Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/9282 Esas 2019/7824 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/9282
Karar No: 2019/7824
Karar Tarihi: 12.12.2019

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/9282 Esas 2019/7824 Karar Sayılı İlamı

Özet:

İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi, sanığın silahlı terör örgütüne üye olması suçundan mahkumiyet kararı verdi. Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen hüküm temyiz edildi ve temyiz talebi reddedildi. Sanık ve müdafinin duruşmalı inceleme talebi yasal şartları taşımadığından reddedildi. CMK'nın 299. maddesi gereği. Sanığın eşine ait banka hesap hareketlerinin esas alınması sonucu etkilemeyeceği belirtildi. Hükme esas alınan tüm delillerin kanuna uygun olarak elde edildiği, vicdani kanının çelişmeyen verilere dayandığı ve hükümdeki cezaların kanuni bağlamda şahsileştirilerek uygulandığı belirtildi. Kararda, TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK'nın 53, 58/7-9, 62, 63 maddeleri uygulanmıştır.

16. Ceza Dairesi 2019/9282 E. , 2019/7824 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : İstanbul 23.Ağır Ceza Mahkemesinin 06.03.2019 tarih 2018/277-2019/88 sayılı kararı
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK"nın 53, 58/7-9, 62, 63 maddeleri uyarınca mahkumiyet kararının düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddi

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Sanık ve müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin yasal şartları oluşmadığından CMK"nın 299. maddesi gereğince REDDİNE,
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
TCK"nın 20. maddesine göre ""ceza sorumluluğu şahsi olup kimse bir başkasının fiilinden sorulu olamayacağı"" nazara alındığında sanığın eşine ait banka hesap hareketlerinin sanığın mahkumiyetine esas alınamayacağının gözetilmemesi sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. Maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 12.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.