22. Hukuk Dairesi 2018/10147 E. , 2018/18231 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...2. İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının Van Büyükşehir Belediyesine ait işyerinde ziraat teknikeri olarak değişen alt işverenler bünyesinde çalıştığını, iş sözleşmesinin işverence feshedildiğini, feshin haklı ve geçerli bir sebebe dayanmadığını, davalı Belediye ile diğer davalı şirket arasındaki alt işverenlik sözleşmesinin muvazaaya dayandığını ileri sürerek, feshin geçersizliğine ve davacının asıl işverene ait işyerine iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ... Belediyesi vekili, davalı şirket ile Belediye arasındaki hizmet alım sözleşmesinin usulüne uygun olduğunu, davacının iş sözleşmesinin Belediye tarafından feshedilmediğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili, davacının Belediye ile şirket arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesinin eki bulunan teknik şartnamede belirlenen vasıfları taşımadığının anlaşılması üzerine İş Kanunu’nun 25/2-a alt bendi kapsamında haklı sebeple feshedildiğini ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın kabulü ile feshin geçersizliğine, davacının davalı alt işverene ait işe iadesine, işe başlatılmama halinde davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu tazminat miktarının davacının dört aylık brüt ücreti olarak belirlenmesine, davacının süresi içinde başvurması halinde hak kazanacağı en çok dört aya kadar ücret ve haklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davacı vekili ile davalı ... Belediyesi vekili ve Limanya Akaryakıt ve Gıda İnş. Taah. Turz. İth. İhr. San. Ve Tic. Ltd. Şti. vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesi tarafından, 29.12.2017 tarihli gere çevirme kararından sonra, davalı Belediyenin cevabi yazısı çerçevesinde değerlendirme yapılarak, davacının çalıştığı süreler ve feshe kadar hizmetinden yararlanılmış olması dikkate alındığında feshin haklı fesih niteliği taşımadığı, ancak davacının mevcut hal itibariyle teknik şartnamenin kıstaslarına uymadığı anlaşılmakla, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353-(1)-b-2 maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar yasal süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Dosyadaki yazılara, hükmün dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacı tarafın istinaf başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesince incelenip incelenmediği noktasındadır.
Dosya kapsamına göre, dava dilekçesinde davalılar arasındaki hizmet alım sözleşmesinin muvazaalı olduğu ileri sürülerek davacının asıl işverene ait işe iadesini talep edilmiş; ilk derece mahkemesince, davalılar arasındaki ilişkinin geçerli bir asıl işveren alt işveren ilişkisi olduğu kanaatine varılarak, davacının alt işverene ait işe iadesi yönünde hüküm kurulmuştur. Bu karara karşı davacı tarafça, 19/10/2017 tarihinde istinaf harcı yatırılarak 22/10/2017 tarihli istinaf (süretutum) dilekçesi sunulduğu, gerekçeli kararın tebliği üzerine de 30/10/2017 tarihinde istinaf sebeplerinin bildirildiği sabittir. Bölge Adliye Mahkemesince istinaf incelemesinin HMK 355/1 maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf edenin sıfatı ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapıldığı bildirilmekle birlikte; davacının istinaf dilekçesinin hiç dikkate alınmadığı, istinaf başvurusu konusunda olumlu veya olumsuz herhangi bir değerlendirme yapılmadığı anlaşılmaktadır. Davacının istinaf başvurusu dikkate alınmadan ve istinaf sebepleri incelenmeden karar verilmesi, istinaf incelemesinin usulünce yapılmaması anlamına gelmektedir. Hal böyle iken, davacının istinaf başvurusu incelenerek istinaf kanun yolunun tamamlanması ve verilecek karara karşı temyiz yoluna başvurulduğu takdirde, temyiz incelemesinin yapılabilmesi için Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgililere iadesine, 11/09/2018 gününde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.