8. Hukuk Dairesi 2010/435 E. , 2010/2505 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil
... ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Bahçe Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 27.03.2008 gün ve 63/97 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı tereke temsilcisi tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı, dava dilekçesinde ada ve parsel numarası gösterilen 5 parça taşınmazın ortak miras bırakan ...’dan kaldığını, kadastro sırasında haksız olarak mirasçılardan ... Yaman adına tespit ve tescil edildiğini açıklayarak tapu kayıtlarının iptaliyle payları oranında ... mirasçıları adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında davacının Sulh Hukuk Mahkemesi kararıyla terekeye temsilci olarak atanması üzerine aynı yöndeki beyanlarını tekrarlamıştır.
Davalı ... ile davaya katılan diğer davalılar, yargılama oturumlarında davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmesi üzerine, hükmün 172 ada 18 ve 173 ada 24 parsellere ilişkin bölümleri davacı tereke temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava ve temyize konu 172 ada 18 ve 173 ada 24 parseller, 27.04.1995 tarihinde kadastro yoluyla davalıların miras bırakanı ... Yaman adına tespit ve tescil edilmiş, 26.06.2003 tarihinde intikal yoluyla davalılar ..."nin mirasçıları adına tescil edilmiştir.
Dava; miras payına dayalı iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Davacılar vekili, temyize konu taşınmazların ortak miras bırakan ...’dan kaldığını, terekenin geçerli bir şekilde taksim edilmediğini, taşınmazlar üzerinde tüm mirasçıların payları bulunduğunu ileri sürerek talepte bulunmuştur. Dava konusu 172 ada 18 parsel ile 173 ada 24 parselin 1964 yılında ölen ortak miras bırakan ...’dan kaldığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasında çözüme kavuşturulması gereken konu, öncesi bir bütün olan ve kadastro sırasında iki parçaya bölünen Bozarmut mevkiinde bulunan temyize konu iki parselin tüm mirasçıların katılımı ile usulüne uygun olarak taksim edilip edilmediği ve taksim edilmiş ise davalıların miras bırakanı ...’ye düşüp düşmediği hususudur. Mahkemece bu parseller hakkında davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme karar vermeye yeterli değildir. Keşif sırasında taşınmaz başında dinlenen taraf tanıkları, Bozarmut mevkiinde bulunan taşınmazların ortak muris...’den kaldığını...’nin 1964 yılında ölmesi üzerine taşınmazların ... tarafından kullanılmaya başlandığını, erkek kardeşlerin bir araya gelerek taşınmazları böldüklerini bildirmişler, kız kardeşlerin taksime katılıp katılmadığı ve terekeden pay alıp almadığı hususunda yeterli ve doyurucu bir açıklamada bulunmamışlardır. Dava konusu bu taşınmazların usulüne uygun olarak taksim edilip edilmediği, tüm mirasçıların taksime katılıp katılmadığı, davacıların paylarını devredip devretmedikleri hususu üzerinde gereği gibi durulmadan yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemece, taşınmaz başında yeniden keşif yapılmak suretiyle, davacı tarafından tanık listesinde gösterilen ve dinlenilmesinden vazgeçildiği hususunda bir açıklama bulunmayan tanıklar ..., ..., ... ve ... ile tarafların diğer tanıklarının usulüne uygun davet edilmesi, (HUMK. nun 258, 259) Bozarmut mevkiinde bulunan bu iki taşınmazın tüm mirasçıların katılımı ile usulüne uygun olarak taksim edilip edilmediği, taksime erkek çocuklar dışındaki kız kardeşlerin katılıp katılmadığı, diğer mirasçıların miras paylarını ... Yaman’a devredip devretmediklerinin açık ve ayrıntılı olarak sorulması, beyanlar arasında çelişki çıkması halinde usulüne uygun olarak giderilmeye çalışılması, (HUMK.nun 265) taksimi kanıtlama yükümlülüğünün davalı taraf üzerinde olduğu hususunun gözönünde tutulması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek elde edilecek sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yeterli ve yerinde olmayan gerekçelerle davanın reddine karar verilmiş olması isabetli görülmemiştir.
Davacı tereke temsilcisinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün 172 ada 18 parsel ve 173 ada 24 parsellere ilişkin bölümünün açıklanan nedenlerle ve HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 14,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacı tereke temsilcisine iadesine 13.05.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.