13. Ceza Dairesi 2018/2606 E. , 2018/10040 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, suç eşyasının satın alınması
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi’nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
I-Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre katılan vekili ve sanık ..."ın temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
I-Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesine gelince;
Sanık ... hakkında tekerrüre esas alınan İzmir 10. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2009/703-585 E-K sayılı ilamındaki mahkumiyetin, 5237 sayılı TCK"nın 141/1. maddesinde düzenlenen hırsızlık suçuna ilişkin olması ve hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nın 141. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi uyarınca; ""Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur."" hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilip hakkında bahsedilen ilamın esas alınarak TCK"nın 58. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususu infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı kabul edilerek bozma sebebi yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Olayın ... ve ..."ın 07.03.2012 tarihli savunmaları, 06.03.2012 tarihli kamera izleme tutanağı ve tanık olarak ifadesine başvurulan polis memuru..."nın 19.04.2012 tarihli celsedeki ifadesi gözetilerek, sanıkların saat 06.00"da başladıkları eylemlerini görevli polis memurların olay yerine gelmesi üzerine kaçmaları nedeniyle tamamlayamadıkları, görevlilerin olay yerinden ayrılmalarından sonra saat 09.00 sıralarında suça konu elektrik tellerini kesip götürdükleri, suç tarihi olan 05.03.2012"de güneşin 06.33’de doğduğu, 5237 sayılı TCK’nın 6/1-e maddesi gereğince gece vaktinin 05.33’de sona erdiği, buna göre suçun gündüz sayılan zaman diliminde işlendiği anlaşılmasına karşın 5237 sayılı TCK’nın 143. maddesi ile uygulama yapılarak fazla ceza tayini,
2-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"ni 13/1. maddesi uyarınca hakkında katılma kararı verilen ve kendisini vekil ile temsil ettiren katılan idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili ile sanıklar ... ve ..."ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak,
1-Hüküm fıkrasından ‘‘5237 sayılı TCK"nın 143. maddesinin” uygulanmasına ilişkin bölümün, TCK. 168/2. maddesinin uygulanması sonucu bulunan “2 yıl 8 ay” ve TCK. 62. maddesinin uygulanması sonucu bulunan “2 yıl 2 ay 20 gün” kelimelerinin çıkarılarak, yerlerine sırasıyla “2 yıl” ve “ 1 yıl 8 ay” kelimelerinin eklenmesi suretiyle,
2-Hüküm fıkrasına ""Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"ni 13/1. maddesi uyarınca belirlenen 1.200 TL maktu avukatlık ücretinin sanıklardan eşit şekilde alınarak katılan idareye verilmesine"" cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 02/07/2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.