Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5293
Karar No: 2017/7235
Karar Tarihi: 13.12.2017

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/5293 Esas 2017/7235 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2016/5293 E.  ,  2017/7235 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada ... Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 16/12/2015 tarih ve 2015/142-2015/410 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili müvekkilinin ... ve ...+Şekil ibareli çoğunlukla 29 ve 30. sınıfta olmak üzere ürün ve hizmetleri içeren birçok markanın sahibi olduğunu, bunların yanında ... ibareli daha birçok marka tescilinin bulunduğunu, davalının 18.07.2013 tarihinde "..." ibare ve biçimli, 29, 30 ve 32.sınıf ürünleri içeren marka tescil başvurusunda bulunduğunu, 2013/62443 kod numarası verilen başvurunun Resmî Marka Bülteni"nde ilân olunduğunu, bunun üzerine tanınmışlık ve iltibas vakıasına dayanarak başvurunun reddi istemi ile itirazda bulunduklarını, itirazlarının önce Markalar Dairesi ve nihai olarak YİDK tarafından 2015/M-571 sayılı kararla reddedildiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, ileri sürerek YİDK kararının iptali ile davalı adına tescil edilen markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı TPE ile şirket vekilleri cevaplarında özetle, tescilli markalarla başvuru konusu işaret arasında iltibasa sebebiyet verebilecek derecede benzerlik olup olmadığının tespitinde kapsamları gözetilerek işaret ve markanın bütünsel olarak analiz edilmeleri gerektiğini, kapsamlarında yer alan ürünler itibariyle ... ibareli markalar ile ... ibareli başvuru arasında ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek bir benzerlik bulunmadığını, davacı markasının tanınmışlığının bulunmadığını, olsa bile bunun sonuca etkisinin bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davalı işaretinin, davacı markasından az da olsa farklı olması, başvurudaki diğer ürün ve hizmetlerin çikolata ve benzeri ürünlerinden oldukça uzak sektörde yer alması nedeniyle davalının başvurusunun tescilinin, davacıya ait çikolata ve benzeri ürünlerinin satışı sektöründe belli
    bir tanınmışlık yahut bilinirlik elde etmiş markanın itibarından haksız biçimde yararlanma sağlayabileceğinin düşünülmesinin olanaksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile TPE YİDK"nın 2015/M-571 sayılı kararının, “biralar ve bira yapımında kullanılan preperatlar" ürünleri haricinde kalan ürünler bakımından davacı itirazlarının reddi yönünden iptaline, davalı adına tescilli 2013/62443 sayılı markanın “biralar ve bira yapımında kullanılan preperatlar" ürünleri haricinde kalan ürünler bakımından davacı itirazlarının reddi yönünden hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmiştir.
    Kararı, davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
    Dava, TPE YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü ile sicilden terkin istemine ilişkindir. Mahkemece, davacıya ait önceden tescilli “...” ibareli markaların varlığı gerekçe gösterilerek davalı başvurusuna konu “...” markasına yönelik TPE YİDK kararının iptaline ve markanın hükümsüzlüğüne karar verilmiş ise de 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesi uyarınca karıştırılma ihtimalinin varlığı değerlendirilirken markaların parçalara ayrılmadan bir bütün halinde değerlendirilmesi gerektiği halde parçalara ayrılarak incelenmesi doğru olmamış, “...” ibaresinin her iki markadaki yerleşim ve konumlandırma şekli, ile ifade ettikleri anlam da dikkate alındığında bütünsel intiba itibariyle ortalama tüketici kitlesinin markaları karıştırmayacaklarının kabulü ile hüküm kurulması gerekirken mahkemece yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş kararın bu sebeple davalılar yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekillerinin temyiz isteminin kabulü ile kararın BOZULMASINA, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 13/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi