17. Hukuk Dairesi 2015/9524 E. , 2018/3771 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tahkim davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı talebin reddine dair verilen hakem heyeti kararının süresi içinde talep eden (davacılar) vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Talep eden (davacılar) vekili, davalıya zorunlu trafik sigortalı traktörü kullanan murisin tek taraflı trafik kazası sonucu vefat ettiğini, müvekkillerinin murisin eşi ve çocukları olup destekten yoksun kaldığını beyanla, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla davacı eş ... için 40.000,00 TL, davacı çocuk ... için 9.000,00 TL, ... için 1.000,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Karşı taraf (davalı) vekili talebin reddini savunmuştur.
Hakem heyetince 16/02/2015 tarihli, 2015/K-1194 karar sayılı kararı ile toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, kazanın karayolunda gerçekleşmediğinden bahisle başvuru sahibi talebinin reddine karar verilmiş, talep eden (davacılar) vekilinin karara itirazı üzerine Hakem heyetince 13.3.2015 tarihli, 2015/İHK-366 karar sayılı kararı ile itirazın reddine karar verilmiş, hakem kararı talep eden (davacılar) vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Talep trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Bir zararın, zorunlu trafik sigortası teminatı kapsamına girebilmesi için o zararın motorlu araç ile karayolunda meydana getirilmiş olması gerekir. KTK’nun 3. maddesinde karayolu, trafik için kamunun yararlanmasına açık olan arazi şeridi, köprüler ve alanlar olarak tanımlanmıştır. Ancak, anılan Yasa’nın 2. maddesinde de bu kanunun karayolunda uygulanacağı hükme bağlandıktan sonra, aksine hüküm bulunmadığı hallerde, karayolu dışındaki alanlardan
kamuya açık olanlar ile park, bahçe, park yeri, garaj, yolcu ve eşya terminali, servis ve akaryakıt istasyonlarında karayolu taşıt trafiği için faydalanılan yerlerin, erişme kontrollü karayolunda ve para ödenerek yararlanılan karayollarının kamuya açık kesimlerinde ve belirli bir karayolunun bağlantısını sağlayan deniz, göl ve akarsular üzerinde kamu hizmeti gören araçların, karayolu araçlarına ayrılan kısımlarında da bu kanun hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
Somut olayda davalı (karşı taraf) vekili, rizikonun meydana geldiği yerin karayolu olmadığını, zararın teminat dışı olduğunu savunmuştur. Hakem heyetince kazanın karayolunda gerçekleşmediğinden bahisle başvuru sahibi talebinin reddine karar verilmiş, talep edenlerin (davacılar) karara itirazı üzerine İtiraz hakem heyetince orman ürünü işleme sahasının kamuya açık trafik alanı olmadığı, bu sahaya ancak ihale kapsamında işi olan yüklenici ve çalıştırdığı alt taşeronlar ve işçilerin girebileceği, orman işletme şefliğince bu alanın denetim altında tutulduğu, KTK’nın 2/1-a maddesi anlamında kazanın meydana geldiği alanın kamunun yararlanmasına açık ve karayolu ile bağlantılı arazi şeridi olarak kabul edilemeyeceği gerekçesiyle itiraz reddedilmiştir.
... C.Başsavcılığı’nın 2014/14 Esas nolu soruşturma dosyası içerisinde yer alan kroki ve tüm dosya kapsamına göre kazanın orman yoluna bağlantısı bulunan devlet orman arazisi içerisinde meydana geldiği anlaşılmıştır. Dolayısıyla davaya konu trafik kazasının meydana geldiği yerin 2918 sayılı KTK"nun 2. maddesi gereğince karayolu bağlantısı olduğundan, meydana gelen zararın teminat kapsamında olduğunun kabulü gerekir. H.G.K."nın kararı da bu yöndedir. Bu durumda rizikonun teminat kapsamında olduğu kabul edilerek, taraf delilleri toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle talep eden (davacılar) vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile itiraz hakem heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde talep eden (davacılar)"a geri verilmesine 3.4.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.