Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/9473 Esas 2017/6167 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/9473
Karar No: 2017/6167
Karar Tarihi: 02.10.2017

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/9473 Esas 2017/6167 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçu kapsamında mahkumiyet kararı verildi. Ancak, kararın hatalı olduğu gerekçesiyle temyiz itirazları kabul edildi ve hüküm bozuldu. İtirazların kabul edilme nedenleri şunlardır:
- Sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığı hakimin takdirine bağlıdır. Bu nedenle suça konu belgelerin duruşmada incelenip özellikleri belirtilerek denetime olanak verecek şekilde dosyaya konulması ve aldatma yeteneğinin gerçekleştiği şekilde detaylı tartışılması gerektiği halde eksik inceleme sonucu karar verildiği için.
- Zincirleme suça ilişkin hükümler, aynı anda işlenen eylemlerde uygulanamaz. Sanık tarafından kullanılan belgelerin aynı anda ele geçirilip değişik zamanlarda düzenlendiğine dair delil bulunmaması halinde ise teselsül koşullarının oluşmadığı ve ceza artırımına gidilemeyeceği halde bu madde hükmünün tatbiki ile ceza artırımına gidilmesi nedeniyle.
Kararda geçen kanun maddeleri ise şunlardır:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 43. maddesi: değişik zamanlarda işlenen eylemlerde zincirleme suça ilişkin hükümleri düzenler.
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi: cezanın belirlenmesinde göz önünde bulund

11. Ceza Dairesi 2015/9473 E. , 2017/6167 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle, suça konu belgelerin duruşmada incelenmek suretiyle, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması ve denetime olanak verecek şekilde belge asıllarının dosya içerisine konulması, aldatma yeteneğinin ne şekilde gerçekleştiği karar yerinde tartışılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi,
2-Kabule göre de;
a-5237 sayılı TCK"nın 43. maddesinde, "değişik zamanlarda" denilmiş olması nedeniyle aynı anda işlenen eylemlerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığı cihetle, sanık tarafından kullanılan suça konu belgelerin aynı anda ele geçirilmesi, değişik zamanlarda düzenlendiğine dair delil bulunmaması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 43. maddesi kapsamında teselsül koşullarının oluşmadığı, ancak belge sayısının temel cezanın belirlenmesinde dikkate alınması gerektiği gözetilmeden, bu madde hükmünün tatbiki ile cezada artırıma gidilmesi,
b-TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.