Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/21436 Esas 2011/1739 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/21436
Karar No: 2011/1739

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/21436 Esas 2011/1739 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2010/21436 E.  ,  2011/1739 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bursa 3. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 23/06/2010
    NUMARASI : 2009/744-2010/658

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    İ.İ.K.’nun 82/12 maddesi gereğince, borçlunun “haline münasip” evi haczedilemez. Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin  haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Buradaki “aile” terimi, geniş anlamda olup, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar. Mahkemece, borçlunun sözü edilenlerle birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tesbit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktar borçluya bırakılmalı, kalanı alacaklıya ödenmelidir.
    Bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan ve ikamet için zorunlu ögeleri içeren bir meskenin dışındaki yerler, maddede öngörülen amaca aykırıdır. Borçlunun görev ve sıfatı, kendisinin yukarıda belirlenenden daha görkemli bir meskende ikamet etmesini gerektirmez.
    Somut olayda, meskeniyet itirazında bulunulan taşınmaz, şehir merkezinde olup, lüks sayılabilecek özellikleri taşımaktadır. Borçlunun Bursa"nın daha mütevazi bir semtinde haline münasip evi alabileceği değerin yukarıdaki kurallara göre belirlenip, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, "borçlunun ikamet ettiği bölgede ve aynı nitelikte" olan taşınmaz değerini belirten bilirkişi raporunun hükme esas alınmak suretiyle yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsizdir.
    SONUÇ  : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA),  24.02.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.


     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.