17. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/17069 Karar No: 2018/3739
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/17069 Esas 2018/3739 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2015/17069 E. , 2018/3739 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki muvazaalı işlemin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin davalılardan ..."dan boşandığını, dava konusu kaşınmazı 03.06.2011 tarihinde mal kaçırma amacı ile davalı ..."a devrettiğini belirterek, bu muvazaalı satışın iptali ile ... adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı ..., davacı ile karşılıklı olarak bir hak talep etmeden boşandıklarını belirterek haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davalı ..., duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır. Mahkemece, borçlunun dava konusu taşınmazı boşanmadan sonra yakın arkadaşına ondan da annesine yapılan devrinin davacının açtığı katkı payı alacağı davasında ortaya çıkacak alacağın tahsilini imkansız kılmak için muvazaalı olarak yapıldığının anlaşıldığından bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava BK"nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptaline ilişkindir. 1-BK"nun 19.maddesine göre dava açılabilmesi için davacının İİK"nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasından farklı olarak davacının kesinleşmiş bir alacağının varlığı ön koşul değildir. Ancak davacının bu davayı açmakta hukuki yararı olması için davalıdan bir alacağının olması gereklidir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden, davacı ile davalı ..."ın ... 1. Aile Mahkemesi"nin 2012/931 Esas sayılı dosyasından verilen 11/07/2013 tarihli ve 2013/690 Karar sayılı kararı ile anlaşmalı olarak boşandıkları, boşanmada davacı lehine mali haklara hükmedilmediği, ... 2.Aile Mahkemesinin 2013/86 Esas 2014/28 Karar sayılı dosyasından davacı tarafından katkı payı alacağı davası açıldığı ve red edildiği, ancak kesinleşmediği, anlaşılmaktadır. Davacının bu davanın sonucunda bir alacağının doğması halinde bu davayı açmak ta hukuki yararı vardır. Bu durumda mahkemece, katkı payı alacağı davasının kesinleşen sonucunun bekletici mesele yapılarak, davacının bir alacağının varlığının olmadığının anlaşılması halinde davanın hukuki yarar yokluğundan reddine aksi durumda yani alacağının varlığının saptanması halinde, şimdiki gibi kabulüne karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 2-Yargılama sırasında, dava konusu taşınmazın son maliki Ayşegül Mutlu davaya dahil olmasına rağmen karar başlığında isminin yer almaması da isabetsizdir. SONUÇ:Yukarıda 1 ve 2 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ..."ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."a geri verilmesine 03.04.2018 günü oybirliğiyle karar verilmiştir.