Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/24969 Esas 2022/999 Karar Sayılı İlamı

... 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 05.02.2019 tarihli 2017/405 Esas, 2019/46 Karar sayılı ilamı ile suça sürüklenen çocuk ...’ın nitelikli yağma suçu nedeniyle TCK'nın 149/1-c-h, 31/2, 62. maddeleri uyarınca 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkı korunarak 1 yıl 5 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmalarına karar verildiği, kararın suça sürüklenen çocuk müdafii tarafından temyizi üzerine Dairemizin 22.10.2020 gün ve 2019/1819 Esas, 2020/3603 Karar sayılı ilamı düzeltilerek onama yönündeki kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 03.12.2021 gün ve KD-2021/123296 sayılı yazısı ile özetle, "İtiraza konu olayla ilgili olarak yapılan incelemede; suç tarihi itibarıyla 12-15 yaş grubunda olan suça sürüklenen çocuk hakkında eylemine uyan TCK'nun 149/1-a-c maddesinde öngörülen azami cezanın 15 yıl hapis olduğu, aynı Kanunun 66/1-d, maddesine göre dava zamanaşımı süresinin de 15 yıl olduğu ve aynı Kanunun 67/4 madde hükmüne göre zamanaşımının kesilmesi halinde Kanunda belirtilen sürenin en fazla yarısına kadar uzayabileceğinden, buna göre 15 yıllık zamanaşımı süresine bu sürenin yarısı olan 7 yıl 6 aylık süre eklendiğinde uzatılmış zamanaşımı süresinin 22 yıl 6 ay olacağı, yine Kanunun 66/2-1. cümle hükmüne göre 12 yaşını doldurmuş olup da 15 yaşını doldurmamışlar olanlar hakkında zamanaşımı süresinin yarısı oranında indirilmesinin gerekmesi karşısında, asli zamanaşımı süresinin 7 yıl 6 ay olacağı, suça sürüklenen çocuk hakkındaki ilk mahkumiyet tarihi olan 30/06/2010 tarihinden itibaren 7 yıl 6 aylık asli zamanaşımı süresi eklendiğinde, 30/12/2017 tarihinde zamanaşımı süresinin dolduğu, Yüksek Dairenin onama kararının ise 22/10/2020 tarihli olduğu, böylece ilk mahkumiyet kararından sonra ikinci mahkumiyet tarihi olan 05/02/2019 tarihine kadar zamanaşımını kesen başka işlem bulunmadan ve zamanaşımı süresinin dolmasından sonra kararın onandığı anlaşıldığından, suça sürüklenen çocuk hakkındaki kamu davasının TCK'nun 66/1-d, 66/2-1.cümle ve 67/4 maddeleri uyarınca zamanaşımı nedeniyle düşürülmesi" yönünde itiraz talebinde bulunulması üzerine, dosya Daireye gönderilmekle okunarak gereği görüşülüp düşünüldü:

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 03.12.2021 tarih ve 2021/123296 sayılı itiraz istemi yerinde görülmüş olduğundan, suça sürüklenen çocuk ... yönünden Dairemizin 22.10.2020 tarih ve 2019/1819 Esas, 2020/3603 Karar sayılı düzeltilerek onama kararı kaldırılarak yeniden yapılan incelemede;
Suça sürüklenen çocuğa yüklenen ve 5237 sayılı TCK'nın 149/1-c-h, 31/2. maddelerine uyan nitelikli yağma suçunun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırlarına göre; aynı Kanun’un 66/1-d, 66/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık asli zamanaşımı süresinin ilk karar tarihi olan 09.02.2011 ile ikinci karar tarihi olan 05.02.2019 tarihleri arasında geçmiş bulunduğu ve suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının düşürülmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi uyarınca zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 27.01.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.