Abaküs Yazılım
Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2021/335
Karar No: 2022/476
Karar Tarihi: 14.09.2022

BAM Hukuk Mahkemeleri Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/335 Esas 2022/476 Karar Sayılı İlamı

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas - Karar No: ... Esas - ...
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ :
KARARIN MAHİYETİ : YETKİSİZLİK

Mahkememizde görülmekte bulunan " Alacak " davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; "Müvekkilimiz sektöründe çok uzun yıllardır geniş filosu ile uluslararası taşımacılık yapmaktadır. Müvekkilimiz işlerinin yoğunluğu ve araçlarının doluluğundan Finlandiya'dan müşterisi adına getirmek için anlaştığı malları getiremeyecek olması sebebiyle, davalı ... Güv. Sis. Ltd. Şti. ile taşımacılık sözleşmesi yapmış ve Finlandiya'dan getirilecek olan müvekkilin müşterisine ait malların Türkiye'ye getirilmesi için anlaşmışlardır. İlgili sözleşmeyi dilekçemiz ekinde ibraz ediyoruz. Müvekkilimiz yöneltmiş olduğumuz dava öncesinde Konya Arabuluculuk Bürosuna başvurusunu yapmış, ... Büro ve ... Arabuluculuk numarası ile yürütülen müzakereler sonucunda davaya konu uyuşmazlık hakkında anlaşma sağlanamamıştır. Hukuk uyuşmazlıklarında dava şartı arabuluculuk son oturum tutanağı ek olarak sunulmuştur. İş bu sözleşme şartları içerisinde davamıza konu haksız ve zoraki tahsilata temas eder maddeler şu şekildedir;
Bekleme/demuraj: Serbest süre yüklemede ve boşaltmada 72 saattir. Aksi durumda beher iş günü için 100€ ödenir. Cumartesi, Pazar ve tatil günleri için bekleme ödenmez.”
Müşteri ile irtibata geçilmesi ve görüşülmesi, müşteriye ilişkimizi kesmek üzere fiyat teklifi verilmesi kendi nam ve hesabına pazarlama faaliyetleri yapılması kesinlikle yasaktır. Yapıldığı takdirde dava hakkımız saklıdır.”
Yapılan anlaşma gereği navlun bedeli dışında herhangi bir odino, konşimento vb, gibi hizmet bedelleri veya yükleme, boşaltma ve taşıma esnasında doğabilecek hiçbir hizmetler için hiçbir ilave fatura kabul edilemez.”
Ödeme; fatura tarihindeki TCMB döviz şatış kurundan hesaplanarak, 60 gün sonra hesaba havale şeklinde Furo olarak ödenir” Müvekkilimiz bu sözleşmenin hükümlerine uyup gerekli olan belgeleri ve koşulları ivedilikle nazırlamıştır. Davalı tarafından müvekkil müşterisine ait mallar yurtdışından alınıp Türkiye'ye (Ankara gümrüğüne) 26.01.2021 tarihinde girip tescil ettirilmiştir. Lakin araç, gümrükte yaşanan yoğunluk ve çalışma temposundan dolayı 26.01.2021 ile 03.02.2021 tarihleri arasında gümrükte beklemiştir. Bundan dolayı karşı taraf sözleşme hükümlerine uymayarak müvekkilimizden 900,00-€ bekleme ücreti talep etmiştir.
Müvekkilimiz ile davalı arasında yapılan anlaşma şartlarına göre, hafta sonları ve hafta sonlarına
ilaveten 72 saatlik bekleme süreleri ücrete tabi değildir. Bu günlerin haricinde, sözleşme hükümlerine göre, her beklediği gün için davalı müvekkilden 100,00-€ talep edebilecektir. Lakin davalı yan, sözleşme hükümlerinde yazılı bedeli müvekkilimiz ödemeyi kabul etmesine rağmen bu bedeli reddederek 900,00 € bedeli ısrarla talep etmiştir. İş bu 900,00-€ bedeli tahsil etmek adına, müvekkilin müşterisine ait malları, müşteriye teslim etmemek ve haricen bir depoya boşaltmakla müvekkilimizi adeta tehdit etmiştir.
Kısaca izah etmek gerekir ise, ilgili mallar, davalı yan aracı üzerinde gümrüğe 26.01.2021 Salı günü girmiş 03.02.2021 Çarşamba günü de gümrükten çıkmıştır.
27-28-29.01.2021 günleri müvekkilin sözleşme ile zaten hakkı bulunan 72 saate ilişkin mühletleridir. Dolayısı ile bu bekleme süresi için bir ücrete takdir edilemeyecektir. Yanı sıra 30-31.01.2021 tarikleri de Cumartesi ve Pazar günlerine tekabül eder ve zaten sözleşme hükümlerine göre hafta sonlarına yapılan beklemneler ücrete tabi olmayacaktır. Bunun yanında 01.-02-03.02.2021 tarihleri için müvekkil zaten 3 günlük sözleşme ile belirlenen günlük 100,00-€ olmak üzere toplamda 300,00-€ ödemeyi kabul ve taahhüt etmiştir. Dolayısı ile 600,00- € davalı tarafça haksız tahsil edilmiş, müvekkilimizin durumundan yararlanılmıştır.
Hal böyle iken, davalı tarafın, haksız bir biçimde, malı geciktirme, müvekkili müşterisine karşı sorumlu ve sorunlu hale getirme ve malı bir başka depoya boşaltma riskleri, tehditleri ile müvekkilden 900,00-€ talep etmiştir. Burun yanında eğer ki bu ücret ödenmez ise malları kendi depolarına indireceğini ve indirirken yapacak olduğu masrafları da müvekkilimizden talep edeceğini söylemiştir. (Bu hususlara dair yazışmaları dilekçemiz ekinde sunuyoruz.) Neticeten müvekkilimiz, mallarının zarar göreceği ve müşterisiyle olan ilişkilerinin yıpranacağı ondişesi ile davalı tarafın talep ettiği miktarları ihtirazi kayıt ile ödemek zorunda kalmıştır. Tarafların arasında uyuşmazlık konusunu oluşturan bekleme süresi TTK 863/3 şu şekilde açıklanmıştır; "Taşıyıcı, sözleşme hükümlerine dayanarak veya kendi risk alanından kaynaklanmayan nedenlerle makul yükleme veya boşaltma süresinden daha fazla beklerse, bekleme ücreti olarak uygun bir ücrete hak kazanı.” Müvekkilim bu hükümlere ve sözleşme hükümlerine uyarak, davalı ile aralarındaki sözleşme ile belirlenen bekleme süresine dalir bedeli vermeyi kabul etmiş ancak davalının eylem ve hareketleri sonucunda vermesi gereken miktardan fazla bir bedel ödemek zorunda kalmıştır. (İhtirazi kayıtla ödeme dekontu Ek-3'de sunulmuştur.)
Yanı sıra, davalı taraf sözleşme hükümlerinde açıkça ifade edilmesine rağmen müvekkilin mallarını taşımak üzere hizmet verdiği müşterisine ulaşarak, ödeme alamamaları sebebiyle taşınan malları testim edemeyeceklerini, müşteri ikametine boşaltamayacaklarını ifade etmiştir. Bu halde açıkça ticari akışa ve teamüllere aykırı düşmüştür.
Taraf, yapmış olduğu sözleşmenin hükümlerine uymayarak TMK 2'deki “Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.” Türk Hukukunun temel mevzuatına uymamıştır. Davalı TBK 77 “Haklı bir sebep olmaksızın, bir. başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu cayinleşmeyi geri vermekle yükümlüdür. Bu yükümlülük, özellikle zenginleşmenin geçerli olmayan veya gerçekleşmemiş ya da vona ermiş bir sebebe dayanması durumunda doğmuş olur.” ve TBK 79 *sebepsiz zenginleşen, zenginleşmenin geri istenmesi sırasında elinden çıkmış olduğunu ispat ettiği kısımın dışında kalanı geri vermekle yükümlüdür. Zenginleşen, zenginleşmeyi iyiniyetli olmaksızın elden çıkarmışsa veya elden çıkanırken ileride geri vermek zorunda kalabileceğini hesaba katması gerekiyorsa, zenginleşmenin tamamını geri vermekle yükümlüdür.", ve TBK 28'de aşırı yararlanma (gabin) başlığı altında "Bir sözleşmede karşılıklı edimler arasında açık bir oransızlık varsa, bu oransızlık, zarar görenin zor durumda kalmasından veya düşüncesizliğinden ya da deneyimsizliğinden yararlanılmak suretiyle gerçekleştirildiği takdirde, zarar gören, durumun özelliğine göre ya sözleşme ile bağlı olmadığını diğer tarafa bildirerek ediminin geri verilmesini ya da sözleşmeye bağlı kalarak edimler srasındaki oransızlığın giderilmesini isteyebilir. Zarar gören bu hakkını, düşüncesizlik veya deneyimsizliğini öğrendiği; zor durumda kalmada ise, bu durumun ortadan kalktığı tarihten başlayarak bir yıl ve herhâlde sözleşmenin kurulduğu tarihten başlayarak beş yit içinde kullanabilir." ve YBK 112 "Borç hiç veya gereği gibi ifa edilmezse borçlu, kendisine hiçbir kusurun yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alacaklının bundan doğan zararını gidermekle yükümlüdür." hükümlerine göre zarara uğramış olan müvekkilimizden anlaşma şartlarına uymayıp tahsil etmiş olduğu 600,00-€ parayı geri ödemekle yükümlüdür. İş bu gerekçelerle vaki davayı yöneltme zarureti hasıl olmuştur. " şeklinde dava açmıştır.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; "YETKİYE İTİRAZ : Taraflar arasında yazılı veya onaylanan bir sözleşme olmadığından, genel yetki kuralı gereğince Konya Asliye Ticaret Mahkemeleri yetkisizdir. Davacı tarafından dosyaya sunulan sözleşme taraflar arasında imzalanmadığı veya onaylanmadığı için mahkemenizin yetkisine açıkça itiraz ederiz. Genel Yetki kuralı gereğince iş bu davada müvekkil firmanın adresi İstanbul/Ataşehir olduğundan İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri yetkilidir. Bu sebeple davanın öncelikle yetki yönünden reddini talep ederiz. Müvekkil firma ile davacı firma, yük taşımacılığı konusunda sözlü ve mail üzerinden yaptıkları görüşmelerde, davaya konu yükün taşınması konusunda müzakerelerde bulunmuşlar ve yükün 3200 € + 150 € (50 € Ex1 + 100 € Atr) olarak toplam 3.350 Euro bedelle taşınması konusunda anlaşmışlardır. Bunun 3.200 Eurosu navlun, 150 Eurosu da taşımaya ilişkin belgelerin masraflarıdır. Bu hususta bir anlaşmazlık yoktur. Fakat taraflar arasında iş bu taşımaya ilişkin özellikle taşımanın şartlarına ilişkin bir sözleşme imzalanmamıştır. Zira davacı taraf taslak bir sözleşme göndermiş fakat taslak sözleşmenin maddeleri ile ilgili kendilerine revize yapmaları gerektiği, revize sözleşmeyi gönderdiklerinde imzalanabileceği söylenmiştir. Revize yapılması gereken hususlar 150 EURO olan belge masraflarının sözleşmeye eklenmesi ve bekleme sürelerinin 72 saat olamayacağı, her bekleme günü için (hafta sonu beklemesi dahil) BEKLEME ÜCRETİ ödenmesi gerektiğidir. From: ... / ... ... [... ] Sent: Wednesday, January 20, 2021 1:42 PM To: '... <... > Cc: ... ; '... / ... ' <... > Subject: RE: İTHALAT FİNLANDİYA // ... /... Merhaba; Taşıma sözleşmesi ektedir. İyi çalışmalar. Saygılarımızla, Best regards ... Davacı taraf bu şekilde taslak sözleşme gönderdiği bilgisini vermiş, müvekkil firma tarafından akabinde kendilerine sözleşmeyi revize ederek göndermeleri gerektiği söylenmiştir. Davacı tarafın dosyaya sunduğu sözleşme taslak bir sözleşme olup (davacının teklifi) müvekkil tarafından kabul edilmemiş ve imzalanmamıştır. Davacı tarafla sadece taşımanın yapılması , navlun ücreti ve belge masrafları konusunda bir mutabakat sağlanmış, sözleşmenin diğer konuları, özellikle bekleme yapılması halinde ödenmesi gereken bekleme ücreti için bir mutabakat sağlanmamıştır. Aracın yükleme için hazırlanması ve yükleme yerinde beklemesi sebebiyle yazılı sözleşmenin revize edilip gönderilmesi beklenmiştir. Sözleşmede kaşe-imza olmaması , ya da sözleşmeye ‘’uygunluk’’ verilmemiş olmasının sebebi budur. Taşımanın Türkiye kısmında araç 26 Ocak 2021 Salı günü gümrüğe girmiştir. Normal gümrük işlemlerinin sonuçlanması 9 gün sürmez. Bu sebeple aracın gümrükte beklemesi ‘’ olağan’’ değildir. From: ... <... > Sent: Wednesday, February 3, 2021 1:41 PM To: ... / ... ' <... >; '... ' <... > Cc: '... ' <... >; ... ; '... / ... ' <... >; '... ' <... > Subject: RE: İTHALAT FİNLANDİYA // ... /... Merhaba, Geç cevap için kusura bakmayın. Anlaşmaya uymayan taraf biz değiliz ... Hanım. Aracın altın olduğu dönemde benim aracımı 8 gün yatırdınız, aracım yarım sefer kaybetti, yüklerim depoda kaldı. Bana ödeyeceğiniz 900€ bekleme ile telafi etmeniz mümkün değil bunu anlayın lütfen ilk önce. Bize atr yi siz yaptınız sizin yüzünüzden bekledi araç diyorsunuz, gümrükçü ile konuşuyoruz atr olsa bile araç bekleyecekti diyor. Hangi devirde yaşıyoruz ... Hanım, atr den araç mı bekler? Diğer konu, siz ya da müşteriniz bu yükü bize verirken bu yükün 8 gün bekleyeceğini bilmiyor muydu? Bekleme ile ilgili olarak davacı tarafa yazılı şekilde mail gönderilmiş ve beklemenin olağan olmadığı , beklemenin müvekkil firmadan kaynaklanmadığı bu sebeple aracın yarım sefer (yaklaşık 2000 EURO) kazanç kaybına uğradığı kendilerine bildirilmiştir. Bu sebeple bekleme sebebi müvekkilden kaynaklanmadığı için müvekkilin bekleme ücreti olarak 900 EURO talep etmesi kanunen hakkıdır. Türk Ticaret Kanunu 863. Madde yükleme ve boşaltma için makul bir süre bekleme yapılması halinde ücret istenilmeyeceğini düzenlemiştir. Buradan makul sürenin en fazla yükün niteliğine göre belirlenmesi gerekmektedir. Ayrıca beklemenin YÜKLEME VE BOŞALTMADA geçen süre olması gerekmektedir. Yani aracın YÜKLEME VE BOŞALTMA harici beklemesi halinde BEKLEME ÜCRETİ istenilmesi kanun gereğince mümkündür. Davacı tarafın yükün YÜKLENMESİ VEYA BOŞALTILMASINDA NE KADAR SÜRE GEÇTİĞİNE, ya da ARACIN NEDEN 9 GÜN BEKLEDİĞİNE İLİŞKİN BİR BEYANI YOKTUR. ARAÇ 26 OCAK’TAN 3 ŞUBAT’A KADAR HİÇBİR İŞLEM YAPILMAKSIZIN BEKLETİLMİŞTİR. BEKLETİLME MÜVEKKİLDEN KAYNAKLANAN VEYA BOŞALTMADAN KAYNAKLANAN BİR SEBEPTEN DEĞİLDİR. TAMAMEN DAVACI VEYA TAŞITANDAN KAYNAKLANAN SEBEPTEN OLMUŞTUR. BU DURUMDA BEKLEME İÇİN ÜCRET TALEBİMİZ HAKLIDIR. Kaldı ki (kabul anlamına gelmemek üzere) bir an için sözleşmenin 3. Maddesinin uygulanacağını düşünsek bile Serbest süre yükleme ve boşaltmada 72 saattir. Aksi durumda beher işgünü için 100 Euro ödenir. Yani 72 saati aşan süre için değil, bekleme 72 saati geçtiğinde beher ( 72 saat dahil her bir) işgünü için 100 EURO ödemesi gerekmektedir. Bu durumda 26 Ocak dahil sayılarak beklenen her gün için bekleme ücreti ödenmesi gerekmektedir. Taşınan yük 3 Şubat tarihinde yani bir gün içerisinde tamamen boşaltılmıştır. Beklenen süre yükleme ve ya boşaltma için beklenen süre değildir. Davacının keyfi talepleri veya ithalatla ilgili kendi problemleri için beklenmesi halinde davacının bekleme ücreti ödemesi kanun gereğidir. Davacının 26 Ocak gününü neden saymadığını anlayamadık. 27-28-29 Ocak diye saymaya başlaması yanlıştır. Zira araç 26 Ocak’ta gümrüğe girmişse 26 Ocak ta bekleme olarak sayılmalıdır. Yukarıda da arz ettiğimiz üzere taraflar arasında mutabık kalınan ve imzalanan bir anlaşma olmadığından, müvekkilin aldığı 900 EURO , aracın gidemediği sefer ve kazanç kaybı nazara alındığında TTK. 863. Madde gereğince son derece makul bir bekleme ücretidir. Davacının , müvekkil firmanın kendilerini tehdit ettiği iddiası gerçek dışıdır. From: ... / ... [... ] Sent: Wednesday, February 3, 2021 2:03 PM To: '... ' <... >; '... ' <... > Cc: ... ' <... >; ... ; '... / ... ' <... >; '... ' <... > Subject: RE: İTHALAT FİNLANDİYA // ... /... Bu durumda yükümü gasp ettiğiniz için savcılığa plakanızı veririm yükümüzü teslim etmediğiniz için yollarda yakalanma ve kapılardan araç çıkışınız olmayacaktır bizi kötü yola başvurtmayın rica ediyorum bu saatten sonra hiçbir şekilde kabul etmiyorum lütfen anlaşma şartları ile yükümüzü alıcıya teslim etmenizi istiyorum Saygılarımızla, Best regards ... From: ... <... > Sent: Wednesday, February 3, 2021 2:11 PM To: '... / ... ' <...... >; '... ' <... > Cc: '... ' <... >; ... ; '... / ... ' <... >; '... ' <... > Subject: RE: İTHALAT FİNLANDİYA // ... /... Onu tehdit etmeden önce düşünücektiniz ... hanım! Davacı firma tarafından gönderilen mailden de açıkça anlaşılacağı üzere asıl davacı firma müvekkili savcılığa plakanızı veririm , bizi kötü yola başvurtmayın şeklinde tehdit etmiştir. Bu sebeple müvekkilin davacı firmayı tehdit ettiği iddiası gerçek değildir. Arz ve izah edildiği üzere , taraflar arasında mutabık kalınan veya imzalanan bir sözleşme olmadığından davanın öncelikle yetki yönünden reddine, Taraflar arasında mutabık kalınan ve imzalanan bir sözleşme olmadığından bekleme sürelerine ilişkin talebimiz gereğince ödenen 900 EURO, TTK. 863. Madde gereğince makul ve uygun bir ücret olduğundan açılan davanın reddine, " şeklinde cevap verilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar uyarınca dosyanın Aktüerya Bilirkişisi Av. ... tevdi edildiği, bilirkişinin raporunda özetle; Davalı şirket tarafından Finlandiya ülkesinden Ankara'ya yapılan taşıma işi nedeniyle; davalı şirketin davacı şirketten tahsil ettiği 900,00 € bekleme süresi ücretinin uygun olup olmadığına dair, tarafımdan yapılan az yukarıdaki tespit ve değerlendirmelere göre; Takdiri mahkemenize ait olmak üzere üç ihtimalli bir sonuca ulaşılmıştır. Buna göre: “aşıma sözleşmesinin geçerli olması durumunda; davacı şirketin davalı şirketten 500,00 € alamklı olduğu, Taşıma sözleşmesinin geçerli olmaması durumunda; davacı şirketin davalı şirketten alacaklı olmadığı, Bilirkişinin kanaatine göre; davacı şirketin davalı şirketten 300,00 € alacaklı olduğu değerlendirilmiştir." şeklinde rapor tanzim edilmiştir.
Mahkememiz dosyasına kazandırılan bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı vekili davalı yana Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davası açmış, davalı yan yasal süresi içerisinde cevap dilekçesini ibraz etmiştir.
Mahkemelerin yetkilerine ilişkin düzenlemelerin HMK.nun 5.Mad.-19.Mad. arasında düzenlendiği, HMK.nun 6.maddesinde;"Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. (2) Yerleşim yeri, 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre belirlenir." şeklinde, HMK'nın 17. Maddesinde "Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır." hükmü bulunduğu, HMK'nın 18. Maddesinde ise "Yetki sözleşmesinin geçerlilik şartları olarak "1)Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri konular ile kesin yetki hâllerinde, yetki sözleşmesi yapılamaz, 2) "Yetki sözleşmesinin geçerli olabilmesi için yazılı olarak yapılması, uyuşmazlığın kaynaklandığı hukuki ilişkinin belirli veya belirlenebilir olması ve yetkili kılınan mahkeme veya mahkemelerin gösterilmesi şarttır." hükmü bulunduğu, HMK'nın 19.maddesinde; ise "Yetkinin kesin olduğu davalarda, mahkeme yetkili olup olmadığını, davanın sonuna kadar kendiliğinden araştırmak zorundadır; taraflar da mahkemenin yetkisiz olduğunu her zaman ileri sürebilir.(2) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.(3) Mahkeme, yetkisizlik kararında yetkili mahkemeyi de gösterir. (4) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir." şeklinde düzenlendiği, HMK.nun 116.maddesinde kesin yetkinin bulunmadığı hallerde yetki itirazının ilk itirazlardan olduğunun, HMK.nun 117.maddesinde ilk itirazların hepsinin cevap dilekçesinde ileri sürülmesinin aksi takdirde dinlenmeyeceğinin, ilk itirazların ön sorunlar gibi incelenip karara bağlanacağının, HMK.138.maddesinde mahkemenin öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar vereceğinin, gerektiğinde ön inceleme duruşmasında tarafları dinleyebileceğinin düzenlendiği, aynı zamanda Yargıtay . HD'nin 02/06/2015 tarihli, ... Esas, ... Karar sayılı ilamında da bu hususun hüküm altına alındığı görülmüştür.
Konu ile alakalı olarak 6100 sayılı HMK'nın 6. Maddesinde "Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. (2) Yerleşim yeri, 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre belirlenir." hükmünün bulunduğu,
Yine 6100 Sayılı HMK nın 16. Maddesinde " (1) Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir." hükmünün bulunduğu,
Yine aynı kanunun 19. Maddesinde ise " (1) Yetkinin kesin olduğu davalarda, mahkeme yetkili olup olmadığını, davanın sonuna kadar kendiliğinden araştırmak zorundadır; taraflar da mahkemenin yetkisiz olduğunu her zaman ileri sürebilir.
(2) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.
(3) Mahkeme, yetkisizlik kararında yetkili mahkemeyi de gösterir.
(4) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir." hükümlerinin
4721 sayılı TMK'nın 19. Maddesinde ise "Yerleşim yeri bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir.
Bir kimsenin aynı zamanda birden çok yerleşim yeri olamaz.
Bu kural ticarî ve sınaî kuruluşlar hakkında uygulanmaz." hükmünün bulunduğu bulunduğu görülmektedir.
Konuyla alakalı olarak HMK'nın 17. Maddesinde " (1) Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır." hükmünün bulunduğu görülmüştür.
HMK'nın 5. Ve 6. Maddelerinde;" (1) Mahkemelerin yetkisi, diğer kanunlarda yer alan yetkiye ilişkin hükümler saklı kalmak üzere, bu Kanundaki hükümlere tabidir.
Genel yetkili mahkeme
MADDE 6- (1) Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.
(2) Yerleşim yeri, 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre belirlenir
19. Maddesinde ise; " (1) Yetkinin kesin olduğu davalarda, mahkeme yetkili olup olmadığını, davanın sonuna kadar kendiliğinden araştırmak zorundadır; taraflar da mahkemenin yetkisiz olduğunu her zaman ileri sürebilir.
(2) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir.
Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.
(3) Mahkeme, yetkisizlik kararında yetkili mahkemeyi de gösterir.
(4) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir.
" şeklinde
HMK 127. Maddesinde "- (1) Cevap dilekçesini verme süresi, dava dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren iki haftadır. Ancak, durum ve koşullara göre cevap dilekçesinin bu süre içinde hazırlanmasının çok zor yahut imkânsız olduğu durumlarda, yine bu süre zarfında mahkemeye başvuran davalıya, cevap süresinin bitiminden itibaren işlemeye başlamak, bir defaya mahsus olmak ve bir ayı geçmemek üzere ek bir süre verilebilir. Ek cevap süresi talebi hakkında verilen karar taraflara derhâl bildirilir. " hükmü vardır.
116. Maddesinde; - (1) İlk itirazlar aşağıdakilerden ibarettir:
a) Kesin yetki kuralının bulunmadığı hâllerde yetki itirazı.
b) Uyuşmazlığın tahkim yoluyla çözümlenmesi gerektiği itirazı.
117. Maddesinde " (1) İlk itirazların hepsi cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorundadır;
aksi hâlde dinlenemez.
(2) İlk itirazlar, dava şartlarından sonra incelenir.
(3) İlk itirazlar, ön sorunlar gibi incelenir ve karara bağlanır. " hükümleri bulunmaktadır.
TTK 890. Maddesinde " (1) Birinci ve İkinci Kısım hükümlerine tabi taşımadan doğan hukuki uyuşmazlıklarda, malın teslim alındığı veya teslim için öngörülen yer mahkemesi de yetkilidir.
(2) Fiilî taşıyıcıya karşı açılacak dava, asıl taşıyıcının yerleşim yeri mahkemesinde, asıl taşıyıcıya karşı açılacak dava fiilî taşıyıcının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir." hükmü bulunmaktadır.
Somut olayımızda, tüm dosya kapsamı, bilirkişi raporu, tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında 20/01/2021 tarihli sözleşmeden bahsedilmişse de ( bu sözleşmenin 18. Maddesinde yetki şartı; Konya Mahkemeleri yetkilidir) iş bu sözleşme davalı tarafça kabul edilmemiştir. Bilindiği üzere bir sözleşmenin var olduğundan söz edebilmek için icap ve kabulünün varlığı şarttır. Bu durum borçlar hukukunun nispilik ilkesinin de gereğidir. Ortada her iki tarafın kabul ettiği bir sözleşme olmamakla birlikte taşıma işinin yapıldığı anlaşılmakla; yukarıda izah edilen sebepten kaynaklı yetki şartına itibar edilmemiştir. Bu durumda davacı davasını ya davalının ikametgahı (yerleşim yeri) dava açmalı ya da malın teslim edildiği yer mahkemesi veya teslim için öngörülen yer mahkemesinde davasını ikame etmesi gerekirdi. Bu yerlerde dava açılmadığına göre seçimlik hakkı davalı yana geçmiştir. Davalı yan cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunduğu anlaşılmakla, davalı yanın yetki itirazının kabulü ile Mahkememizin yeksiziliği'ne, bu nedenle dava dilekçesinin reddine, Yetkili Mahkemenin istanbul anadolu nöbetçi asliye ticaret mahkemesi olduğunun tespitine dair mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: GEREKÇESİ YUKARIDA AÇIKLANDIĞI ÜZERE
1-Mahkememizin YEKSİZİLİĞİ'ne, bu nedenle dava dilekçesinin reddine,
2- Yetkili Mahkemenin İSTANBUL ANADOLU NÖBETÇİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ olduğunun tespitine,
3- HMK'nın 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık küser içinde taraflarca müracaat edilmesi halinde dava dosylasının görevli ve yetkili İSTANBUL ANADOLU NÖBETÇİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ'ne GÖNDERİLMESİNE,
4- HMK'nın 331/2. Maddesi uyarınca harç ve yargılama gideri hususunda görevli mahkemece karar verilmesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, bağımsız ve tarafsız Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından KESİN olmak üzere karar verildi. 19/09/2022

Katip Hakim


* Bu evrak UYAP-DYS üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi