4. Hukuk Dairesi 2015/10170 E. , 2016/12244 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı-karşı davalılar ... ve ..."ne velayeten ... vekili Avukat ... tarafından, davalı-karşı davacılar ... ve diğerleri aleyhine 21/02/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl davanın kısmen ve birleşen davanın kabulüne dair verilen 16/04/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi asıl dava davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacıların (birleşen dosya davalılarının) aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davacıların (birleşen dosya davalılarının) diğer temyiz itirazlarına gelince;
Asıl ve birleşen dava, haksız fiil nedeni ile uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece asıl davada istemin bir bölümüne, birleşen davada ise istemin kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı-birleşen dava davalıları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı- birleşen dava davalılarından ..., olay tarihinde davalılar ... ve ... tarafından darp edildiğini, ... ... Şube Müdürlüğünün 06/09/2013 günlü ve 2013/13775 sayılı raporu ile BTM ile giderilemez ve vücuttaki kemik kırığı oluşacak şekilde yaralanması nedeniyle manevi zarara uğradığını belirterek, diğer davacı ... ise oğlu ..."a velayeten babasının iki kişi tarafından darp edildiğini balkondan görmesi neticesinde ağlama krizleri yaşadığını, panik atak geçirdiğini, psikolojisinin bozulduğunu iddia ederek manevi tazminat isteminde bulunmuşlardır.
Davalı- birleşen dava davacılarından ..., asıl davanın reddini savunarak, ikame ettiği davasında, davacı- birleşen dava davalılarından ... ile kayınpederi ..."ın aynı binada oturduklarını, olay tarihinde eşi ...ile kayınpederinde kaldıklarını, kendisinin evde olmadığı bir gün ..."nin araç park yeri yüzünden kapıya gelerek eşi ..."a sinkaflı sözlerle hakaret ettiğini, olay tarihinde ise binada karşılaştıklarını, bu konu hakkında konuşmaya başladıklarını, aralarında çıkan tartışma neticesinde ... tarafından darp edilerek yaralandığını, manevi zarara uğradığını belirterek, diğer davacı ..."ın ise bu olayı balkondan korku ve endişe ile izlediğini, yaşadığı travma nedeniyle sütten kesildiğini iddia ederek bu nedenle ayrı ayrı manevi tazminat isteminde bulunmuşlardır.
Mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın ise kabulüne karar verilmiştir.
İncelenen ... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/439 esas 2014/40 karar sayılı ceza dosyasında, asıl dava davalıları ... ve ... hakkında haksız tahrik altında davacı ..."ni hayati tehlike geçirmeyecek ve hayat fonksiyonlarını orta derecede etkileyecek düzeyde vücutta kemik kırığı oluşturacak şekilde yaraladıkları sabit görülerek ayrı ayrı hapis cezası ile cezalandırılmalarına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın itiraz edilmeksizin kesinleştiği, davacı ..."nin ise davalı- birleşen dava davacısı ..."ı BTM ile giderilebilecek şekilde yaraladığı sabit görülerek adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
Türk Borçlar Kanunun 56/2 maddesinde; ""Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir "" şeklinde düzenleme yer almaktadır.
Dosya kapsamından; birleşen dava davalısının doğrudan birleşen dava davacılarından ..."ın bedensel veya ruhsal bütünlüğüne yönelik hukuka aykırı bir fiili söz konusu değildir. Zira davacı ancak eşi ..."a yönelik haksız eylem nedeniyle tazminat isteyebilecek durumdadır. Ancak somut olayda; eşi olan diğer davacı ..."ın yaralanma derecesi basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek düzeyde kaldığından, Türk Borçlar Kanunu 56/2. maddesinin de uygulanma ihtimali bulunmamaktadır. Bu nedenle, davacı ..."ın manevi tazminat talebinin reddi gerekir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle davacı-birleşen dava davalısı yararına BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 15/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.