13. Hukuk Dairesi 2014/2323 E. , 2014/2858 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ile aralarında düzenlenen sözleşme uyarınca davalıya hizmet verdiğini,sözleşme süresince 5510 sayılı yasada yapılan değişikliğin davalı tarafından yanlış yorumlandığını ve şirketin istihkaklarından haksız kesintiler yapıldığını, 5510 sayılı yasanın 81 maddesine eklenen bende göre sigorta primlerini düzenli ödeyen ve sigortasız işçi çalıştırmayan işverenleri teşvik etmek amacıyla sigorta pirim oranının %5 lik kısmının hazinece karşılanacağının belirtildiğini, 5510 sayılı yasanın yürürlüğünden itibaren bu kanun gereğince 5 puanlık indirimleri uygulamak suretiyle sigorta primlerini tahakkuk ettirildiğini ve ödendiğini, ancak davalı idarenin söz konusu pirim indirimlerini hak edişlerinden haksız olarak kestiğini ileri sürerek 202.519,49 TL.nin kesinti tarihinden itibaren reeskont faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, eldeki davada 202.519,49 TL nin kesinti tarihlerinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulü ile; 202.519,49 TL"nin her bir yapılan kesinti tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 117.maddesi uyarınca muaccel bir borcun
2014/2323 - 2014/2858
borçlusu ancak alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. Muaccel hale gelmiş bir borçtan dolayı alacaklının herhangi bir ihtarı yok ise anılan yasa maddesi uyarınca faize ancak dava tarihinden itibaren hükmedilmesi gerekir. Dava konusu olayda davacı, kendi hak edişlerinden kesilen dava konusu miktarların ödenmesi için dava tarihinden önce davalıya ihtar çekerek onu temerrüde düşürdüğünü iddia ve ispat etmemiştir.Bu itibarla hüküm altına alınan miktara dava tarihinden itibaren faiz uygulanması zorunludur. Mahkemece, değinilen bu yön gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
3-Harçlar Kanunu" nun 13/j. maddesi gereği, davalının harçtan muaf tutulması gerekirken bakiye harcın davalıdan tahsiline ve davacı tarafından yatırılan yargılama giderleri içinde yer alan harçların da yargılama gideri olarak davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Ne var ki, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, usulün 438/7.maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ; Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bent gereğince mahkeme kararının hüküm kısmının bir numaralı bendinin bütünüyle karardan çıkartılarak yerine aynen “Davanın kabulüne, 202.519,49 TL alacağın dava tarihinden itibaren ticari reeskont faiziyle davalıdan tahsiline) söz ve rakamlarının yazılmasına, üçüncü bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının ikinci ve dördüncü bentlerinin hükümden çıkartılarak ikinci bendin yerine “Davalı kurum harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına” cümlesinin, dördüncü bendin yerine “Davacı tarafından yatırılan 77,00 TL tebligat masrafı, 550,00 TL bilirkişi ücreti ve 75,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 702,00 TL"nın davalıdan alınarak davacıya verilmesine” cümlesinin yazılmasına, hüküm fıkrasına yedinci bent olarak “Davacı tarafından dava açılırken ödenen 3.007,45 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine” cümlesinin eklinmesine, hükmün değiştirilmiş ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.