Nitelikli cinsel saldırı - kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - kasten yaralama - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2016/10546 Esas 2016/7869 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/10546
Karar No: 2016/7869
Karar Tarihi: 17.11.2016

Nitelikli cinsel saldırı - kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - kasten yaralama - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2016/10546 Esas 2016/7869 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanığın nitelikli cinsel saldırı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve kasten yaralama suçlarından mahkumiyetine karar verilmiştir. Ancak, iddianamenin sanığa tebliğ edilmediği ve süreye uyulmadığı için sanığın savunma hakkı kısıtlanmıştır. Ayrıca, sanığın müdafii duruşmada hazır bulunmadığı için hüküm kurulması zorunlu olmasına rağmen yokluğunda mahkumiyet kararı verilmiştir. 5237 sayılı TCK'nın 102/2. maddesi gereği sanığın cezasının alt sınırı beş yıldan fazla olduğu için sanığın müdafii hazır bulunmadığı celsede hüküm kurulması mümkün değildir. Bu nedenle, hüküm BOZULMUŞTUR. Kanun maddeleri: 5237 sayılı TCK'nın 102/2. maddesi, 5271 sayılı CMK'ın 150/3, 150/2 ve 188/1. maddeleri, 1412 sayılı CMUK'un 318. ve 321. maddeleri.
14. Ceza Dairesi         2016/10546 E.  ,  2016/7869 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli cinsel saldırı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, kasten yaralama
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi.
    Hükmedilen ceza miktarları nazara alındığında sanık müdafiin duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 318. maddesi uyarınca reddiyle, incelemenin duruşmasız yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
    5271 sayılı CMK"nın 176/1. maddesine aykırı olarak iddianamenin sanığa tebliğ edilmediği gibi 190/2. maddesine göre de 176. maddede belirtilen süreye uyulmaması durumunda sanığa sorgusu yapılmadan önce duruşmaya ara verilmesini isteme hakkı olduğunun hatırlatılmaması,
    Sanığın üzerine atılı nitelikli cinsel saldırı suçunun düzenlendiği 5237 sayılı TCK"nın 102/2. maddesinde öngörülen hapis cezasının alt sınırının beş yıldan fazla olması karşısında, 5271 sayılı CMK"nın 150/3, 150/2 ve 188/1. maddeleri uyarınca sanık müdafiin hazır bulunduğu celsede hüküm kurulması zorunlu olduğu gözetilmeden ve 26.12.2014 tarihli duruşmaya mazereti nedeniyle katılamayıp mahkemece mazereti kabul edilen sanık müdafiine duruşma günü bildirilmeden sanık ile müdafiin yokluğunda hükümler kurulması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,Kanuna aykırı, sanık ile müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, sair yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.