17. Hukuk Dairesi 2015/8039 E. , 2018/3812 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... Sigorta A.Ş vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davacılardan ... Ltd. Şti"ne ait, diğer davacı ... sevk ve idaresinde bulunan aracın trafik kazası yaptığını, ... isimli kişinin yaralandığını, ...’ın trafik kazasına istinaden tazminat davası açtığını ve kazandığını, müvekkillerin kaza sebebiyle mağdura yaklaşık 300.000,00 TL tazminat ödemek zorunda kaldıklarını, oysa mevcut tazminatın poliçe limitleri kapsamında olan kısmını davalıların ödemesi gerektiğini, müvekkilinin maliki olduğu aracın davalı ... Sigorta A.Ş tarafından zorunlu trafik sigorta poliçesi ile diğer davalı ...şirketi tarafından da kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkilinin ödemiş olduğu tazminatın poliçe limiti kapsamında davalılardan ayrı ayrı müteselsilen kaza tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili ile müvekkillerine ödenmesini, talep etmiştir.
Davalı ...vekili; zamanaşımı itirazlarının olduğunu, zorunlu mali sorumluluk poliçesinde "manevi tazminat talepleri" özel şart ile poliçe teminatı içerisine alınmadığından manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesini, müvekkili şirket dava açılmasına sebebiyet vermediği için yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletimesini talep etmiştir.
Davalı ... Sigorta A.Ş vekili; zamanaşımı itirazlarının olduğunu, davanın reddi ile mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının davasının kısmen kabulü
ile; 41.735,02 TL"nin davanın ihbar tarihi olan 31/05/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... Sigorta A.Ş"den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 15.000,00 TL"nin davalı ...ye davanın ihbar tarihi olan 31/05/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... Sigorta A.Ş"den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair karar verilmiş, hüküm davalı ... Sigorta A.Ş vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava Borçlar Kanunu"nun 46. maddesi (6098 sayılı TBK m. 54) gereğince bedensel zarara uğranılması nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
1086 sayılı HUMK"nın 388. maddesi (6100 sayılı HMK m. 297) uyarınca mahkeme kararında, iki tarafın iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, ihtilaflı konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması, ret ve üstün tutma sebepleri, sabit görülen vakıalarda bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde, hüküm sonucu kısmında da, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Aynı Kanunun 389. maddesinde de “Verilen karar ile iki tarafa tahmil ve bahşedilen vazife ve haklar şüphe ve tereddüdü mucip olmıyacak surette gayet sarih ve açık yazılmalıdır” hükmüne yer verilmiştir (6100 sayılı HMK m. 297 ve 298). Belirtilen madde hükümlerine göre hakim gerekçeye uygun karar vermek zorunda olup gerekçe ile hüküm birbirine uygun olmalıdır. Başka bir anlatımla, tesis edilen hüküm, infazı kabil ve uygulanabilir olmalıdır.
Somut uyuşmazlıkta, 30.12.2014 tarihli kararın gerekçe kısmında “...davalı ... Sigorta A.Ş"nin 41.735,02 TL ve işlemiş faizinden sorumlu olacağı, davalı ...nin ise ihbar tarihinden itibaren davacılara 15.000,00 TL miktardan sorumlu olacağı, ... Oyak Sigorta A.Ş"nin ise kasko sigorta poliçesi primi ödenmediğinden davacılara karşı herhangi bir sorumluluğu olmadığı bilirkişi raporlarınca da tespit edildiğinden davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.” şeklinde yazıldıktan sonra , “ Davacının davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile; 41.735,02 TL"nin davanın ihbar tarihi olan 31/05/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... Sigorta A.Ş"den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 15.000,00 TL"nin
davalı ...nin davanın ihbar tarihi olan 31/05/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... Sigorta A.Ş"den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine” şeklinde yazılarak hüküm fıkrası oluşturulmuştur. Bu bakımdan kararın gerekçesi ile hükmü arasında çelişki ve tereddüt ortaya çıkmasına neden olup HUMK’nun 388 ve 389. (6100 sayılı HMK m. 297 ve 298) maddelerine aykırı biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... Sigorta A.Ş vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... Sigorta A.Ş vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... Sigorta A.Ş"ye geri verilmesine 04.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.