11. Hukuk Dairesi 2016/3806 E. , 2017/7265 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 11/12/2014 gün ve 2010/123-2014/507 sayılı kararı onayan Daire’nin 30/11/2015 gün ve 2015/9824-2015/12698 sayılı kararı aleyhinde davacının murisi ... vekili ile davalı banka vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin 06.04.2001 tarihinde davalı nezdinde kiraladığı kasasını 23.06.2003 tarihinde anahtar zayiinden dolayı açtırdığında kasadaki 100 milyar değerinde zümrütlü pırlantalı Rolex marka kol saati, 300 milyar değerinde pırlanta taşlı bir adet yüzük, 5 milyar değerinde 22 ayar altın kolye, 20 milyar değerinde Cartier marka 22 ayar bilezik, kolye ve zincir ile 70.000 ... Doları’nın olmadığını gördüğünü, suç duyurusunda bulunduğunu, kasa ziyaret çizelgesindeki 11.03.2002 tarihli imzanın müvekkiline ait olmadığını, imzanın kime ait olduğunu bankanın da bilmediğini, toplam 495.000.000.000 TL zararı doğduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 50.000.000.000 TL’nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiş; bozmadan sonra verdiği ıslah dilekçesi ile talebini yükseltmiştir.Davalı vekili, kiralık kasa sözleşmesi uyarınca davacının kasa anahtarını kaybettikten sonra üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmediğini, davacının kiralık kasanın eşi tarafından kullanılabileceğine dair talimatı olduğunu, kasa içerisinde davacının iddia ettiği değerde eşya olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davacının murisi ... vekili ile davalı bankanın temyizi üzerine Dairemizce onanmıştır.Bu kez davacının murisi ... vekili ile davalı banka vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.(1) Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, taraf vekillerinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen sair karar düzeltme istemlerinin reddi gerekir.
(2) Dava, kiralık kasa sözleşmesinden kaynaklanmaktadır.
Davacı davalının tam kusurlu olduğunu iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 50.000 TL"nin davalıdan tahsili talebinde bulunmuş olup, bozmadan sonra yapılan ıslah ile talebini arttırmıştır. Bilirkişi raporunda davacının toplam 291.315,20 TL zararının bulunduğu, %50 kusur oranı uygulandığında 145.657,60 TL alacaklı olduğu belirtilmiş; mahkemece taleple bağlılık kuralı gereğince 50.000 TLzerinden davanın kabulüne, bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı gerekçesi ile fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Ancak, mahkemece %50 kusur oranının tam kusur oranı üzerinden talep edilen 50.000 TL"ye uygulanması gerekirken, toplam zarar tutarı üzerinden hesaplama yapılarak talep kadar alacağın tahsiline hükmedilmesi doğru olmamış, davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 30.11.2015 tarihli 2015/9824 Esas 2015/12698 Karar sayılı onama ilamının kaldırılmasına, hükmün açıklanan bu nedenle davalı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
(3) Mahkemece, bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı gerekçesi ile ıslahla arttırılan kısım yönünden davanın reddine karar verilerek, reddedilen bu kısım yönünden davalı lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmiş ise de, ıslah dilekçesinin bozmadan önce sunulmuş olması ıslah dilekçesinin esastan incelenebilmesi için ön şart mahiyetindedir. Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT "nin 7/2. maddesindeki ""davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur."" hükmü gereğince davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçer şekilde vekalet ücreti takdiri yerinde görülmemiş, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 30.11.2015 tarihli 2015/9824 Esas 2015/12698 Karar sayılı onama ilamının kaldırılmasına, hükmün açıklanan bu nedenle davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no"lu bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen sair karar düzeltme istemlerinin REDDİNE, (2) ve (3) no"lu bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin karar düzeltme istemlerinin kabulü ile Dairemizin 30.11.2015 tarihli 2015/9824 Esas 2015/12698 Karar sayılı onama ilamının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının (2) no"lu bentte açıklanan nedenlerle davalı, (3) no"lu bentte açıklanan nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin, temyiz ilam ve karar düzeltme harçlarının istekleri halinde karar düzeltme isteyenlere iadesine, 14/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.