14. Hukuk Dairesi 2016/1157 E. , 2017/9585 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 04.02.2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne kısmen reddine dair verilen 30.04.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava ortaklığın giderilmesi talebine ilişkindir.
Davacılar vekili, 1022, 1045, 1064, 1439, 1476 ve 2018 parsel sayılı taşınmazlardaki ortaklığın ifraz yoluyla giderilmesi mümkün olmadığından satış yoluyla giderilmesini talep etmiştir. Davacılar vekili 03.07.2014 tarihli celsedeki beyanında, 1476 ve 1022 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki davalarından feragat ettiklerini beyan etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, ... İli ... İlçesi ... Köyü 1045, 1064, 1439, ve 2018 parsel sayılı taşınmazların ortaklığının umum arasında satış suretiyle giderilmesine, davaya konu 1022 ve 1476 parseller yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.
Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMK"nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalar olup, sonuçta kazanan ve kaybeden taraftan söz edilemeyeceğinden yargılama giderleri ve vekalet ücretinin taraflara payları oranında yükletilmesi gerekir.
Somut olaya gelince;
1- Dava konusu 1045, 1064, 1439, 1022 ve 1476 parsel sayılı taşınmazlar yönünden mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler; yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine uygun olduğundan, yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2- Dava konusu 2018 parsel sayılı taşınmaz yönünden ise; davalı ..."in muhdesat iddiası bulunduğundan tarafların muhdesatın aidiyeti konusundaki beyanları alınması, muhdesatın aidiyeti konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMK"nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmesi, mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi, muhdesatın aidiyeti konusunda tarafların uzlaşması veya muhdesatın aidiyetinin tespiti hakkında açılan dava sonucunda paydaş veya bazı paydaşlara aidiyetine karar verilmesi halinde bilirkişilerden yukarıda anlatılan ilkeler ışığında 2018 parsel sayılı taşınmazda dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerlerinin ayrı ayrı tespit edildiği, taşınmazın tüm değerinin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlendiği ek rapor alınması, satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesinde de bu oranlar esas alınarak muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılmasna yönelik karar verilmesi gerekirken davalı ... in muhdesat iddiası dikkate alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu parsel yönünden bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ..."in dava konusu 1045, 1064, 1439, 1022 ve 1476 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin temyiz itirazlarının reddine, hükmün bu parsellere ilişkin kısmının ONANMASINA, taşınmaz malın satış bedelinden payına düşecek paranın % 011,38 oranında hesaplanacak onama harcından peşin alınan 27,70 TL"nin mahsubu ile bakiyesinin temyiz edene yükletilmesine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle dava konusu 2018 parsel sayılı taşınmaz yönünden davalı ..."in temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 20.12.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.