2. Ceza Dairesi 2020/259 E. , 2020/1700 K.
"İçtihat Metni"
Nitelikli hırsızlık, nitelikli konut dokunulmazlığını ihlal etme ve mala zarar verme suçlarından suça sürüklenen çocuk ...’nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 142/1-b, 116/4, 119/1-c, 151/1, 143, 35/2, 31/3, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 2.240,00, 2.000,00 ve 1.320,00 Türk lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 3 yıl denetim süresi belirlenmesine dair Gaziosmanpaşa 1. Çocuk Mahkemesinin 29/06/2015 tarihli ve 2013/476 esas, 2015/564 sayılı kararının 09/09/2015 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 19/09/2015 tarihinde kasıtlı suç işlediğinin ihbar edilmesi üzerine, hakkındaki hükmün açıklanması ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 142/1-b, 116/4, 119/1-c, 151/1, 143, 35/2, 31/3, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 2.240,00, 2.000,00 ve 1.320,00 Türk lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmasına ilişkin Gaziosmanpaşa 1. Çocuk Mahkemesinin 10/05/2019 tarihli ve 2019/267 esas, 2019/327 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen13/12/2019 gün ve 94660652-105-34-17102-2019 Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 27/12/2019 gün ve 2019/132869 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin Gaziosmanpaşa 1. Çocuk Mahkemesinin 29/06/2015 tarihli ve 2013/476 esas, 2015/564 sayılı kararının, sanığın doğrudan mernis adresine 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesi gereğince 05/08/2015 günü tebliğ edilerek kesinleştirilmiş ise de, 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10/2. madde ve fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, öncelikle bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise mernis adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, 7201 sayılı Kanun"un 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun"un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından tebligata 7201 sayılı Kanun"un 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği gözetilmeksizin, sanığın bilinen en son adresine, 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre tebligat yapılmadan, doğrudan mernis adresine 7201 sayılı Kanun"un 21/2. maddesine göre yapılan gerekçeli karar tebliği usulsüz olduğundan ve tebligat mazbatası üzerinde kanun yollarına başvurulmadığı takdirde kararın kesinleşeceği hususunda şerh de düşülmediğinden, yapılan tebligatın geçerli sayılamayacağı, dolayısıyla kararın usulüne uygun olarak tebliğ edilmemesi karşısında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının henüz kesinleşmediği ve hükmün açıklanması için 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/11. maddesinde öngörülen koşulun oluşmadığı gözetilmeden, hükmün açıklanması ile yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Gaziosmanpaşa 1. Çocuk Mahkemesi"nin 29/06/2015 tarihli ve 2013/476 Esas - 2015/564 Karar sayılı kararı ile suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından hükmolunan hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve bu kararın 09/09/2015 tarihinde kesinleştirilmesinden sonra suça sürüklenen çocuğun denetim süresi içerisinde işlediği kasıtlı suç sebebiyle yapılan ihbar üzerine anılan mahkeme kararının açıklanmasına karar verildiği anlaşılmakta ise de; dosya kapsamından suça sürüklenen çocuğun yokluğunda verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin Gaziosmanpaşa 1. Çocuk Mahkemesinin 29/06/2015 tarihli ve 2013/476 Esas – 2015/564 Karar sayılı kararının, suça sürüklenen çocuğun doğrudan MERNİS adresine 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesi gereğince 05/08/2015 günü tebliğ edildiği, 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10/2. maddesinin, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun’un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından, tebligata Tebligat Kanunu"nun 23/1-8 ve Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkânsızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği gözetilmeksizin, suça sürüklenen çocuğun MERNİS adresine doğrudan “MERNİS adresi” ibaresi ile çıkarılan ve Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi gereğince yapılan tebligat işleminin geçersiz olduğu anlaşılmakla; Gaziosmanpaşa 1. Çocuk Mahkemesinin 29/06/2015 tarihli ve 2013/476 Esas – 2015/564 Karar sayılı kararının usulüne uygun kesinleşmediği, sonraki işlemlerin hukuken geçersiz olduğu ve açıklanan hükmün infaz kabiliyetinin bulunmadığı, anılan hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın kesinleşmemesi nedeniyle suça sürüklenen çocuğun denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işlediğinden bahisle açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanmasına da karar verilemeyeceği, kesinleşmemiş karara karşı kanun yararına bozma yoluna başvurulamayacağı gözetilerek; Gaziosmanpaşa 1. Çocuk Mahkemesinin 29/06/2015 tarihli ve 2013/476 Esas – 2015/564 Karar sayılı suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından hükmolunan hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararının suça sürüklenen çocuğa yasa yolu bildirimini içerecek şekilde usulüne uygun olarak tebliği ile kararın kesinleşmesi halinde yeniden kanun yararına bozma yoluna gidilmesi mümkün olup, henüz kesinleşmemiş olan karara yönelik kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 03/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.