Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlu ciranta aleyhine çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatılmış, borçlu ciranta süresinde icra mahkemesine başvurarak, alacağını keşideciden tahsil ettiğinde çeki iade ettiğini, ancak cirosunu iptal etmediğini, keşidecinin ,keşide tarihini 28.02.2009 iken 28.09.2009 olarak tahrif ettiğini,ilk keşide tarihine göre çekin süresinde bankaya ibraz edilmediğini ileri sürerek, takibin iptalini talep etmiştir.
Mahkemece; bankadan celp edilen çek fotokopisinde keşide tarihinin 28.02.2009 olarak yazılı bulunması nedeniyle, çekin süresinde bankaya ibraz edilmediği, kambiyo senedi vasfının olmadığı gerekçesiyle takibin iptaline karar verilmiştir.
Takip konusu çek incelendiğinde keşide tarihinin 28.09.2009 olarak düzeltildiği ve paraf edildiği , 29.09.2009 tarihinde İİK"nun 708 ve 720 maddelerine göre süresinde bankaya ibraz edildiği görülmektedir.Keşideci tarafından atılan paraf imzaya ciranta itiraz edemez. Çek üzerinden anlaşılan duruma göre çek, süresinde bankaya ibraz edildiğinden kambiyo senedi vasfındadır.
O halde mahkemece çek üzerindeki bilgiler dışında, bankadan alınan belgeye göre sonuca gidilmesi usulsüzdür.Çekin vasıflarının tam olduğu, süresinde bankaya ibraz edildiği ve şikayetçinin de ciro silsilesinde cirosunun bulunduğu anlaşıldığından şikayetin reddi yerine kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 22.02.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.