Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/3203
Karar No: 2015/8421
Karar Tarihi: 24.12.2015

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/3203 Esas 2015/8421 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2015/3203 E.  ,  2015/8421 K.
"İçtihat Metni"


MAHKEMESİ : Asliye Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı kooperatifin müvekkili aleyhine .. İcra Müdürlüğü"nün 2007/1708 E. sayılı dosyasında başlattığı icra takibinin haksız ve kötüniyetli olduğunu, müvekkilinin davalı kooperatife ... Noterliği"nin 02.04.2007 tarihli belgesi ile yapılan hesaplama sonucu 1.500,00 TL olarak belirlenen borcu için senet verdiğini, senedin bedelini de 06.02.2003 tarihinde ödediğinden kooperatife başkaca bir borcu kalmadığını, müvekkilinin yönetim kurulunca ibra edildiğini ileri sürerek, anılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile %20 oranında kötüniyet tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, takip tarihi itibariyle menfi tespit davasının zamanaşımına uğradığını, davacının aynı istemli olarak açtığı davada davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, davacının sunduğu makbuz da dikkate alınarak borç hesabı yapıldığını, sunduğu borcu olmadığına ilişkin belgenin kooperatif genel kurul iradesine açıkça aykırı olduğunu, haksız ve kötüniyetli olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacının davalı kooperatif üyesi olup, davalı kooperatif tarafından davacı hakkında aidat borcundan dolayı ilamsız icra takibine geçildiği, kooperatif yetkilisi tarafından 25.12.2002 tarihinde davacıya aidat ve vade farkı borcu olmadığına dair belge verildiği hususlarının tartışmasız olduğu, kooperatif anasözleşme hükümlerine göre; ortaklardan tahsil edilecek paranın miktarları ile ödeme şartlarının ve gecikme halinde uygulanacak esasların genel kurulca belirlenmesi gerekeceği, en yetkili organ olan genel kurul kararlarının yönetimi de bağlayacağı, davalı kooperatif yetkilisi tarafından ibraname şeklinde verilen belgenin geçerli olmadığı ve davalı kooperatifi bağlamayacağı, davacı yararına hukuki sonuç doğurmayacağı, davacının takip tarihi itibariyle 2.180,50 TL aidat, 13.642,38 TL işlemiş faiz borcu bulunduğu, kooperatife olan aidat borcunu işlemiş faiziyle birlikte ödemekle sorumlu olduğu, davalı kooperatifin işlemiş faiz yönünden 6.664,71 TL fazlalıkla icra takibi başlattığı, borç ve alacak tümüyle birlikte yargılamayı gerektirdiği, davanın kısmen kabulüne karar verildiğinden ve ayrıca tedbir kararı verilmemiş olup, takibin haksız ve kötüniyetli olduğu da ortaya çıkmadığından, tarafların tazminat taleplerinin yerinde olmadığı, talep bölümünde her ne kadar icra takip dosyasıyla borçlu bulunulmadığı belirtilmiş ise de işlemiş faizle ilgili harç ikmal edilmediği gibi faiz hesabı da TBK"nın uygulamasına göre yapıldığından kabul edilen bölümle ilgili olarak davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile işlemiş faizle ilgili davacının davalıya 6.664,71 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.

Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Davalı vekilinin harca, davacı vekilinin harca ve vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazları yönünden;
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Davacı tarafça .. .. İcra Müdürlüğü"nün 2007/1708 E. sayılı takip dosyasına konu alacak ve fer"ilerinden dolayı borçlu olmadığının tespiti istenmiş olup, takip konusu asıl alacak tutarı üzerinden harcı yatırılarak dava açılmış, reddedilen asıl alacak tutarı üzerinden davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmiş, kabul edilen işlemiş faiz miktarı harçlandırılmadığından, davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmediği gerekçe ve hüküm fıkrasında belirtilmiştir.
Karar ve ilam harcı, maktu ve nispi olmak üzere iki çeşittir. (492 Sayılı Kanun m.15,21). Bu anlamda davanın maktu veya nispi harca tabi olup olmaması, kural olarak dava konusunun para ile değerlendirilebilir olup olmamasına göre değişmektedir. Nispi harç, konusu belli bir değerle (para veya para ile değerlendirilebilen bir şey) ilgili davalarda, hüküm altına alınan değer üzerinden tarifedeki belli nisbete göre alınan harçtır ( 1 Sayılı Tarife, madde III/1-a). Maktu harç ise, konusu belli bir değerle tespit edilemeyen davalarda ve davanın reddine ilişkin kararlardan alınan harçtır ( 1 Sayılı Tarife, madde III/2-a). Tespit davaları bir hukuki ilişkinin var olup olmadığının saptanmasına ilişkin davalardır. Bu tespit işlemi eda davalarında da vardır. Bundan başka eda davalarının ikinci bir eda bölümü vardır ki, bu bölüm tespit davalarında yoktur. Bu nedenle eda davası, aynı konudaki tespit davasını (talebini) de içeren daha geniş kapsamlı bir davadır (B.Kuru Hukuk Muhakemeleri Usulü, 2001-6. Baskı, 2.Cilt, Sayfa 1412-1417). Bundan dolayı “...Tespit davası eda davasının öncüsü durumundadır...” (07.07.1965 gün 1965/5 Esas, 1965/5 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı). Öncüsü olduğu eda davası gibi konusu malvarlığı (mamelek) hakkıdır ve belli bir değer (para veya para ile değerlendirilebilen bir şey) ile ilgili bir dava niteliğini taşıdığından 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 16.maddesi uyarınca “Değer ölçüsüne göre harca tabi” işlemlerden olup, (1) sayılı tarife uyarınca nispi harç alınması gerekmektedir. Bu ilkeler YHGK"nın 21.01.2009 tarih ve 21-805 E., 12 K., Dairemizin 19.06.2013 tarih ve 3721 E., 4196 K; 05.10.2015 tarih ve 299 E., 6288 K. sayılı ilamlarında da vurgulanmış ve açıklanmıştır. Harçlar Kanunu"nun 32. maddesi uyarınca harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılamaz.
Somut olayda, dava nispi harca tabi olup, davalı tarafça 2.180,00 TL asıl alacak, 20.307,09 TL işlemiş faizin tahsili için başlatılan takibi nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespiti istendiğine göre, mahkemece, Harçlar Kanunu"nun 30. maddesi uyarınca işlemiş faiz tutarına ilişkin harcın tamamlanması için davacıya süre verilmesi, re"sen eksik harcın tamamlatılması, harç ikmal edildiğinde yargılamaya devam edilmesi, aksi halde dosyanın işlemden kaldırılması, üç ay içinde davanın yenilenmesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, asıl alacak tutarı üzerinden yatırılan harç ile yargılamaya devam edilmesi, işlemiş faiz miktarını harçlandırması için davacıya süre verilmemesi, harç tamamlanmadığından bahisle davacı lehine vekalet ücreti verilmediğinin belirtilmesi doğru olmamıştır.

Davacı tarafça eksik nispi harcın tamamlanması durumunda; davacı vekilince aslı onaylanan 06.02.2003 tarihli kooperatif kaşesini taşıyan tek imzalı tahsilat makbuzu fotokopisinde 30.01.2003 tarihli senet karşılığı 1.500,00 TL bedelin tahsil edildiği belirtilmiş, devamına "Not: Eski borçlara ait gecikme zammı" ibaresi eklenmiştir. Yine davacı vekilince aslı onaylanan 25.12.2002 tarihli “Belge” başlıklı iki imzalı ve kooperatif kaşeli, noter tarafından aslı onaylı fotokopi belgede “Kooperatifimiz üyesi .. .."dan avukatlık ücreti de dahil olmak üzere bir milyar beş yüz milyon TL karşılığı 30 Ocak 2003 tarihli senet alınmıştır. 25 Aralık 2002 tarihi itibariyle aidat ve vade farkı borcu yoktur.” denilmiştir. Davalı tarafça bu belgelerdeki 1.500,00 TL ödemenin mahsubu ile hesaplama yapıldığı savunulmuş olup, belgenin sahte olduğu ya da yetkisiz kişilerce imzalandığı hususunda herhangi bir savunma ileri sürülmemiştir. Davalı kooperatif anasözleşmesinin 44/10. bendinde, ibra etmek yönetim kurulu üyelerinin görev ve yetkileri arasında sayılmıştır.
Bu durumda mahkemece, davacının 25.12.2002 tarihli belge tarihi itibariyle kooperatife aidat ve vade farkı borcunun bulunmadığının bu belgede belirtildiği, takip talebinde borcun dönemi ile ilgili bir açıklama yapılmadığı, bilirkişi raporunda borcun dönemi ile ilgili çelişkili tespit ve açıklamalara yer verildiği, bu durumda 06.01.2007 takip tarihi itibariyle borcun tahsilinin istenildiğinin kabulü gerektiği gözetilerek, 25.12.2002 tarihinden sonra oluşan aidat ve işlemiş faiz borçlarıyla ilgili bilirkişiden ek rapor alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, belgenin ödeme yönünden geçerli, ibra yönünden geçersiz sayılması suretiyle eksik inceleme ve yanılgı gerekçeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
b-Bozma nedenine göre, davacı vekilinin esasa ilişkin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin, (3-a) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, taraflar yararına BOZULMASINA, (3-b) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harçların istek halinde iadesine, davalı yönünden karar düzeltme yolu kapalı, davacı yönünden kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi