8. Hukuk Dairesi 2010/2088 E. , 2010/2590 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil
... ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair İliç Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 28.05.2009 gün ve 14/59 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı ... temsilcisi tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ..., miras yoluyla intikal ve kazanmayı sağlayan eklemeli zilyetlik nedeniyle ... adına tapuda kayıtlı bulunan 124 ada 31 parselin tapu kaydının iptali ile adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... temsilcisi, dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmazlardan olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece davanın kısmen kabul, kısmen reddiyle 124 ada 31 parselin teknik bilirkişinin krokili raporunda A harfiyle gösterilen 1214,43 m2 yüzölçümündeki kısmına ait tapu kaydının iptaline ve susuz tarla niteliğiyle davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm; davalı ... temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı ... harçlandırdığı dava dilekçesinde ve yargılama aşamalarındaki beyanlarında; dava konusu 124 ada 31 parsel sayılı taşınmazın miras bırakanı ve babası İsmail’den kendisine intikal ettiğini, kendisinin de 30 yılı aşkın süredir zilyetliğinde bulundurduğunu açıklayarak iptal ve tescile karar verilmesini istemiş, mahallinde 20.05.2009 tarihinde yapılan keşif sırasında dinlenen yerel bilirkişiler dava konusu taşınmazın 1960’lı yıllardan beri davacının babasına ait tarla olarak kullanılırken, babası öldüğünden beri davacının tarla olarak kullanmaya devam ettiğini beyan etmişler, ancak intikal şekli hakkında herhangi bir açıklamada bulunmadıkları gibi, davacı da bu konuda açıklama yapmamıştır. Dosyada mevcut nüfus kayıt örneğine göre miras bırakan İsmail Ergül"ün 27.04.1978 tarihinde öldüğü ve davacı dışında başka mirasçıları da bulunduğundan, terekesi elbirliği ile mülkiyet hükümlerine tabi bulunmaktadır.
Dava konusu taşınmazın davacıya babasından intikal ettiği ileri sürüldüğüne göre, yerel bilirkişi ve tanıklar yeniden dinlenerek nizalı parselin davacıya intikal şekli üzerinde durulmalıdır. Dava konusu taşınmazın miras yoluyla intikal ettiği anlaşıldığı takdirde, taksim edilip edilmediğinin sorulup belirlenmesi, miras bırakana ait mirasçılık belgesinin istenilmesi gerekir. Dava konusu taşınmazın miras yoluyla intikal ettiği, taksim yapılmadığı ve başka mirasçı bulunduğunun belirlenmesi halinde, TMK.nun 701. maddesi gereğince tereke elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olur. Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp, herbirinin hakkı ortaklığa giren malların tamamına yaygın halde bulunur. TMK.nun 640, 701 ve 702.maddeleri hükümlerine göre elbirliği mülkiyetinde tasarrufi işlemlerde oybirliği aranır. Yani tüm mirasçıların katılımıyla tasarrufi işlemler yapılabilir. Terekeye dahil bir taşınmaz için bir veya birkaç mirasçının üçüncü kişilere karşı tek başına dava açma sıfat ve yetkileri bulunmamaktadır. Kural olarak davada tasarrufi bir işlem olduğundan, mirasçılardan biri tek başına adına tescil isteyemez. Mahkemece yapılacak iş; dava konusu taşınmazın davacının miras bırakanından kaldığı, taksimen veya miras bırakanın sağlığında yapılan tasarrufi bir işlemle davacıya bırakıldığının anlaşılması halinde davanın şimdiki gibi kabulüne aksi halde reddine karar verilmesi gerekir. ... temsilcisinin temyiz itirazları bu bakımlardan yerinde olup, mahkemece dava şartı olan bu husus araştırılmadan hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... temsilcisinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulüyle usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17.05.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.