20. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/5828 Karar No: 2020/352
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2019/5828 Esas 2020/352 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalılar arasında bir dava vardır ve yerel mahkeme, davanın reddine karar vermiştir. Davacı taraf bu kararı temyiz etmiştir ve dosya incelenmiştir. Ancak, davalılara tebligatlarının uygun bir şekilde yapılmadığı anlaşıldığından, tebligatların usulüne uygun bir şekilde yapılması gerekmektedir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 16. maddesi, kendisine tebligat yapılacak kişi adresinde bulunmazsa, aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilere yapılabilir. Bu nedenle, dosya davalılara doğru şekilde tebliğ edilene kadar inceleme yapılamaz. Ayrıca, dava dosyası HUMK'nın 433/3. ve Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliği'nin 203. maddesi uyarınca düzenlenip, dizi listesine bağlanmalıdır. Kanun maddeleri: 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 16. maddesi.
20. Hukuk Dairesi 2019/5828 E. , 2020/352 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davadan dolayı yerel mahkemece verilen hüküm davacı ... Yönetimi ve davalı Hazine vekili ile davalı ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Temyiz incelemesi yapılabilmesi için; Davalılardan ... ve ...’ya çıkartılan tebligatların aynı konutta ikamet ettiği belirtilen babaları ...’ya tebliğ edildiği ancak dosya arasındaki diğer tebligat evraklarından aynı konutta ikamet etmedikleri anlaşılmaktadır. 7201 sayılı Tebligat Kanununun 16. maddesine göre; "Kendisine tebligat yapılacak şahıs, adresinde bulunmazsa tebliğ, aynı konutta oturan kimselere veya hizmetçilerden birine yapılır." 4829 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle, Tebligat Kanununun 16. maddesinde yer alan "birlikte oturan ailesi efradı" ibaresi, "aynı konutta oturan kişiler" şeklinde değiştirildiğinden, muhatap adına kendilerine tebligat yapılacak aynı konutta oturan kişiler, aile fertleri, yakın ve uzak akrabalar veya hizmetçilerden biri olabileceği gibi, bu kimseler dışında kalan ancak muhatapla birlikte oturan diğer kimseler de olabileceklerdir. Muhatapla birlikte oturma şartının gerçekleşmiş sayılabilmesi için, muhatapla aynı çatı altında oturmak yetmeyip, aynı daireyi paylaşmış olmak gerekir. O halde yukarıda ayrıntılı şekilde açıklanan ve isimleri tek tek belirtilen davalılara gerekçeli karar ve temyiz dilekçeleri tebliğlerinin 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine uygun olarak yapılmadığı anlaşıldığından, adı geçenlere 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümleri uyarınca yöntemine uygun biçimde karar tebliğ edilerek bu noksanlığın giderilmesi, usulüne uygun karar tebliğlerinden sonra temyiz süresinin beklenilmesi, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın Dairemize gönderilmesi, Ayrıca, dava dosyasının, 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 433/3. ve Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203. maddeleri uyarınca tarih ve işlem sırasına göre düzenlenip, dizi listesine bağlandıktan sonra gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda değinilen eksikliklerin giderilmesi için dosyanın YEREL MAHKEMEYE GÖNDERİLMESİNE 23/01/2020 günü oy birliğiyle karar verildi.