12. Ceza Dairesi Esas No: 2017/8515 Karar No: 2018/1684 Karar Tarihi: 19.02.2018
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2017/8515 Esas 2018/1684 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacının tazminat talebi reddedildi. Davacı tarafından temyiz edildi ve dosya incelendi. Tazminat davasının hükmün kesinleşmesinden itibaren açılması öngören CMK'nın 142/1. maddesi gereği dava açma süresi en fazla kararın kesinleşmesinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süreye bağlanmıştır. Kararın kesinleşmesinden önce açılan davalar bakımından CMK'nın 142/3. maddesi gereğince davanın en önemli dayanağını teşkil eden beraat hükmünün veya kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kesinleşmediğinin anlaşılması durumunda mahkemece dilekçenin reddi kararı verilmektedir. İncelenen dosya kapsamına göre, açılan davanın temyiz incelemesi sırasında, tazminat davasına konu dayanak kararın kesinleştiği, dolayısıyla hükmün kesinleşmesine ilişkin dava şartının yargılama aşamasında gerçekleştiği anlaşıldığından, \"davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması\"nı yargıya bir görev olarak yükleyen Anayasa'nın 141/son maddesi hükmü uyarınca yargılamaya devamla, bir karar verilmesi gerekirken, davanın yazılı gerekçeyle reddine karar verilmiştir. Kanuna aykırı olduğundan kararın bozulması gerekmektedir. Kan
12. Ceza Dairesi 2017/8515 E. , 2018/1684 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeni ile tazminat Hüküm : Davanın reddi
Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Gerekçeli karar başlığında "koruma tedbirleri nedeniyle tazminat" yerine "yakalama veya tutuklama sonrası kyo veya beraat kararı verilmesi halinde tazminat" ibaresine yer verilmesi, mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım yanlışlığı olarak kabul edilmiştir. Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Tazminat davasının hükmün kesinleşmesinden itibaren açılmasını öngören CMK"nın 142/1. maddesi, tazminat istemeye hak sahibi olan kimsenin soruşturma ve kovuşturmanın akıbetini ve kesin sonuca bağlanışını takip ederek dava hakkını gecikmeden kullanması öngörülerek düzenlenmiştir. Dava açma süresi en fazla kararın kesinleşmesinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süreye bağlanmıştır. Kararın kesinleşmesinden önce açılan davalar bakımından CMK"nın 142/3. maddesi gereğince davanın en önemli dayanağını teşkil eden beraat hükmünün veya kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kesinleşmediğinin anlaşılması durumunda mahkemece dilekçenin reddi kararı verilmektedir. İtirazı kabil bu karar sonrası davacı kararın kesinleşmesini bekleyip yeni bir dava açtığı takdirde derdest dava söz konusu olmayacağı gibi dosyamızda olduğu gibi dosyanın geçirdiği safahat sonrası kanunda öngörülen bütün süreler bakımından davacının dava hakkı da ortadan kalkmayacaktır. İncelenen dosya kapsamına göre, dava açıldığında ve hüküm kurulduğunda henüz dava açma süresi başlamamış ise de, açılan davanın temyiz incelemesi sırasında, tazminat davasına konu dayanak kararın kesinleştiği, dolayısıyla hükmün kesinleşmesine ilişkin dava şartının yargılama aşamasında gerçekleştiği anlaşıldığından, "davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması"nı yargıya bir görev olarak yükleyen Anayasa"nın 141/son maddesi hükmü uyarınca yargılamaya devamla, bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi, Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince hükmün, isteme aykırı olarak, BOZULMASINA, 19/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.