdir esaslarını belirten 11.maddesinin 1.fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca, arsaların bedelinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur.
Bu itibarla, emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi gerekir.
Bilirkişi raporunda, dava konusu taşınmaz ile emsalin vergi değerleri karşılaştırılmadan, bilirkişi kurulunca incelenen ve değer biçmeye esas alınan emsal taşınmazın, bilirkişi raporunda belirtilen tarihteki satışına ilişkin akit tablosu getirtilmeden ve dava konusu taşınmaz ile emsal alınan taşınmazın fiili imar uygulaması sonucu oluşan imar parseli mi, yoksa imar planına dahil olmakla birlikte olduğu gibi bırakılan kadastro parseli mi olup olmadığı tespit edilmeden değer biçildiğinden, denetlemeye elverişli olmayan bu rapora göre hüküm kurulması mümkün değildir.
Ayrıca asıl dava yönünden dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi olan 30.12.2014 itibariyle metrekaresine 120,00 TL değer biçildiği halde, birleşen dava tarihi olan 08/01/2016 itibariyle ayrıca değerlendirme yapılması gerektiği düşünülmeden düzenlenen raporların hükme esas alınması mümkün değildir.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re"sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili ........ Başkanlığı ve ........ Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2- Dava konusu parselin uygulama imar planında tamamının yol alanında kaldığı ve 153,65 m2’lik kısmına yol yapılmak suretiyle fiilen el atıldığı anlaşılmıştır.
Bu itibarla taşınmaza yol yapılmak suretiyle fiilen el atıldığı ve proje bütünlüğü gözönüne alınarak imar planında yolda kalan kısımların tamamının bedeline hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde sadece el atılan bölüm bedelinin tahsiline karar verilmesi,
3-........ kaydında malik olan ............ Parmak"ın davacı olmadıkları gözetilmeden, onların payını kapsar şekilde fazla bedel tespiti ile adı geçenlerin de ........ paylarının iptaline karar verilmesi,
4-Asıl dava yönünden dava tarihi olan 30/12/2014; birleşen dava yönünden dava tarihi olan 08/01/2016"dan itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, tüm davacılar yönünden 08/01/2016 tarihinden itibaren faize hükmedilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacılar ile davalı ... ........ Başkanlığı vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının ........ irad kaydedilmesine, 21/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.