23. Hukuk Dairesi 2015/3011 E. , 2015/8430 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ....Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde davacı vekilince duruşmasız, davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmiştir. 5219 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu HUMK"nın 438/I. maddesindeki parasal sınır, 5236 sayılı Kanun"un 19. maddesiyle HUMK’na eklenen Ek-Madde 4’te öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2014 yılı için 19.280,00 TL"dir.
Temyize konu 06.05.2014 tarihli kararda kabul edilen miktarın 10.681,87 TL olması nedeniyle, duruşma isteğinin miktar yönünden reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili firmanın İtalya"dan ithal ettiği modifiye mısır nişastalarını analiz yaptırmak için davalı firmaya gönderdiğini, davalı firmanın GDO tarama analizinde, numunelerde 35S Promoter ve NOS Terminator tespit edildiğinin belirtildiğini, müvekilinin itiraz ettiğini, itiraz üzerine .... Gıda Kontrol Laboratuvar Müdürlüğünce yapılan incelemeler neticesinde numunelerin uygun olduğunu, 35S Promoter, NOS Terminatör ve FMV"nin tespit edilmediğinin rapor edildiğini, davalı firmanın kusuru nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını, müşteri kaybına sebebiyet verdiğini ileri sürerek, davalının kusuru ile yapılan yanlış muayene ve sunulan raporlar nedeniyle müvekkil firmanın haksız olarak ödemek zorunda kaldığı 10.682,03 TL ve bazı firmaların müvekkili firmadan alımlarını durdurması sebebiyle uğradığı 10.000,00 TL maddi zararlar ile 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirketin sektörde güvenilir ve saygın bir yeri olan bakanlık testlerinin tamamında başarılı olan bir şirket olduğunu, davacı yanın davasına dayanak yaptığı ve müvekkil şirketçe düzenlenen GDO tespitine ilişkin analiz raporlarının hatalı olmadığını, müvekkili şirkete .... Müdürlüğünce gönderilen numuneye ilişkin doğru çalışmayla doğru sonuç vermekle yükümlü olduğunu, gönderilen numune de birden fazla test yapıldığını ve içerisinde GDO tespit edildiğini, GDO"nun ürüne kolay bulaşabilen bir organizma olduğunu, bakanlıkça numuneden alınan kürekte, bir önceki üründen kalan bir organizma olabileceğini, ürüne bu şekilde bulaşma ihtimalinin olduğunu, müvekkili şirketin davacı şirketin sadece davaya konu ürünlerini test etmediğini, birçok ürünün analizini yaptığını, sadece GDO tespit edilene itiraz ettiğini, davacının kötüniyetli olduğunu, haksız kazanç peşinde olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; İzmir Karantina Müdürlüğüne yaptırılan incelemede de 35S promoter, NOS Terminatör ve FMV"nin tespit edilmediği, teknik bilirkişi raporuna göre de mısır nişastasında GDO analizinin yapılması ve saptanması olanaksız olduğu, bu duruma göre davalının yaptığı tahlilin hatalı olduğu ve davacıyı mağdur ettiği, davacının bundan dolayı yeni bir rapor almak için uğraştığı, davacının yaptığı masraflar toplamının 10.681,87 TL olduğu, davalıya gönderilen noter ihtarının 10.10.2012 tarihinde tebliğ edildiğinden verilen 5 günlük süre sonunda temerrüdün 16.10.2012 tarihinde oluştuğu, alınan bilirkişi rapor ve ek raporuna göre tamek ve tat isimli şirketlerin davacı ile olan ticaretini devam ettirdiği, dolayısıyla mal alımını kesmenin söz konusu olmadığından ticari kâr kaybının da söz konusu olmadığı, hatalı tahlilden dolayı davacı ticari itibarının zedelendiğini ve bundan dolayı manevi tazminat talebinde bulunmuş ise de, davacının ticari itibarının zedelendiğine dair delil olmadığı, iş yaptığı firmaların alışveriş yapmaya devam ettiği gibi bakanlık nezdinde de yeni tahlile göre temiz konumunda olduğundan gazetelerde veya diğer yayın organlarında davacı aleyhine bir neşriyat bulunmadığı gerekçesiyle, davacının davasının kısmen kabulü ile 10.681,87 TL"nin 16.10.2012 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin ve manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz edenlerden alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 24.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.