Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/3193 Esas 2015/8450 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/3193
Karar No: 2015/8450
Karar Tarihi: 24.12.2015

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/3193 Esas 2015/8450 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı ortak hakkında, kooperatif vergi borçları ve tasfiye giderlerinden dolayı hissesine isabet eden 3.600 TL'nin tahsili için başlatılan icra takibine yapmış olduğu haksız itirazın iptali ile inkâr tazminatına karar verilmesi talep edildi. Mahkeme, vergi borçlarına ilişkin miktarın kooperatif yönetim kurulu tarafından genel kurul kararı olmaksızın kooperatif ortaklarından istenebileceği, bu nedenle 1.685,92 TL'lik talep yönünden davacının haklı olduğu ancak anılan bedelin gecikmesi halinde uygulanacak faiz oranı genel kurul kararı ile belirlenmediğinden bunun yasal faizi ile birlikte talep edilebileceği kararı verdi. Takibe konu alacağın likid olduğu gerekçesiyle İzmir 21. İcra Dairesi'nin 2007/28626 esas sayılı takip dosyasında alacağın 1.685,92 TL'lik kısmına yönelik itirazın iptali ile takibin bu miktar üzerinden yasal faizi ile birlikte devamına, fazlaya ilişkin istemi ile inkâr tazminatı talebinin reddine karar verildi. Davacı kooperatif temsilcileri ve davalı vekili kararı temyiz etti. Temyiz sınırının altında kalan davalı aleyhine kabul edilen miktar için temyiz istemi reddedildi. Davacı kooperatif temsilcilerinin itirazları üzerine mahkemece, takip tarihinden sonra işleyecek faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamayacağı gözetilerek takip tarihinden itibaren istenebilecek faiz oranının belirlenmesi gerektiği fakat yanlışlık
23. Hukuk Dairesi         2015/3193 E.  ,  2015/8450 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı kooperatif temsilcileri ve davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı temsilcileri, kooperatifin ortağı olan davalı hakkında, kooperatif vergi borçları ve tasfiye giderlerinden dolayı davalı hissesine isabet eden 3.600,00 TL"nin tahsili için başlattıkları icra takibine haksız itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
    Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu, bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; vergi borcuna ilişkin miktarın kooperatif yönetim kurulu tarafından genel kurul kararı olmaksızın kooperatif ortaklarından istenebileceği, bu nedenle 1.685,92 TL"lik talep yönünden davacının haklı olduğu, ancak anılan bedelin gecikmesi halinde uygulanacak faiz oranı genel kurul kararı ile belirlenmediğinden bunun yasal faizi ile birlikte talep edilebileceği, takibe konu alacağın likid olduğu gerekçesiyle, İzmir 21. İcra Dairesi"nin 2007/28626 esas sayılı takip dosyasında alacağın 1.685,92 TL"lik kısmına yönelik itirazın iptali ile takibin bu miktar üzerinden yasal faizi ile birlikte devamına, fazlaya ilişkin istemi ile inkâr tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı kooperatif temsilcileri ve davalı vekili temyiz etmiştir.
    1) 5219 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu"nun (HUMK) 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 5236 sayılı Kanunun 19. maddesiyle HUMK’na eklenen Ek-Madde 4’te öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2014 yılı için 1.890,00 TL"dir.
    Mahkemece, 1.685,92 TL"lık kısım yönünden itirazın kısmen iptaline karar verilmiş olup, temyiz edenlerden davalı aleyhine kabul edilen bu miktar yukarıda anılan madde hükmüne göre temyiz sınırının altında kaldığı cihetle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 1989/3 esas, 1990/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da karar verilebileceğinden, davalı vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
    2) Davacı kooperatif temsilcilerinin temyiz itirazlarına gelince;
    Kooperatifçe genel kurul kararları dayanak gösterilerek asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 15 gecikme faizi uygulanması istenilmiş olup; mahkemece 6101 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunu"nun 7. maddesi yollaması ile somut olayda da uygulanması gereken 6098 sayılı TBK"nın 120/2. maddesi uyarınca, akdi ilişkilerde istenebilecek temerrüt faizinin, 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun"un 2/1. maddesine göre tespit edilecek yasal faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamayacağı gözetilerek, takip tarihinden sonra işleyecek faiz oranının buna göre belirlenmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış ise de, hüküm fıkrasında yapılan yanlışlık yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK"nın 438/7. maddesi uyarınca hükmün aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenerle, davacı kooperatifin temyiz itirazlarının kabulü ile “HÜKÜM” fıkrasının birinci paragrafında yer alan “yasal %9 faizi” ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine ""TBK"nın 120/2. maddesi uyarınca yasal faizin yüzde yüz fazlasını geçmemek üzere belirlenecek faizi"" ibaresinin yazılarak, hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harçların istek halinde iadelerine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 24.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.