18. Ceza Dairesi 2016/6845 E. , 2018/5918 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kasten yaralama, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
A- Hakaret eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Mahkum olduğu uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında, hak yoksunluklarına hükmedilmemiş ise de, mahkumiyetin kanuni sonucu olarak TCK"nın 53. maddesinin infaz evresinde re"sen uygulanması mümkün olduğundan bozmayı gerektirmediği,
Anlaşıldığından, sanık ...’un ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
B- Kasten yaralama suçundan kurulan hükmün temyizinde ise; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1) Görevi yaptırmamak için direnme suçunun oluşması için cebir veya tehdidin kamu görevlisine karşı göreve başlamadan veya başladığı sırada veya görevin icra edildiği sırada yapılması gerekir. Görevin yapılmasından sonra gerçekleştirilen cebir veya tehdit TCK"nın 265. maddesinde yazılı suçu oluşturmaz. Fiilin niteliğine göre TCK"nın 86, 106. maddelerinde yazılı suçlar oluşabilir.
İncelemeye konu olayda; Müşteki polis memurlarının hazırlıkta alınan ifadelerinde ve olay tutanağında, sanığın polis merkezinde lavaboya yüzünü yıkaması için götürüldüğü esnada müşteki polis...’e kafasıyla vurduğu şeklinde olayın tarif edildiği, müştekilerin kovuşturma aşamasındaki beyanlarında ise sanığın adli muayene raporu alınması için hastaneye sevki sırasında ekip otosunun içerisindeyken ..."e kafasıyla vurduğunu söylemeleri karşısında, müşteki polis memurlarının aşamalardaki ifadeleri ile olay tutanağı arasındaki çelişki giderilmeden ve sanığın eyleminin müştekilerin görevi engellemeye yönelik olup olmadığı, dolayısıyla görevi yaptırmamak için direnme suçunun oluşup oluşmadığı açıklanıp tartışılmadan eksik kovuşturma ve yetersiz gerekçe ile hüküm kurulması,
2) Kabule göre de;
a) Sanığa ek savunma hakkı verilmeden, iddianamede gösterilmeyen TCK"nın 86/2, 3-c maddesinin uygulanması suretiyle CMK"nın 226/2. maddesine aykırı davranılması,
b) CMK"nın 231/6. maddesi uyarınca kasıtlı bir suçtan engel mahkûmiyeti bulunmayan sanığın, daha önce verilmiş kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasının bulunmaması olumlu değerlendirilerek yeniden suç işlemeyeceği kanaatiyle hapis cezasının ertelenmesine karşın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilirken, bu kez aynı özellikleri olumsuz görülerek ve sanığın “kişilik özellikleri göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda mahkemece kanaate varılması şartının gerçekleşmediği” biçimindeki kanuni olmayan gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığı kararı verilerek çelişkiye yol açılması,
Kanuna aykırı ve sanık ...’un temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki isteme aykırı olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 24.04.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.