14. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/9614 Karar No: 2017/9564 Karar Tarihi: 20.12.2017
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/9614 Esas 2017/9564 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2016/9614 E. , 2017/9564 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 20.04.2015 gününde verilen dilekçe ile eski hale getirme bedeli talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 12.04.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Hazine, asıl davada ... Köyünde bulunan 239 ada 1 numaralı mera parselinin 55.900 m2"lik bölümünün, birleştirilen 2015/138 Esas numaralı davada ise aynı mera parselinin 5.000 m2"lik bölümünün vasıflarının davalı tarafından bozulduğu gerekçesiyle 140.060,47 TL ve 12.527,75 TL tutarında eski hale getirme bedelinin dava tarihinden faizi ile tahsilini istemiştir. Davalı, her iki davada da davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, 4342 sayılı Kanunun 4/4 maddesine dayalı vasfı bozulan meranın eski hale getirilmesi bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Davacı Hazine tarafından dava öncesi yapılan tespitte; davalının mera parselinin 55900 m2"sine bahçe yapmak ve stok alanı olarak kullanmak, 5000 m2 yerden de malzeme alarak tecavüz ettiği saptanmış, bu miktarlar üzerinden eldeki dava açılmıştır. Mahkemece mahallinde yapılan keşif sonucu alınan 09.11.2015 tarihli raporda tecavüz miktarı A: 20721,84 m2 ve B: 5045,66 m2 olduğu tespit edilmiş, davacının itirazı üzerine alınan ek raporda ise mera parselinde 4400 m2"lik yerin bahçe, diğer kısımların stok alanı olarak kullanılarak toplam 5590 m2 yere tecavüz edildiğinin belirtilmesi üzerine mahkemece asıl ve ek rapordaki çelişki giderilmeden istem doğrultusunda karar verilmiştir.Bu durumda mahkemece davacı idare tarafından yapılan tespit ile bağlı olmaksızın, dava konusu vasfı bozulan yerin uzman bilirkişiler tarafından tespit ettirilmesi, mahkeme huzurunda belirlenen miktar üzerinden tazminat hesaplattırılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Bu nedenle mahallinde yeniden keşif yapılmalı, davalı şirketin kullanmış olduğu alanların miktarı ve eski hale getirme bedeli belirlenmeli, keşfi izlemeye yeterli fen bilirkişi raporu düzenlettirilmeli, çelişki giderildikten sonra varılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır. Eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, istek halinde temyiz harcının yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.12.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.