22. Hukuk Dairesi 2018/10439 E. , 2018/18243 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının 15/05/2014-26/04/2016 tarihleri arasında fabrika müdürü olarak çalıştığını, işverence yazılı fesih bildirimi olmaksızın ve tazminatsız iş akdinin feshedildiğini, fesihte gerekçe sunulmadığını ileri sürerek feshin geçersizliğinin tespiti ile işe iadesine ve boşta geçen süreye ait ücret ve diğer hakları ile işe başlatmama tazminatına dair karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının, davalı iş yerinde fabrika müdürü olarak görev yaptığını, işveren vekili olarak da fabrikayı sevk ve idare etme yetkisi ile işe alma ve işten çıkarma yetkisinin bulunduğunu, davacının yönetimi sırasında aldığı personellerin işten çıkartılması ile ilgili olarak yanlış kararlar aldığını, sonucunda şirket aleyhine bir çok işe iade davası açıldığını, davacının iş akdinin feshinin nedensiz ve haksız olmadığını , feshin İş Kanunun 25/II maddesine göre haklı nedenle yapıldığını beyanla davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesi tarafından, davacının fabrika müdürü olup işe alma ve işten çıkarma yetkilerinin de mevcut olduğu, işveren vekili olduğu için iş güvencesi hükümleri kapsamında bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesi tarafından, dosyaya sunulan şirketin organizasyon şeması Ticaret Sicil Müdürlüğü"nden gelen yazılar ve davalı tarafça sunulan .... ait iş istek formları (bu formlarda işe başlama onayı bölümünde insan kaynakları departman müdürü ve fabrika müdürü olarak davacının imzasının bulunduğu, genel müdür sütununun bulunduğu ancak bu kısmın boş bırakıldığı görülmüştür.) bazı işçilerin bölümlerinin değiştirilmesine ilişkin yazılar, davacının işten çıkardığı 8 işçinin işe iade davalarının görüldüğüne dair tanık beyanları göz önüne alındığında davacının davalı şirkete ait fabrikanın müdürü olduğu, iş yerinin bütününü sevk ve idare ettiği, ayrıca işçileri işe alma ve çıkarma yetkisinin bulunduğu dolayısıyla İş Kanunu"nun 18. maddesi gereğince iş güvencesi kapsamında olmayan işveren vekili konumunda bulunduğu gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar yasal süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
4857 sayılı Kanun"un 18. maddesi uyarınca işçinin iş güvencesi hükümlerinden yararlanabilmesi işçinin işletmenin bütününü sevk ve idare eden işveren vekili ve yardımcıları veya iş yerinin bütününü sevk ve idare eden ve işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan işveren vekili konumunda bulunmaması gerekir.
İş güvencesinden yararlanamayacak işveren vekilleri her şeyden önce, işletmenin bütününü sevk ve idare eden işveren vekilleri ile yardımcıları olduğuna göre, işletmenin tümünü yöneten genel müdürler ile yardımcıları iş güvencesi hükümlerinden yararlanamayacaktır. Ancak belirtelim ki, işyerinde genel müdür veya genel müdür yardımcısı unvanının kullanılması tek başına iş güvencesi kapsamı dışında bulunma sonucunu doğurmaz. Önemli olan, kendisine temsil yetkisi verilip verilmediği ve işletmenin bütününü yönetip yönetmediğidir; bu hususta görev tanımı ve konumuna bakmak gerekir.
İş güvencesinden yararlanamayacak işveren vekillerinin ikinci grubunu, işletmenin değil de iş yerinin bütününü yöneten ve işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan işveren vekilleridir.
Buna göre, işletmenin bütününü sevk ve idare edenler, başka bir şart aranmaksızın işveren vekili sayılırken; işletmenin değil de iş yerinin bütününü sevk ve idare edenlerin anılan anlamında işveren vekili sayılabilmesi için ilave olarak, işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisini haiz olması şartı aranır. İş yerinin tümünü sevk ve idare ile işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi katlanmış olarak, birlikte aranır. Dolayısıyla bir banka şubesi müdürü ile fabrika müdürü, iş yerini sevk ve idare etmekle beraber, özgür iradesi ile işçi alma ve işten çıkarma yetkisi yoksa işveren vekili sayılmaz. İş güvencesinden yararlanır. Aynı şekilde, işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan insan kaynakları müdürü ile personel müdürü, iş yerinin tümünü yönetmediğinden iş güvencesi hükümlerinden yararlanabilecektir.
Somut olayda; dosya kapsamı ve geri çevirme üzerine gelen belgelerden; davacının fabrika müdürü olarak çalışmakta iken şirketin ... Yumurtalık Serbest Bölge Şube Müdürü olduğu, Şube Müdürü olarak Şirket Yönetim Kurulunun 30/12/2014 tarih ve 2014/6 sayılı kararı ile şubeyi yurt içinde ve yurt dışında temsil yetkisinin verildiği, Şirket Genel Müdürlüğünün temsil ve ilzama yetkililerini gösterir ... 22. Noterliğinin 16.05.2014 tarihli 11689 sayılı vekaletnamesinde A) grubu imza yetkililerinin Yönetim Kurulu Başkanı ... Yönetim Kurulu Başkan Yardımcıları N...Yönetim Kurulu Üyesi... olduğu, B) grubu imza yetkililerinin İcra Kurulu Başkanı ... ve Genel Müdür Fethi ... olduğu, C) grubu imza yetkililerinin Proje Müdürü ... olarak belirlendiği, şirketi temel konularda iki A grubu imza yetkilisinin temsil edeceği ancak vekaletname 9. sayfa 1-3 sırasındaki işlemlerde biri icra kurulu başkanı olmak üzere B grubundan iki yetkili tarafından imzalanması gerektiği belirtilerek; bendin son sırasında, -Büro personeli ve beden işçisi sayılan kişilerle yapılan münferit hizmet akitleri ile maaş ve ücret bordroları şeklinde ibarenin olduğu, tanık beyanlarında ve Bölge Adliye Mahkemesi kararında işe başlama onayı bölümünde insan kaynakları departman müdürü ve fabrika müdürü olarak davacının imzasının bulunduğu, genel müdür sütununun bulunduğunun belirtildiği yani davacının tek başına işçi alım ve çıkartım yetkisinin bulunmadığının ifade edildiği, hatta davacının mesai arkadaşı olan iki bayanın iş akdinin CEO .... tarafından feshi üzerine davacının kendisine sorulmaması yönünden sitem ettiğinin anlaşıldığı, organizasyon şemasında Şirket Yönetim Kurulu üyelerinden sonra CEO ... ve Genel Müdür ... bulunduğu, dosyadaki tüm verilerden davacının iş yerinin bütününü sevk ve idare eden işveren vekili olduğu ancak tek başına işçi alma ve işten çıkartma yetkisinin bulunmadığının anlaşıldığı, bu nedenle davacının iş güvencesi hükümleri kapsamında olduğu anlaşılmakla davanın esas hakkında bir karar verilmek gerekirken davacının iş güvencesi kapsamında olmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar isabetli olmamıştır.
Eksik incelemeyle yazılı gerekçe ile davanın reddi hatalı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ:
Temyiz olunan ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11.09.2018 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.