20. Hukuk Dairesi 2016/4502 E. , 2017/8937 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi ve davalılar ..., ..., ..., ..., ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... köyü, ... ada...parsel sayılı 53721 m² yüzölçümündeki taşınmaz, Mart 1943 tarih 4 sıra numaralı tapu kaydı ve tedavülleri uygulanmak suretiyle fındık bahçesi niteliğiyle davalılar adlarına tesbit edilmiştir.
Davacı ... Yönetimi, çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmış, mahkemece, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, çekişmeli taşınmazın 19/11/2012 tarihli ek bilirkişi raporunda (B1) harfi ile işaretli 2685,50 m² ve (B2) harfi ile işaretli 26468,96 m²’lik bölümün kadastro tesbit tutanağının iptaliyle orman niteliğiyle Hazine; (A1, A2 ve A3) harfleri ile işaretli bölümlerin tesbit gibi davalılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hükmün temyizi üzerine Dairemizin 2013/6228 E. - 11042 K. sayılı kararıyla “Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Çekişmeli taşınmazın tamamı fındık bahçesi niteliğiyle tesbit edilmiş olup, dinlenen mahalli bilirkişi beyanında 40-50 yıldır fındık bahçesi olarak kullanıldığı belirtilmiştir. Orman niteliğiyle tesciline karar verilen (B1) harfi ile işaretli bölüm hükme dayanak alınan orman bilirkişi raporuna ekli memleket haritasında açık alanda işaretlenmiş olmasına rağmen, orman sayılan yerlerden olduğu belirtilmiştir. Taşınmazın diğer bölümleri de eğim ve görünüm itibariyle benzer mahiyette olmasına rağmen (A1, A2 ve A3) harfiyle işaretli bölümlerinin orman sayılmayan, (B1 ve B2) harfleri ile işaretli bölümlerinin ise orman sayılan yerlerden olduğu belirtilmekle, rapor kendi içinde çelişkili hale gelmiştir. Bunun yanı sıra, mahkemece çekişmeli taşınmaza uygulanan 2 hektar 2975 m² yüzölçümlü sınırları şarken; tarik ve sahibi senet, garben ve cenuben; sahibi senet, şimalen; memişzadeler olan 1943 tarih 4 sıra numaralı tapu kaydı tüm tedavülleriyle birlikte getirilip yöntemince uygulanmamış, fen bilirkişisinden uygulanan tapu kaydının sınırları ve kapsadığı taşınmazları gösteren keşfi izlemeye elverişli rapor alınmamıştır.
Eksik inceleme ve kendi içinde çelişkili rapora dayanılarak hüküm kurulamaz.
Mahkemece, dayanak tapu kaydının ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ve krokileri, dayanak tapu kaydının revizyon gördüğü tüm parsel tutanakları, komşu parsel ve dayanakları ilgili yerlerden getirtilip, dosya içerisindeki eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve amenajman planı önceki bilirkişiler dışında halen Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir harita mühendisi aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle, taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı; öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
Kabule göre de, mahkemece çekişmeli taşınmazın kadastro tesbitinin iptaline karar verilmesi gerekirken, kadastro tutanağının iptaline karar verilmesi doğru olmamıştır” gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda dava konusu Ordu ili Kabadüz ilçesi ... köyü 102 ada 51 nolu parselin (B1) ve (B2) harfleri ile gösterilen kısımları yönünden açılan davanın kabulüne, bu kısımlara ayrı ayrı parsel numarası verilmek suretiyle orman niteliği ile Hazine adına tesciline, (A1), (A2) ve (A3) harfleri ile gösterilen kısımlar yönünden açılan davanın reddine, (A1) ve (A3) harfleri yeni parsel numarası verilerek (A2)" nin aynı parsel numarası ile tespit maliki adına aynı nitelikte tespit ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi ve davalılar ..., ..., ..., ..., ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın (A1), (A2) ve (A3) harfleri ile gösterilen bölümlerinin orman sayılmayan yerlerden, (B1) ve (B2) harfleri ile gösterilen bölümlerinin orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına göre yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmamaktadır.
Ancak, mahkeme tarafından davacı ... Yönetiminin davcasının kısmen kabulüne karar verildiği halde çekişmeli taşınmaz hakkındaki kadastro tespitinin iptaline karar verilmemesi doğru değilse de bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
Bu sebeple; hüküm fıkrasının 1 numaralı bendinde yer alan “102 ada 51 sayılı parselin (B1) ve (B2) harfleri ile gösterilen kısımları yönünden açılan davanın KABULÜNE, Bu kısımlara” ibaresinden sonra gelmek üzere" ilişkin kadastro tespitinin iptaline” ibaresinin eklenmesi suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 06/11/2017 günü oy birliğiyle karar verildi.