Vergi usul kanununa muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/8423 Esas 2017/6240 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/8423
Karar No: 2017/6240

Vergi usul kanununa muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/8423 Esas 2017/6240 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, 2006 takvim yılında sahte belge düzenleyerek vergi kaybına neden olduğu iddiasıyla vergi usul kanununa muhalefet suçundan yargılanmıştır. Vergi tekniği raporunda sanığın kullandığı 459 adet faturanın sahte olduğu belirtilse de, sadece 9 adet faturanın sahte olduğu tespit edilmiştir. Sanığın suçladığı faturaların gerçek olduğu savunulmuştur. Faturaların Vergi Usul Kanunu'nun 230. maddesi gereğince öngörülen zorunlu bilgileri içermesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, TCK'nın 43. maddesi uygulanarak cezada yarı oranında artış yapıldığı belirtilmiştir. Anayasa Mahkemesinin TCK'nın 53. maddesi hakkında kararı uyarınca yeniden değerlendirme yapılması gerektiği belirtilerek, karar bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
-5237 sayılı TCK'nın 43. maddesi
-5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi
-213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 227. maddesi
-213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 230. maddesi
-5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi
-1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi
11. Ceza Dairesi         2017/8423 E.  ,  2017/6240 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Vergi usul kanununa muhalefet
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    1- Sanığın, "2006 takvim yılında sahte belge düzenledikleri tespit edilen firmalardan (.....Ltd. Şti. ve .....Ltd. Şti.) 246.222 TL tutarında 459 adet sahte fatura alarak bu faturaları yasal defterine kaydedip 2006 yılında KDV beyannamesinde indirim konusu yapmak suretiyle vergi kaybına neden olduğu iddiasıyla açılan kamu davasında, vergi tekniği raporunda iddianamede belirtilen firmalardan yalnızca.... Ltd. Şti."nden alınan toplam 9 adet faturanın sahte olduğu yönünde bir tespitte bulunulduğu, bu şirkete ilişkin vergi suçu raporu ve vergi tekniği raporlarının dosya arasına alındığı, ancak mahkeme kararında sanığın 2006 takvim yılında kullandığı yukarıda belirtilen toplan 459 adet faturanın da sahte olduğu kanaatine varılarak özellikle TCK"nın 43. maddesi uygulaması yaparken cezanın yarı oranında arttırıldığı, UYAP üzerinden yapılan sorgulamada..... Ltd. Şti. yetkilileri hakkında Bakırköy 20. Asliye Ceza Mahkemesinde 2009/733 Esas no ile açılan davada atılı eylemden sanıkların beraatine karar verildiğinin anlaşılması, sanığın suça konu faturaların gerçek bir ticari ilişki sonucu düzenlendiğini, sahte olmadığını savunması ve suçun maddi konusunun fatura oluşu, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ""Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanunun Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır"" şeklindeki düzenlemeye göre de alım satım ya da hizmet ifasının belgesi olan faturaların Vergi Usul Kanununun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenebilmesi bakımından, suça konu fatura asılları ya da onaylı örneklerinden kanaat oluşturacak sayıda temin edilip dosya arasına konulmasından sonra incelenerek, kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespit edilmesi, gerektiğinde faturayı düzenleyen şirket yetkilileri veya kişiler de dinlenerek sözü edilen faturanın hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları ve sanığı tanıyıp tanımadıklarının sorulması, Bakırköy 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/733 Esas sayılı dava dosyasının akıbeti araştırıldıktan sonra sahte olduğu iddia edilen fatura sayısının 9 adet olduğu hususu da dikkate alınarak toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden eksik araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2-Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.