3. Ceza Dairesi Esas No: 2016/10991 Karar No: 2017/3610 Karar Tarihi: 29.03.2017
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2016/10991 Esas 2017/3610 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararı temyiz incelemesine konu eden bu dava, sanıkların kasten yaralama ve silahlı tehdit suçlarından mahkum edilmesi ve hakaret suçundan verilen adli para cezalarını kapsamaktadır. Mahkeme, Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen TCK'nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin infaz aşamasında dikkate alınabileceğini belirtse de, bozma nedeni yapmamıştır. Sanıkların temyiz itirazları reddedilmiş ve hükümler onanmıştır. Ancak hakaret suçundan verilen adli para cezalarının, mükerrirlere özgü infaz rejimi uygulanması gerektiği halde uygulanmamış olduğu gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir. Bu kararın gerekçesi, 6217 sayılı Kanunun 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanuna eklenen geçici 2. madde olup, gerekçeyi detaylı ve açıklayıcı şekilde sunmam istenmiştir.
3. Ceza Dairesi 2016/10991 E. , 2017/3610 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi HÜKÜMLER : Mahkumiyetlerine dair
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: 1)Sanıklar ve suça sürüklenen çocuk hakkında kasten yaralama, sanık ... hakkında silahlı tehdit suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde; Sanıklar yönünden;Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas-2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümler iptal edilmiş ise de, bu husus infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır. Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanıklar müdafiinin, suça sürüklenen çocuk müdafiinin ve katılanın temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA, 2)Sanıklar hakkında hakaret suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde; Sanıklar hakkında hakkında hükmolunan adli para cezaları, 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanunun 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanuna eklenen geçici 2. madde uyarınca miktar itibariyle kesinlik sınırı içinde kalmakta ise de; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 29.09.2009 tarih ve 2009/5-173 esas-2009/209 karar sayılı, 21.12.2010 tarih ve 2010/10-230 esas-2010/264 karar sayılı kararlarında da vurgulandığı üzere, daha ağır bir cezayı gerektirecek ve doğru uygulama yapıldığında temyiz incelemesine konu olabilecek bir eylemde, mahkemece suç niteliği doğru olarak belirlenmesine karşın, yanılgılı bir uygulama ile kesinlik sınırı içinde kalan bir cezanın verilmesi halinde bu gibi hükümlerin aleyhe başvuru üzerine temyiz denetimine konu olabileceği, somut olayda ise doğru uygulama yapılmış olsa idi, tekerrüre esas mahkumiyet hükmü bulunan sanıklar hakkında katılana yönelik hakaret eyleminden dolayı, 5237 sayılı TCK"nin 58/3. maddesi uyarınca zorunlu olarak 5237 sayılı TCK"nin 125/1. maddesindeki seçimlik cezalardan hapis cezasına hükmolunması gerekeceğinden ve bu hüküm de temyize tabi olacağından tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiş olup, sanıklar hakkında hakaret suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; a) Sanıkların hakaret suçunu aleni olarak işledikleri halde, 5237 sayılı TCK"nin 125/4. maddesi gereğince artırım yapılmaması, b)Sanıkların adli sicil kayıtlarında tekerrüre esas sabıkaları bulunması nedeniyle 5237 sayılı TCK"nin 58/3. maddesi gereğince aynı yasanın 125/1. maddesinde belirtilen seçimlik cezalardan hapis cezası tercih edilip, sonuçta mükerrirlere özgü infaz rejimi uygulaması gerekirken adli para cezası seçilerek tekerrür hükümlerinin uygulanmaması, Bozmayı gerektirmiş,sanıklar müdafiinin ve katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten 6723 sayılı Kanunun 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanunun 8/1 maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 29/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.