213 sayılı kanununa muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/14028 Esas 2017/6207 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/14028
Karar No: 2017/6207
Karar Tarihi: 03.10.2017

213 sayılı kanununa muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/14028 Esas 2017/6207 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanığın, yokluğunda verilen ve Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesi uyarınca tebliğ olunan hükmün tebliğ edildiği tarihlerde şehir dışında olduğu gerekçesiyle yapılan incelemede, duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir. Ancak mahkeme, birden fazla sahte fatura düzenleme eyleminin zincirleme suç oluşturduğu ve sanık hakkında TCK'nın 43. maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, suç tarihi gözetildiğinde, lehe yasa değerlendirmesi yapılmaması ve suç tarihinde yürürlükte bulunan 213 sayılı Yasanın 359/b-1 maddesinde öngörülen 18 aydan 3 yıla kadar hapis cezasından teşdiden üst sınırdan mı, yoksa 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanunun 276. maddesi ile değişik 213 sayılı Yasanın 359/b-1 maddesinde öngörülen 3 yıldan 5 yıla kadar olan hapis cezasından dolayı alt sınırdan mı ceza verildiğinin anlaşılamaması nedeniyle denetimden yoksun hüküm kurulması ve 5237 sayılı TCK
11. Ceza Dairesi         2017/14028 E.  ,  2017/6207 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 213 sayılı kanununa muhalefet
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Sanığın, yokluğunda verilen ve Tebligat Kanunun 21/1. maddesi uyarınca tebliğ olunan hükmün tebliğ edildiği 15.08.2014 tarihinde şehir dışında bulunduğu, sanık müdafinin öğrenme üzerine 23.09.2014 tarihli dilekçe ile yaptığı temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
    Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1-Aynı takvim yılı içinde birden fazla sahte fatura düzenleme eyleminin zincirleme suç oluşturduğu ve sanık hakkında TCK"nın 43. maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
    2-Suç tarihi gözetildiğinde, lehe yasa değerlendirmesi yapılmaması ve suç tarihinde yürürlükte bulunan 213 sayılı Yasanın 359/b-1 maddesinde öngörülen 18 aydan 3 yıla kadar hapis cezasından teşdiden üst sınırdan mı, yoksa 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanunun 276. maddesi ile değişik 213 sayılı Yasanın 359/b-1 maddesinde öngörülen 3 yıldan 5 yıla kadar olan hapis cezasından dolayı alt sınırdan mı ceza verildiğinin anlaşılamaması nedeniyle denetimden yoksun hüküm kurulması,
    3-5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından CMUK"nun 326/son maddesinin gözetilmesine, 03.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.