Taraflar arasındaki "kiracılığın tespiti, muarazanın meni" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bakırköy Asliye 6.Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 5.10.2004 gün ve 2004/174-315 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin 15.5.2006 gün ve 2006/5168-7924 sayılı ilamı ile; (“...Davacı, davalıya ait nikah salonu foto-video çekim dükkanını, 28.5.1998 tarihinde kiraladığını, 6570 sayılı yasa gereği tahliye koşulları oluşmadığı halde, davalının 27.4.2004 tarihli ihtarla 28.5 2004 tarihinde sözleşmeyi yenilemeyeceğini bildirdiğini, tek taraflı fesih hakkının bulunmadığını ileri sürerek, kiracılığının tesbiti ile muarazanın men’ine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacıya foto-video çekim işinin ihale edildiğini, herhangi bir yer tahsisinin yapılmadığını, bu nedenle 6570 sayılı yasa hükümlerinin de uygulanmayacağını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davacının kiracı olduğunun tesbiti ile, muarazanın önlenmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davalı tarafından, Belediye evlendirme dairesinde gerek nikahtan önce gerekse nikahtan sonra ilgililerin isteği halinde fotoğraf-video çekme işinin Belediye Encümeninin 26.3.1998 tarihli kararı ile 2886 sayılı yasanın 45. maddesine göre ihaleye çıkarıldığı, ve 28.5.1998 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli sözleşme ile foto-video çekim işi için kullanılmak üzere, davacıya ihale edildiği anlaşılmaktadır. Açıklanan bu şekli ile, taraflar arasındaki sözleşmenin hasılat kirasına ilişkin olduğu kabul edilmelidir. Sözleşmenin başlangıcı 28.5.1998 tarihi olup 1 yıl sürelidir. Davalı kiralayan, davacıya hitaben 27.4.2004 tarihli yazısında, sözleşme süresi bitimi olan 28.5.2004 tarihinden sonra sözleşmenin yenilenemeyeceğini açıkça belirtmiştir. B.K.nun 287-285. maddeleri gereğince, belli süreli hasılat kiralarında süre bitiminde sözleşmede aksine hüküm bulunmadığı takdirde, sözleşme yenilenmemiş ise feshi ihbara gerek olmaksızın sona erer.
Hasılat kirasının zımnen yenilenmesi için sürenin sonunda kiralayanın muvafakatıyla kullanılmasına devam olunan yahut sözleşmede feshi ihbar için süre kabul edilmişse her iki tarafın bu hakkı kullanmaması gerekir. Açıklanan yasa hükmü de gözetildiğinde, süre bitimi olan 28.5.2004 tarihinden sonra akdin yenilendiğinin kabulüne olanak yoktur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, aksi düşüncelerle kira sözleşmesinin 6570 sayılı yasa hükümlerine tabi olduğu ve bu yasada öngörülen tahliye koşulları oluşmadığından kiracılığın tespitine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir...”)gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davalı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, kiracılığın tespiti ve davalı kiralayan tarafından yaratıldığı ileri sürülen muarazanın meni istemine ilişkindir.
Davanın kabulüne dair Yerel Mahkeme kararı, Özel Dairece metni yukarıda bulunan ilamla bozulmuştur.
Yerel Mahkeme (Taraflar arasında, Bahçelievler Belediyesi Yayla Kültür Merkezi foto-video çekim işiyle ilgili olarak 28.05.1998 başlangıç tarihli, bir yıl süreli kira sözleşmesi düzenlendiği çekişmesizdir. Yer davacıya teslim edilmiş, davacı sözleşme koşullarına uygun olarak yeri kullanagelmiştir. Ancak, sözleşme bir yıl sonra, yani 28.05.1999 günü sona ermemiş, her yıl uzatılmış; başlangıçta aylık 500.000.000 TL. olan aylık kira bedeli de, davalının resmi yazılarıyla 1.5.1999, 1.4.2000,1.5.2002 tarihlerinde artırılmış; bu resmi yazılar gereği olarak kira paraları ödenmiştir. Bozma ilamında da belirtildiği gibi, taraflar arasındaki sözleşme hasılat kirası niteliğindedir ve 28.05.1998 başlangıç tarihli olup, bir yıl sürelidir. Buna göre, taraflar arasındaki hasılat kirasına ilişkin sözleşmenin süresi 28.05.1999 günü sona ermektedir. Ne var ki, taraflar anılan tarihte sözleşmeyi sona erdirmeyip, çekişmenin çıktığı 2004 yılına kadar kiracı-kiralayan ilişkisini sürdürmüşlerdir. Muayyen bir müddet için akdolunup da bu müddetin hitamında kiralayanın malumatıyla ve muhalefeti olmaksızın kiralananın kullanılmasına devam olunduğu yahut mukavelede fesih hakkında gösterilen ihbarı iki taraftan hiç birisi yapmadığı taktirde, hilafına mukavele yok ise, bir senelik bir müddetin hitamından altı ay evvel ihbar suretiyle fesholununcaya kadar, seneden seneye akdin tecdit edilmiş sayılacağı, BK. nun 287. maddesi hükmü gereğidir. O halde, taraflar arasındaki sözleşmenin anılan madde uyarınca 28.5.1999’dan itibaren yıldan yıla yenilenerek devam ettiğinin kabulü gerekir. Kiralayanın, 27.4.2004 günlü ihtarnamesine kadar, taraflar arasında herhangi bir çekişme çıkmamıştır. İhtarname tarihi dikkate alındığında, sözleşme 28.5.2004 günü sona ermektedir. Bu tarih itibariyle sözleşmenin feshedilebilmesi için, BK.nun 287. maddesi uyarınca altı ay önceden, yani, 28.11.2003 gününe kadar ihbarın yapılması gerekir. Oysa, kiralayan fesih bildirimini yasada belirtilen altı ay değil, bir ay önceden yapmıştır. Bu durumda ihbarın yasal olmadığı, sözleşmenin 28.5.2004 günü sona ermeyeceği, bir yıl daha uzamış sayılacağı kabul edilmelidir) gerekçesiyle önceki kararında direnmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, mahkeme kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir.
S O N U Ç : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, gerekli temyiz ilam harcı peşin alınmış olduğundan başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 30.01.2008 gününde oybirliğiyle ile karar verildi.