Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2436
Karar No: 2020/370
Karar Tarihi: 30.01.2020

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2019/2436 Esas 2020/370 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2019/2436 E.  ,  2020/370 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
    2- Tasfiye Halinde ...
    TASFİYE MEMURU: ...
    FERİ MÜDAHİL : Sosyal Güvenlik Kurumu Vek. Av. ...
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... 12. İş Mahkemesi

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    K A R A R

    A) DAVACININ İSTEMİ :
    Dava, davacının davalı işyerleri nezdinde 01/01/1994 – 12/11/2004 tarihleri arasında ve Kurum"a eksik olarak bildirilen hizmetlerinin tespiti istemine ilişkindir.
    B) DAVALILARIN CEVABI :
    Davalı şirketlerin ihyası sonucunda tasfiye memuru olarak atanan ... tarafından sunulan dilekçe ile davalı şirketlerin sicilden terkin edildiği, uhdesinde şirket adına herhangi bir defter ve kayıt olmadığı, davacının çalışmalarına ilişkin tespitin taraflarınca mümkün olmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
    Feri Müdahil Sosyal Güvenlik Kurumu vekili tarafından hak düşürücü sürenin söz konusu olduğu, davanın kamu düzeninden olup yöntemince inceleme ve araştırma yapılması gerektiği belirtilerek davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
    C) İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI :
    İlk Derece Mahkemesince, “davanın kabulüne,” karar verilmiştir.
    D) BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİNİN KARARI :
    Bölge Adliye Mahkemesince “06/03/1995 tarihinden önceki dönemde davacı adına verilmiş herhangi bir işe giriş bildirgesi ve çalışma kaydının mevcut bulunmaması karşısında davanın açıldığı tarih itibariyle olay tarihinde yürürlükte bulunan 506 sayılı Yasanın 79/10. Maddesinde öngörülen 5 yıllık hak düşürücü süre geçmiş olduğundan dinlemeyeceği, hak düşürücü süreye girmeyen 06/03/1995 tarihinden 12/11/2004 tarihine kadar hizmet akdine dayalı olarak asgari ücretle sürekli çalıştığı yönünde hüküm kurulması gerekirken, hak düşürücü süreyi gözetmeyerek davayı tümden kabul eden Mahkeme kararının bu yönüyle hatalı olduğu,” belirtilerek;
    “Fer"i müdahil SGK Başkanlığı vekilinin istinaf başvurusunun Kısmen Kabulü ile; ... 12. İş Mahkemesi"nin 17.05.2018 tarih, 2016/306 Esas ve 2018/160 Karar sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 353/1-b.2 maddesi uyarınca kaldırılmasına,
    ./..

    1-)Davanın kısmen kabulü ile;
    -Davacının davalı Necip Ersoy Tarım Tic. San.A.Ş."ye ait 317186.35 sicil sayılı işyerinde 06.03.1995-12.09.2002 tarihleri arasında hizmet akdine dayalı olarak asgari ücretle 2708 gün çalıştığı 152 günlük çalışmasının Kuruma bildirildiği, 2556 günlük çalışmasının bildirilmediğinin tespitine,
    -Davacının davalı Seta Kuru Meyve İml.İhr.San.Tic.Ltd.Şti.ye ait 1203271.35 sicil sayılı işyerinde 13.09.2002-12.11.2004 tarihleri arasında hizmet akdine dayalı olarak asgari ücretle 780 gün çalıştığı, 780 günlük çalışmasının Kuruma bildirilmediğinin tespitine,” şeklinde yeni bir karar verilmiştir.
    E) TEMYİZ TALEPLERİ :
    Davacı vekili tarafından sunulan temyiz dilekçesi ile İstinaf Mahkemesince kesintisiz ve aralıksız çalışmanın varlığını kabul edilmiş olmasına rağmen hak düşürücü süre nedeniyle taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek kurulan hükmün bozulmasına karar verilmesi talep olunmuştur.
    Feri Müdahil Kurum vekili tarafından sunulan temyiz dilekçesi ile davanın reddinin gerektiği belirtilmek suretiyle eksik inceleme ve araştırma neticesi kurulan hükmün bozulmasına karar verilmesi talep olunmuştur.
    F) DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, Feri Müdahil Kurumun tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2- Uyuşmazlık, davacının reddolunan hizmet tespitine yönelik talebinin hak düşürücü süreye uğrayıp uğramadığı noktasında toplanmaktadır.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/8. maddelerine göre Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır. Yasa"da yer alan 5 yıllık süre hak düşürücü olup mahkeme tarafından kendiliğinden nazara alınması gerektiği gibi davacının aynı işyerinde çalışmasını sürdürmesinin veya 5 yıllık hak düşürücü süre içerisinde tekrar aynı işyerine girerek çalışmasının, hak düşürücü sürenin işlemesine engel olmayacağı ve hak düşürücü sürenin, kesilmesi ve durmasının mümkün bulunmadığı hukuksal gerçeği de ortadadır.
    İşverenin, çalıştırmış olduğu sigortalılara ait hangi belgeleri Kuruma vermesi gerektiği Kanun"un 79/1.maddesinde açıkça ifade edildiği üzere yönetmeliğe bırakılmıştır. Atıf yapılan Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği"nin dördüncü kısmında işverence verilecek belgeler düzenlenmiştir. Bunlar, aylık sigorta primleri bildirgesi (SSİYön.Madde16), dört aylık sigorta primleri bordrosu (SSİYön. Madde 17), sigortalı hesap fişi (SSİY. Yön. Madde 18) vs.dir. Yönetmelikte sayılan bu belgelerden birisinin dahi verilmiş olması halinde artık Kanun"un 79/10 (eski 8) maddesinde yer alan hak düşürücü süreden söz edilemez. Yargıtay uygulamasında anılan maddenin yorumu geniş tutulmakta; eğer sayılan belgelerden birisi işveren tarafından verilmişse burada Kurumun işçinin çalışmasından haberdar olduğu ve artık hizmet tespiti davası için hak düşürücü sürenin varlığından söz edilemeyeceği kabul edilmektedir.
    Maddede belirtildiği üzere Yönetmelikle tespit edilen belgelerin (işe giriş bildirgesi) verilmesi durumunda hak düşürücü süreden bahsedilemeyeceği gibi çalışmaların sigorta müfettiş raporu ile saptanması durumunda da hak düşürücü sürenin geçtiğinden sözedilemeyeceği açıktır. Bir sigortalının askere gitmeden önce çalıştığı işyerini askerliğe

    ./..

    müteakip girmesi durumunda hizmet akdi mecburi hizmet nedeniyle kesilmiş olduğundan artık hak düşürücü sürenin oluştuğundan bahsedilemez. Davacıya ödenen ücretten sigorta primi kesilen hallerde, davacının iş ve sosyal sigorta mevzuatının öngördüğü sigorta hak ve yükümlülüklerini yerine getirmesi nedeniyle Kurumun Yasa"dan kaynaklanan denetim ve inceleme görevini yapmaması karşısında hak düşürücü sürenin işlemeyeceği kabul edilmelidir.
    Davacının sigortalı çalışmalarının Kurum"a kısmen bildirildiği hallerde, eksik bildirimlere yönelik olarak açılan davada hak düşürücü süre işlemeyecektir. (Hukuk Genel Kurulunun 23.06.2004 gün ve 2004/21-369 E, 2004/371 K. sayılı kararı )
    Ayrıca çalışmanın blok çalışma niteliğinde olması yani kesintisiz devam etmesi halinde hak düşürücü süreden bahsedilemeyeceği gibi, mevsimlik çalışmanın bulunması ve bu çalışmanın yıllar itibariyle kesintisiz sürdüğünün kabulü halinde de çalışılmayan dönemde hizmet akdi askıda olduğundan hükme esas alınan 5 yıllık hak düşürücü sürenin başlangıcı olarak mevsimlik çalışmanın sona erdiği yılın sonu esas alınması gerekir.
    Yukarıda açıklanan hususlar yeterli ve gerekli bir araştırmayla ve deliller hep birlikte değerlendirilerek aydınlığa kavuşturulduktan sonra o çalışmanın sigortalı çalışma niteliğinde olup olmadığı, ya da ne zaman bu niteliğe kavuştuğu yönü üzerinde durulmalı ve çalışmayı kapsama alan yasanın yürürlük tarihinden sonraki dönem için hizmetin tespitine karar verilmelidir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; uyuşmazlık konusu dönem içerisinde Kurum kayıtlarına intikal eden 06/03/1995 tarihli işe giriş bildirgesine istinaden davacı adına Tasfiye Halinde Necip Aksoy Tar. Tic. San. A.Ş. ünvanlı davalı işyerince Kurum"a hizmet bildiriminde bulunduğu, Bölge Adliye Mahkemesince ilk işe giriş bildirgesinde yer alan 06/03/1995 işe başlama tarihi dikkate alınarak önceki tarih çalışma iddiaları yönünden eş değer belge ve kayıt olmadığından 506 sayılı Yasanın 79/10. Maddesinde öngörülen 5 yıllık hak düşürücü süre değerlendirilmesinde bulunularak yazılı şekilde sonuca gidildiği anlaşılmaktadır.
    Somut olayda, davacının 06/03/1995 tarihinden itibaren geçen hizmetlerinin Kurum kayıtlarında gözüktüğü ve reddolunan hizmet döneminin 01/01/1994-05/03/1995 tarihleri arası dönemi olup bu hizmet döneminin de aynı işyerinde ve kesintisiz yani blok çalışma mahiyetinde olması halinde çalışmanın hak düşürücü süreye uğradığından söz edilemeyeceği aşikardır.
    Yapılacak iş, talep konusu dönem yönünden hak düşürücü süre söz konusu olmayıp, işin esasına girilerek çıkacak sonuca göre karar vermekten ibarettir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmalıdır.
    SONUÇ : Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, dosyanın BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine
    30/01/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi