Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/17848
Karar No: 2021/2131
Karar Tarihi: 08.04.2021

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/17848 Esas 2021/2131 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2016/17848 E.  ,  2021/2131 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ V E TESCİL-ÖLÜNCEYE KADAR BAKMA AKDİNİN İPTALİ

    Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil, ölünceye kadar bakma akdinin iptali davası sonunda, yerel mahkemece asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın reddine ilişkin olarak verilen karar asıl davada davalı-birleştirilen davada davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 08.04.2021 Perşembe günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... vekili Avukat ... geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davacı ... vekili Avukat v.d. gelmediler, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

    -KARAR-
    Asıl dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescili ile ölünceye kadar bakma akdinin iptali; birleştirilen dava, ölünceye kadar bakma akdi nedeniyle tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir.
    Asıl davada davacı, mirasbırakan annesi ... ...’ın 3 ve 15 numaralı bağımsız bölümleri ile 10 parsel sayılı taşınmazı için davalı gelini ... lehine ölünceye kadar bakma akdi yapığını, bu taşınmazlardan 15 numaralı bağımsız bölümün davalı adına tescil edildiğini ileri sürerek ölünceye kadar bakma akdinin iptaline, davalı adına olan tapu kaydının iptali ile mirasbırakanın terekesine iadesine karar verilmesini istemiştir.
    Asıl davada davalı; davanın reddini savunmuş, birleştirilen davada; mirasbırakan kayın validesi ...’nin 3 ve 15 numaralı bağımsız bölümlerdeki payı ile 10 parsel sayılı taşınmazdaki payını ölünceye kadar bakma akdi ile kendisine bıraktığını, ancak mirasbırakanın mirasçılarının taşınmazlardaki mirasbırakan paylarının kendilerine intikalini sağladığını ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Birleştirilen davada davalı ..., davayı kabul ettiğini bildirmiş, davalı ... ise davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece; asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; Bornava 6. Noterliğinin 22.07.2013 tarihli ve 11187 yevmiye numaralı ölünceye kadar bakma akdi ile mirasbırakan ... ...’ın 270 parsel sayılı taşınmazdaki 15 numaralı bağımsız bölümdeki payının, 48 parsel sayılı taşınmazdaki 3 numaralı bağımsız bölümdeki payının ve 10 parsel sayılı taşınmazki payının davalı gelini ...’ye verilmesinin kararlaştırıldığı, 15 numaralı bağımsız bölümün ½ payı ..., ½ payı da ... adına kayıtlı iken ...’nin ½ payını 18.07.2013 tarihinde gelini ...’ye tapuda ölünceye kadar bakma akdi ile temlik ettiği, ...’in de 25.05.2011 tarihinde ölümü ile payının 15.05.2016 tarihinde annesi ... ile kardeşleri Metin ve Şükran’a intikal ettiği, 3 numaralı bağımsız bölümün tamamı ...’e ait iken ölümü ile mirasçılarına intikal ettiği, eldeki davanın öninceleme duruşmasında birleştirilen dava dosyasındaki davacı ..."ın Dikili İlçesinde bulunan 10 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescili talebinin taşınmazın aynına ilişkin olduğu, kesin yetki kuralı gereğince mahkemede görülmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle birleştirilen dava dosyasından ayrılarak bir başka esasa kaydedilerek görevsizlik kararı ile Dikili Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Hemen belirtilmelidir ki, HMK’nin 12. maddesinin birinci fıkrasında, "Taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davalar ile taşınmazın zilyetliğine yahut alıkoyma hakkına ilişkin davalarda, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir." hükmü yer almış, aynı maddenin son fıkrasında ise, "Bu davalar, birden fazla taşınmaza ilişkinse, taşınmazlardan birinin bulunduğu yerde, diğerleri hakkında da açılabilir." hükmü düzenlenmiştir. Bu yetki kuralı kamu düzenine ilişkin olup kesindir ve mahkemece resen (kendiliğinden) gözönünde tutulur. Ayrıca, taşınmazlar hakkında aynı hukuki sebebe dayanıldığına göre, delillerin birlikte toplanması, değerlendirilmesi, hızlı ve etkin yargılama yapılması yönünden de yargılamanın birlikte yürütülmesinde hukuki yarar bulunduğu da kuşkusuzdur.
    Bilindiği ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 297/2. maddesinde düzenlendiği üzere (1086 sayılı HUMK’nun 388/son md.) hüküm sonucu kısmında; “istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Yasa maddesinin bu açık hükmünün sonucu olarak, mahkemelerce kurulan hükümler infaz sırasında tereddüt ve şüphe yaratmayacak nitelikte olmalıdır.
    Somut olayda, asıl davada davacı tarafından noterde düzenlenen ölünceye kadar bakma akdinin iptaline karar verilmesinin de istenilmesine rağmen, mahkemece sadece 15 numaralı bağımsız bölümdeki mirasbırakan payının davalıya tapuda yapılan ölünceye kadar bakma akdi ile temlik edilen kısmının iptaline ve payı oranında adına tesciline karar verilmesi, 3 numaralı bağımsız bölüm hakkındaki ölünceye kadar bakma akdinin iptali isteği açısından olumlu olumsuz bir hüküm kurulmaması ve 10 parsel sayılı taşınmaza ilişkin birleştirilen davadaki talebin tefrik edilmesine rağmen, asıl davadaki 10 parsel sayılı taşınmaz yönünden bir hüküm kurulmaması da doğru değildir. Kaldı ki, HMK’nin 12/3 maddesi gereğince birleştirilen davada 10 parsel sayılı taşınmaza ilişkin tefrik kararı verilmesi de isabetsizdir.
    Öte yandan, ölünceye kadar bakma akdi ile muris muvazaası yapıldığı iddiasına dayalı davalarda mirasbırakanın iradesinin terekeden veya mirasçılardan mal kaçırmak olup olmadığının tespiti açısından devredilen taşınmazlar ile mirasbırakanın terekesinde kalan taşınmazların değerlerinin bilinmesine ihtiyaç duyulmaktadır.
    Hal böyle olunca, birleştirilen davada 10 parsel sayılı taşınmaza ilişkin tefrik edilen dava da nazara alınarak mümkün ise taleplerin birlikte görülmesi, noterde düzenlenen ölünceye kadar bakma akdi ile davalıya verilmesi kararlaştırılan payların akit tarihindeki rayiç değeri (tapuda temlik edilen yönünden mükerrer hesaplama yapmadan) ve tapu da ölünceye kadar bakma akdi ile temlik edilen payın temlik tarihindeki rayiç değerlerinin toplamı ile bakım borcu karşılaştırılıp temlikin makul olup olmadığı hususu tüm delillerle birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
    Asıl davada davalı-birleştirilen davada davacının, değinilen yön itibariyle yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"nin 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 24.11.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 3.050.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 08/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi