9. Hukuk Dairesi 2016/16558 E. , 2016/12862 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesinin işverence haksız feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma alacaklarını istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının görevini yerine getirirken banka zararına sebebiyet verecek kusur ve ağır ihmali bulunduğundan insan kaynakları yönetmeliği dikkate alınarak iş akdinin haklı feshedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Bozma ilamı ve Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemenin ilk kararı, Dairemizin 12/09/2013 tarih ve 2011/23505 Esas, 2013/22202 Karar. sayılı kararı ile bozulmuş olup, Mahkemece Yargıtay bozma ilamına uyularak bilirkişiden rapor alınmış, davacının tek başına kredi açmaya yetkili olmadığı, sadece kredilerin girişini yaptığı, döviz alım satış belgelerini düzenlememiş olmasının işverenin haklı feshine neden olacak düzeyde olmadığı sadece işinin küçük bir bölümü olduğu, 10 yıla yakın bir zaman çalışmış olan davacının böyle bir nedenle iş akdinin fesih edilmesinin haksız olduğu, teftişe ibraz edilmesi gereken belgenin çöpe atılması olayının sadece münferit bir olay olduğu, davacının soruşturma geçirmesi ve bir kısım hatalı yaptığı belirtilen işlemlerle ilgili üstlerinin de kusuru olduğu halde bu kişilerin dahi üzerinde oluşturduğu baskı sonucu anlık tezahür eden bir olay olduğu, davacının feshinin geçerli fesih olduğunu haklı fesih olamayacağı, kıdem tazminatına hak kazanacağı gerekçesiyle kıdem ve ihbar tazminatınının kabulüne, fazla mesai ücreti alacağı talebinin reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dava tarihinin 03/04/2008 olmasına rağmen gerekçeli karar başlığında 11/11/2013 olarak yazılması Mahkemesi tarafından her zaman düzeltilebilecek maddi hata kabul edildiğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
2-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
3-İş sözleşmesinin, işçinin doğruluk ve bağlılığa aykırı söz veya davranışları sebebiyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
4857 sayılı İş Kanununun 25 inci maddesinin (II) numaralı bendinde, ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığı halinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkânının olduğu açıklanmıştır. Yine değinilen bendin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkânı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere yasadaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkânı tanımaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, davacı iş sözleşmesinin davalı tarafından haksız nedenle feshedildiğini iddia etmiş, davalı da davacının iş sözleşmesinin, teftiş incelemesi sırasında takip müşterisinin gelir belgesini yok ederek kendi düzenlediği belgeyi koyması, usulsüz olarak bazı kişiler özellikle yakınları adına ihtiyaç kredisi limiti tahsis etmesi, şubede işlemleri yapılan döviz alım belgelerini ve döviz satım belgelerini yaklaşık 2 yıldır kesmediğinin ve bu işlemlerin basılı nüshalarını vermediğinin tespit edilmesi üzerine, Bankanın güvenini kötüye kullanması, doğruluğa ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması nedeniyle haklı olarak feshedildiğini savunmuştur.
Yerel Mahkeme gerekçesinde, davacının tek başına kredi açmaya yetkili olmadığını, sadece kredilerin girişini yaptığını, döviz alım satış belgelerini düzenlemediğini belirtmiş ise de, davacının sadece kredilerin girişini yapması ve kredilerin bankanın belirlediği prosedür içerisinde yetkililerin onayı ile kullandırılmış olması davacının sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Davacının Müfettişe verdiği 01/02/2008 tarihli savunmasında; "...denetimde bu dosyaların incelenmek üzere müfettişlerce istenmesiyle, içinden..."na ait maaş yazısını çıkarttım. ..."in benim arkadaşım olması nedeniyle beni bu durumun sıkıntıya sokacağını düşündüm." şeklinde ifade verdiği görülmekte olup, davacının kendisinden incelenmek üzere istenilen dosyadaki belgeyi çıkartması ve saklamaya çalışması dahi tek başına işverenin güvenini kötüye kullandığının göstergesi olup doğruluk ve bağlılığa uymayan bir davranış olduğundan, işverenin feshi haklıdır. Mahkemece, davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerekirken yerinde olmayan gerekçelerle kabulü hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 31/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.