17. Ceza Dairesi 2016/15207 E. , 2018/4773 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Karşılıksız yararlanma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Sanığa gerekçeli kararın tebliği esnasında, muhatabın taşındığı gerekçesiyle, tebligatın muhtara yapıldığı, kapıya ihbar kağıdı yapıştırıldığı ve en yakın komşunun isim ve imzadan imtina ettiği belirtilmiş ise de, haber verilen komşunun adı, hangi numarada ikamet ettiği tebliğ mazbatasında belirtilmeden yapılan tebligatın Tebligat Kanunu 21. maddesine aykırı ve dolayısıyla geçersiz olduğu anlaşıldığından, temyiz süresinin sanığın öğrenme tarihinden başladığı ve temyizin süresinde olduğu kabul edilerek ve 14/03/2014 tarihli ek karar kaldırılarak yapılan incelemede,
Sanık hakkında;
1-Sayaç kullanmadan doğrudan bağlantı yaparak konutunda enerji kullanıldığının 02/04/2008-20/08/2008-27/09/2008-15/11/2008-31/01/2009-18/05/2009-10/11/2009-28/01/2010 tarihli kaçak elektrik tespit tutanakları ile tespiti karşısında, Ceza Genel Kurulu"nun 16/05/2006 tarih, 2006/7-137 Esas ve 142 Karar ile 13/06/2006 tarih, 2006/7-160 Esas ve 161 Karar sayılı kararlarında da belirtildiği gibi, suça konu gerçek kullanım miktarını belirlemek amacıyla; kaçak elektrik tespit tutanaklarına konu yerde ne zamandan beri oturulduğunun, kaçak ya da usulsüz kullanımın ne zaman başladığının gerekirse komşu, mülk sahibi gibi tanıklara da sorulması, kolluk araştırması, MERNİS, sabit-cep telefonu abonelik ve adresleri gibi araştırmalar ile kesin olarak saptanması; sanık halen suça konu yerde, oturuyor ise; keşif yapılıp elektrikle çalıştırılan cihazlardan hareketle tespit edilecek kurulu güce göre, oturmuyor ise; kaçak elektrik tespit tutanaklarındaki kurulu güce göre, suç tarihine kadar tüketilmesi gereken elektrik miktarının ve vergiler dahil cezasız usulsüz elektrik kullanım bedelinin tespitine yönelik yeterli içerik ve nitelikte bilirkişi raporu alınması,
2-Sayaç kullanmadan veya sayacın doğru ölçüm yapmasını engelleyecek nitelikte müdahale ile yada sayacı devre dışı bırakıp sayaçtan geçmeyecek şekilde doğrudan bağlantı yaparak kullanımlarda karşılıksız yararlanma kastıyla hareket ettiği açık olduğu için bilirkişi tespitinin gerçek kurum zararını göstereceği nazara alınıp;
3-02/07/2012 tarihli 28344 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanıp 05/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun’un geçici 2/1 ve 2. fıkraları gereğince kurum zararının yürürlük tarihinden itibaren 6 aylık sürede ödenmesine imkan sağlayabilmek için, 15/03/2016 tarih, 2014/13-409 Esas ve 2016/124 Karar sayılı Ceza Genel Kurulu kararı ile de kabul edildiği üzere bilirkişi tarafından normal tarifeye göre hesaplanan vergili ve cezasız kurum zararının, varsa daha önce yapılan ödemeler kurumdan sorulup mahsup edildikten sonra kalan miktar belirlenip verilecek makul sürede ödenmesi halinde suç tarihine göre ceza verilmesine yer olmadığına karar verileceği, ödenmediği takdirde yargılamaya devamla dosyadaki delillere göre hüküm kurulacağı tebliğ ve ihtar edilip yüze karşı ise talep etmesi halinde,tebligat yapılıyorsa makul bir süre verilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği halde, eksik kovuşturma ile mahkumiyet hükmü kurulması,
4-Kabule göre de;
T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK" nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda sanık hakkında hükmedilen TCK" nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’ın temyiz nedeni bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 09/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.