Memurun resmi belgede sahteciliği - nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/2095 Esas 2017/6138 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ : 1. Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Memurun resmi belgede sahteciliği, nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Düşme

Katılan vekili 30.06.2016 havale tarihli dilekçesi ile sanıklar ... Uslu, .. ... Soyluer ve .. hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen düşme kararını, 25.07.2016 havale tarihli dilekçesi ile sanık ... İnan hakkında verilen düşme kararını temyiz ettiğini belirtmiş ise de;... İnan hakkında açılan bir dava ve kurulan bir hüküm bulunmadığından, diğer sanıklar hakkında ise nitelikli dolandırıcılık suçundan temyize konu olabilecek bir hüküm bulunmadığından, katılan vekilinin adı geçen kişiler ve anılan suça ilişkin temyiz isteğinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, karar verilip dosya incelenerek gereği görüşüldü:
I- Sanıklar ... Uslu,... hakkında “memurun resmi belgede sahteciliği” suçundan kurulan hükme karşı katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanıklara yüklenen “memurun resmi belgede sahteciliği” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK"nın 102/3 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihlerinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiğinden, kamu davasının vaki zamanaşımı nedeniyle düşürüldüğü gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
II- Sanık... hakkında “nitelikli dolandırıcılık” ve “memurun resmi belgede sahteciliği” suçlarından kurulan hükme karşı katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 32/1. maddesi uyarınca kendisinden uzun süre haber alınamayan kişinin gaipliğine karar verilmesi halinde, 4271 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 45 ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 34. maddelerine göre kişinin ölümünün değil gaiplik kaydının nüfus kaydına işleneceği cihetle, kendisi hakkında gaiplik kararı verilen sanık...nın 5237 sayılı TCK kapsamında ölü sayılamayacağı gözetilmeden hakkındaki kamu davasının ölüm sebebiyle düşürülmesine karar verilmesi, yasaya aykırı ise de; sanığa yüklenen “nitelikli dolandırıcılık” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihi itibariyle yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının 25.02.2000 olan suç tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiği, sanığa yüklenen “memurun resmi belgede sahteciliği” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK"nın 102/3 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, 25.02.2000 olan suç tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiği anlaşıldığından, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle sonucu itibariyle doğru olan hükmün ONANMASINA, 28.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.